Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
izzet
ifadesini içeren
63
kelime bulundu...
abd-i aziz
İzzetli kul, Allah'tan başkasına müracaat etmeyen ve minnet duymayan kul.
ashab-ı izzet
İzzet, şeref sahipleri.
aziz / azîz
Çok değerli, izzetli.
Pek izzetli, hep galip olan ve asla galebe edilemeyen.
İzzet, şeref ve haysiyet sahibi Allah.
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Her zaman izzet ve şeref sâhibi. Gâlib, benzeri olmayan, büyük ve küçük her şeyin O'na şiddetle ihtiyâcı olan.
Kıymetli, şerefli, üstün.
İzzetli. Çok izzetli. Sevgili. Çok nurlu.
Dost.
Şerif.
Nadir.
Dini dünyaya âlet etmeyen.
Sireti temiz.
Ermiş. Mânevi kudret ve kuvvet sahibi.
Mağlup edilmesi mümkün olmayan ve daima galib olan manasında Cenab-ı Hakk'ın bir ismidir.
aziz-i cebbar / azîz-i cebbâr
Dilediği herşeyi yapabilecek kudrete sahip olan, herşeyi ve herkesi ister istemez kudretine boyun eğdiren, izzet ve yücelik sahibi Allah.
baha / bahâ
Güzellik. Zariflik.
Zinet.
İzzet.
Bir şeye alışıp ünsiyet etmek.
bü'bü'
Her nesnenin aslı.
İzzet, kerem.
Zeyrek akıllı, zarif kişi.
Hâkim, seyyid.
Gözbebeği.
Mc: Çok kıymetli ve değerli olan şey.
dergah-ı izzet / dergâh-ı izzet
İzzet sahibi Allah'ın yüce kapısı.
dest ve damen-i kerimane / dest ve dâmen-i kerimane
Şerefli ve izzetli olan el ve etekler.
ehl-i izzet ve tefahur
İzzet sahibi ve yaptıklarıyla övünen kişiler.
hatare
Hürmetli ve izzetli olmak.
hicret
Bir yerden bir yere göç etmek. Kendi memleketini bırakıp başka memlekete taşınmak.
Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Mekke'den Medine'ye hicret etmesi. İslâmiyetin ilk zuhurunda, şeref ve izzetleri zedelenen Mekke'deki putperest müşrikler daima Hz. Peygamber'e su-i kastlar tert
hitab-ı izzet / hitâb-ı izzet
İzzetli ve şerefli hitap.
hızve
Kadının, kocası yanında hürmetli, izzetli ve mertebeli olması.
i'tizaz
Kendini aziz, izzetli saymak.
izhar-ı izzet
İzzet ve yüceliği gösterme.
izhar-ı izzet ve saltanat
İzzet ve saltanatı gösterme; âşikâr etme.
izz-üd-din
Dilimizde "İzzettin" şeklinde isim olarak kullanılan bu kelime; "Dinin kıymeti, ulviyet ve kudreti" anlamına gelir.
izzet
Üstünlük, yücelik, azîz olma.
Hürmet, saygı. Çünkü bildin mü'minin kalbinde bir Allah var, Niçin izzet etmedin ol beyte kim Allah var.
izzet ve şehamet-i imaniye
İmanla elde edilen izzet ve şehamet (İzzet.
izzet-i azamet
Büyüklüğün izzeti, şânı.
izzet-i celal / izzet-i celâl
Haşmet ve yüceliğin izzeti.
izzet-i diniye
Dinî izzet, yücelik.
izzet-i ilahiye / izzet-i ilâhiye
Cenab-ı Hakkın nihâyetsiz izzeti, şeref ve yüceliği.
izzet-i ilmiye
İlmin izzeti; ilmin gerektirdiği vakar, ağırbaşlılık.
izzet-i iman
İmanın izzet ve şerefi.
izzet-i imaniye
İmanın gerektirdiği vakar ve izzetli davranış.
izzet-i islamiye / izzet-i islâmiye
İslâmın izzeti, şeref ve yüceliği.
