REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te itirāf ifadesini içeren 15 kelime bulundu...

bil'itiraf

  • İtiraf ve kabul ederek.

ebuü / ebûü

  • "İkrar ederim, sığınırım, itiraf ederim, tövbe ederim" mânasına fiildir.

fütüvvet

  • Cömertlik. Başkasını, kendisine tercih etmek. Başkalarının işlerini düzeltmeye çalışmak ve faydasına koşmak. Fütüvvetin başka değişik târifleri de yapılmıştır. Bunlardan bâzıları şöyledir: Kendi nefsinde başkasının üzerine bir meziyet, üstünlük görme mek. Hatâlarını îtirâf edenleri affetmek, hiç kim

i'tiraf

  • (İtiraf) Kabahatini saklamamak. Suçunu söylemeği kabul etmek. Gizleyip söylemek istemediği şeyi açıklamak.

i'tiraf-ı cürm

  • Maznunun yaptığı suçu söylemesi, itiraf etmesi.

i'tiraf-ı kusur

  • Kusurunu söyleme, itiraf etme.

i'tizal

  • (İtizal) Bir şeyi işlemeğe tamamen kasd ve teveccüh eylemek.
  • Nefsine müracaatla cürüm ve hatasını itiraf etmek.

ikrar / ikrâr / اقرار

  • Açıktan söylemek. Kabul ve tasdik etmek. Hakkı itiraf etmek. Karar vermek. Mukarrer kılmak.
  • Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek.
  • Îmânını açıkça, dil ile söylemek.
  • Bir kimsenin kendisiyle alâkalı olup, başkasına âit bulunan bir şeyi haber vermesi, îtirâf etmesi.
  • İtiraf. (Arapça)
  • Dile getirme. (Arapça)
  • Kabullenme. (Arapça)
  • İkrâr etmek: (Arapça)
  • İtiraf etmek. (Arapça)
  • Dile getirmek. (Arapça)
  • Kabullenmek. (Arapça)

insaf

  • Merhamet ve adâlet dâiresinde hareket. Hakikatı kabul ve itiraf.

isbat

  • Doğruyu delil göstererek meydana koymak. Delil ve şâhitle bir fikrin sıhhatını göstermek. İtiraf, ikrar ve tasdik etmek.
  • Sabit ve muhkem kılmak.
  • Bâki ve pâyidar eylemek.
  • Delil. Bürhan. Şâhit.

mu'teref

  • Gizlenmeyip söylenmiş. İtiraf olunmuş.

mu'terif

  • İtiraf eden. Kendi noksan ve kabahatlerini kabul edip anlatan ve söyleyen.

mu'tezil

  • Hatâsını itiraf edip, idrâk ederek melâmeti kabul eden. Kendi kötülüğünü kabul eden.

mukırr / مقر

  • İtirafçı. (Arapça)

muterifane / muterifâne

  • İtiraf ederek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın