Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
istisa
ifadesini içeren
25
kelime bulundu...
burak-ı meşveret-i şer'iye
Şer'î meşveret bineği; şeriatın her türlü meselenin çözümünde esas aldığı istişare ve danışma kurulu.
fikr-i infiradi / fikr-i infiradî
Tek başına olmak fikri, istişâresiz iş yapmak. Bir şeyi sâde kendine mal etmek fikri, hodgâmlık.
hüzeyfe
Ensar-ı Kiramdandır. Hüzeyfe-i Yemanî de denir. Hz. Muhammmed (A.S.M.) ona münafıkları bildirdiğinden dolayı, Hz. Ömer (R.A.) onunla istişare eder ve Onun, namazını kılmadığı kimselerin namazında bulunmazdı. Çok takvalı ve istiğna sâhibi bir zat idi. İran'ın fethinde bulundu. (Hi: 35) de Dâr-ı Beka'
inak
Sözüne inanılır, itimat edilebilir, mutemed.
Müsteşar, müşavir.
İstişare, re'y.
istişarat
(Tekili: İstişare) İstişareler, danışmalar, meşveret etmeler.
istişare / istişâre / استشاره
Danışma.
(Arapça)
İstişâre etmek:
Danışmak.
(Arapça)
istişata
(Bak: İSTİŞAT)
meşveret / مَشْوَرَتْ
İstişare, danışma.
Fikir danışma, istişâre.
meşveret-i meşrua
İslâmın sınırlarını ve özelliklerini belirlediği istişare ve danışma uygulaması.
meşveret-i şer'iye
Şeriattaki istişare, işlerin istişare (danışıp görüşme) yoluyla halledilmesi, İslâmın öngördüğü meşveret.
müşavere / müşâvere / مُشَاوَرَه
Bir iş hususunda iki veya daha fazla kimseler arasındaki konuşma ve danışma. İstişare etme. (Bir kavim müşaverede bulundu mu rüşd ü salâha nâil olur. Hadis meâli)
İstişare etme, danışma.
Danışma, istişâre.
müşavere kurulu
Danışma ve İstişare Kurulu.
müşaveret
Birbirleriyle istişare etme; birbirlerine danışma.
müşavir
İstişare olunacak kimse, kendisine danışılan kişi.
İdare işlerinde yakın yardımcı memur.
Kovanlık üstünde yapılan örtünün direkleri.
müşavirin / müşavirîn
(Tekili: Müşavir) Müşavirler. Kendisine danışılan kişiler. İstişare edilen kimseler.
müste'sal
(İstisal. dan) Kökünden koparılmış.
Ele geçirilmiş.
müste'sil
(İstisal. dan) Kökünden koparan.
Ele geçiren.
müsteşar
Kendisiyle istişare edilen.
müvamere
Müşavere etmek, istişarede bulunmak.
müvazea
Tevzi edişmek. Paylaşmak.
Danışmak, istişârede bulunmak müşavere etmek.
Muvafakat etmek, uygun olmak.
nedve
Konuşma, bir iş hakkında konuşma, istişare.
şivar
Meşveret etmek, konuşmak, istişâre etmek, danışmak.
şura / şûrâ / شُورٰي
Konuşma yeri, istişare meclisi. Büyüklerin istişare için toplanma yeri.
Meşveret için toplantı.
Meşveret etme.
Danışma kurulu, istişare heyeti.
İstişâre meclisi.
şura-yı şer'i / şûrâ-yı şer'î
İslâma uygun olan meşveret; İslâma uygun olan istişare müessesesi.
tevamür
Danışmak, istişare etmek.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ahde
müreccih
Zenah
agfel
teessüf
Dost-u kadim
cemi-i enbiya
iddet-i
mugamere
abit
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
istisa
aramızdaki
Mette
Hadere
nahis
Kalb
Koydu
ACIKLI
Zele
Al sat