İslâmi izzet. Müslüman olanın her hususta daha şerefli, daha çalışkan, daha izzetli olması hâleti. Diğer dinlerdekilerden ve dinsizlerden izzetli ve şerefli olmaları hâleti.
izzet-i islamiyet / izzet-i islâmiyet
İslâmın izzeti, şeref ve yüceliği.
izzet-i kudret
Kudretin izzet ve üstünlüğü.
izzet-i kudsiyet
Mukaddesliğinin izzeti, yüceliği.
izzet-i mağrurane / izzet-i mağrurâne
Gururluca izzet, şeref.
izzet-i milliye
Millî izzet ve şeref.
izzet-i rabbaniye / izzet-i rabbâniye
Rab olan Allah'ın izzeti, şeref ve haysiyeti.
izzet-i rütebi / izzet-i rütebî
Rütbeden gelen izzet; rütbe ve makam açısından çok büyük ve üstün olma.
izzetalud / izzetâlûd
İzzetle karışık.
kelamullahi'l-azizi'l-mennan / kelâmullahi'l-azîzi'l-mennân
İzzet, şeref ve bol ihsan sahibi olan Allah'ın kelâmı.
kemal-i izzet / kemâl-i izzet
İzzet ve haysiyetinden tâviz vermeme.
kemal-i izzet ve şecaat
Mükemmel bir izzet, haysiyet ve kahramanlık.
kemal-i izzet ve şeref / kemâl-i izzet ve şeref
Tam bir izzet, şeref ve haysiyet sahibi olma.
kerame
İzzet, şeref. Küp ağzına koydukları tabak.
kerem
Nefaset, izzet, şeref. Al-i-cenâbâne ihsan, inâyet.
Kıymetli şeyleri kemal-i rıza-i nefisle verme.
Mecd ve şeref.
kerim
Her şeyin iyisi, faydalısı. Kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sâhibi. Şerefli ve izzetli. Muhterem, cömert, müsamahakâr. (Kur'an-ı Kerim tâbirindeki kerim; muazzez, mükerrem mânâsınadır. Kur'an-ı Kerim'de bu kelime 27 defa geçer ve ancak iki defa Cenab-ı Hak hakkında kullanılmıştır.)
kibr-i nefs
Nefsin büyüklüğü, izzeti.
mekreme
İzzet, ikram yeri. Seha, cud, şeref. Cömertlik.
mekreme-i uzma / mekreme-i uzmâ
Büyük ikrâm, izzet yeri.
meşayih-ı kiram / meşâyih-ı kiram
İzzet ve ikram sahibi şeyhler.
muazzez / مُعَزَّزْ
Çok aziz. Muhterem. Çok sevgili, kıymettâr, izzetlendirilmiş.
İzzetli, şerefli.
İzzet ve şeref sahibi.
muazzezen
İzzet ve ikram ile, ikram olunarak, ağırlanarak.
muizz
İzzet ve ikram eden. Ağırlayan. Aziz ve şerif eyleyen.
müizz
İzzet veren, yükselten.
mülk
Mal. Yer. Bina.
Hüküm ile bir şeyin zabt ve tasarrufu.
İzzet, azamet, şevket.
Bir şeyin dış yüzü.
İnsanın sahip ve malik olduğu şey.
Akıl sahiplerini tasarruf etmek.
Mâlik olmak.
mutayta
Sallana sallana kibirlenerek yürüme. İzzetli ve kibirli yürüme.
müteazziz
Taazzüz eden, izzet, kuvvet, kudret kazanan.
perde-i izzet
İzzet ve büyüklüğün önündeki perde.
perde-i izzet ve azamet
İzzet ve büyüklüğün önündeki perde.
perde-i izzet-i kudret-i ilahiye / perde-i izzet-i kudret-i ilâhiye
Allah'ın kudretinin izzetini koruyan bir perde, örtü.
rabb-i izzet
İzzet, şeref ve yücelik sahibi olan Allah.
şahsen / شخصا
Bizzet, kendisi.
(Arapça)
şan / şân
Hâl, durum.
İzzet, îtibâr, şeref.
temkin
Ağır başlılık, usluluk.
Ölçülü hareket sâhibi.
Vakar, izzet. İktidar, kudret.
Birini bir şeye muktedir kılmak.
Kararsızlıktan kurtulup huzur ve sükuna mazhar olmak.
Tedbir, ihtiyat.
üstad-ı ekrem
Cömertlik, şeref ve izzet sahibi Üstad.
vakar
Ağırbaşlılık. Halim ve heybetli oluş. Nâmusu muhafazayı mucib haslet. Temkinlilik. Azamet ve izzet.
vakur
Ağırbaşlı, temkin sahibi. İzzetli, vakarlı.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Makta'
mihatt
musamaha
Süre-i nur
te'biye
zalumiyet
iltifat-ı şahane
abide
istikrazat
def-i şer
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
izzet
kahl
Tasavvuf
süreç
Licân
saddan
Mesabi
gözü ile
Suhban
Kabih