LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te kaymak ifadesini içeren 17 kelime bulundu...

a'yan

  • (Tekili: Ayn) Gözler.
  • Bir yerin ileri gelenleri.
  • Meclis âzaları. Senato âzaları.
  • Muayyen ve müşahhas olan şeyler.
  • Altınlar.
  • Kaymakam.

albatr

  • Yumuşak ve beyaz bir çeşit mermer, kaymak taşı. (Farsça)

ilçe

  • İdarî bakımdan vilâyetten sonra gelen yer. Kaza. Kaymakamlık. (Türkçe)

kaim-makam

  • Birinin yerine geçen. Kaymakam. Bir kazayı (İlçe) idâre eden memur. Osmanlılarda, binbaşı ile miralay arasındaki askeri rütbe. Yarbay.

kaimmakam / kâimmakam / قائم مقام

  • Kaymakam. (Arapça)
  • Yerine geçen. (Arapça)

kazaha

  • (Kazâ. dan) Kazalar. İlçeler. Kaymakamlık idareleri.

lihaf

  • (Tekili: Lahfe) Yumuşak beyaz taşlar.
  • Yufka kaymak.

lüvka

  • Kaymak, zübde.
  • Yapışmak.

meal / meâl

  • (Geri dönmek ve rücu eylemek. den) Meydana gelen netice. Mefhum.
  • Mânası. Kısaca mânası.
  • Kaymak.
  • Husul yeri, peyda olunacak yer.
  • Son, sonuç.

mirgah

  • Kaymak alacak âlet.

mütezebbid

  • Kaymak bağlayan.
  • Köpüren, köpüklenen.

nehide

  • Kalın kaymak.

rahf

  • Kaymak.
  • Elde durmaz derecede sıvı olan hamur.

tezakkum

  • Lokma lokma etmek.
  • Kaymak ile hurmayı karıştırıp yemek. (O taama "zekkum" derler.)

tezebbüd

  • Köpürme, köpüklenme. Kaymaklanma, kaymak bağlama.

zelec

  • Kaymak yer.

zelic

  • (Ayak) kaymak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın