REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te irey ifadesini içeren 58 kelime bulundu...

adalet-i izafiye / adalet-i izâfiye

  • Göreceli adalet; toplumun selâmeti için birey hukukunun feda edilmesini öngören adalet.

arzuhal

  • (Arz-ı hâl) Bir iş için bir makam veya resmi daireye bir iş sahibinin verdiği dilekçe. İstida-nâme.

cahid

  • Bildiği halde inkâr eden. Ayak direyen.

cüz'i hadise-i şer'iye / cüz'î hâdise-i şer'iye

  • Şeriatın ferdî, bireysel meselesi, olayı.

cüz'i-yi müşahhas / cüz'î-yi müşahhas

  • Somut bir fert, birey.

cüz'iyet / cüz'îyet

  • Ferdîlik, bireysellik.

cüz'iyyat / cüz'iyyât

  • Fertler, bireyler, birimler.

cüz-ü cüz'i / cüz-ü cüz'î

  • Ferdî, bireysel bir parça.

düstur-u cüz'i / düstur-u cüz'î

  • Bireysel kural; cüz'î ve sınırlı bir alanda geçerli olan kanun.

efrad / efrâd / افراد

  • Fertler, bireyler.
  • Bireyler, insan tekleri.
  • Fertler, bireyler. (Arapça)

efrad-ı aşiret

  • Aşiretin fertleri, bireyleri.

efrad-ı ümmet

  • Ümmetin bireyleri.

efraden / efrâden

  • Fertler, bireyler olarak.

efradın zerrat-ı hürriyatı / efrâdın zerrât-ı hürriyâtı

  • Bireylerin bütün zerrelerinin hürriyetleri, bireylerin bütün varlıklarıyla hür ve özgür olmaları.

efrat

  • Fertler, bireyler.

emr-i cüz'i / emr-i cüz'î

  • Bireysel, ferdî iş; küçük ve basit bir iş.

ferd / فرد

  • Birey.
  • Fert, birey, tek, benzersiz.
  • Tek. (Arapça)
  • Birey. (Arapça)

ferd-i mükemmel

  • Mükemmel fert, birey.

ferd-i müslüman

  • Müslüman fert, birey.

ferd-i şahs

  • Şahsî fert, birey.

ferdiyet zamanı

  • Bireysellik dönemi; büyük velîlerin çıktığı zaman.

ferdiyyet / فردیت

  • Bireylik. (Arapça)

fevkalferd / فوق الفرد

  • Birey üstü. (Arapça)

fikr-i infiradi / fikr-i infiradî

  • Tek başına olma fikri, bireysel düşünce, sadece kendini düşünme.

füşürde-kadem

  • Ayak direyen, inad eden, ısrar eden. (Farsça)

hadisat-ı cüz'iye / hâdisât-ı cüz'iye

  • Ferdî hâdiseler, bireysel olaylar.

ihtilaf-ı meşreb / ihtilâf-ı meşreb

  • Bireysel tarzdan dolayı ortaya çıkan farklılık.

ilmühaber

  • (İlm-i haber) Resmi bir daireye verilmek üzere hazırlanan ve bir adamın ahvâli hakkında bilgileri ihtiva eden kâğıt. Resmi vesika.
  • Para, evrak vs. teslim olunduğunu gösteren ve bunları getiren adamın eline verilen pusula.

istid'a

  • Rica ile istemek. Davet etmek.
  • Bir işi için resmî bir daireye verilen ve istek bildiren kâğıt. Dilekçe.

istiğrak

  • Bir şeyi baştan aşağı kaplamak. Tasavvuf erbabının vecde gelip kendinden geçmesi.
  • İstiğrak lâmı: Bir cinsin bütün bireylerini içine alan belirtme edatı, lâm-ı tarif, diğer adıyla harfi tarif.

istikra / istikrâ

  • Birey veya olayları tek tek inceleyerek onlardaki ortak vasıfları tesbit etmek sûretiyle çıkartılan genel sonuç; tümevarım, endüksiyon; yani peygamberleri tek tek araştırıp "peygamberliğin sebebi olan küllî esaslar"ı tespit etmek bir istikra işlemidir. İşte bu esaslar Peygamber Efendimizde en mükemm

kama

  • İki tarafı keskin, ucu sivri ve enli bıçak.
  • Duvara veya keresteye çakılan büyük tahta çivi.
  • Ağaç, kütük ve sâireyi yarmak için kullanılan ucu ince, arka tarafı kalın ağaç veya demir takoz.

ked-banu

  • Bir daireyi idare eden kâhya kadın. (Farsça)

kıyamet-i şahsiye-i umumiye

  • Şahsa, bireye ait umumî kıyamet.

külliyetiyle

  • Bütün fertleriyle, bireyleriyle.

mahluk-u cüz'i / mahlûk-u cüz'î

  • Ferdî, bireysel mahlûk; mahlûkların her bir bireyi.

mahlukatın hukuku / mahlûkatın hukuku

  • Hukuk-u ibâd; kul hakları; toplum bireyleri arasında birlikte yaşamaktan doğan, yükümlünün irade ve tercih hakkının bulunduğu haklar; mülkiyet, sağlık, alışveriş, borç gibi.

makasıd-ı cüz'iye

  • Ferdî, bireysel gayeler.

meclisin ehli

  • Meclisin bireyleri.

medar

  • Sebeb, vesile.
  • Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer.
  • Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. (Dünya, güneş etrafında seyrederken medar-ı senevîsi bir dâireyi andırır.)

medar-ı nazar bir ferd / medâr-ı nazar bir ferd

  • Âyetin baktığı, gösterdiği bir ferd, bir birey.

menun

  • (Menn. den) Kesmek.
  • Vakit, zaman, ömür ve sâireyi kesen mânâsınadır.

mesail-i cüz'iye-i fer'iye-i hilafiye / mesail-i cüz'iye-i fer'iye-i hilâfiye

  • İhtilaf konusu olan, hakkında farklı görüş belirtilebilen cüz'î (bireylerle ilgili) ve fer'î (imanla ilgili olmayan, amellerle ilgili) meseleler.

mesalih-i cüz'iye-i müteferrika

  • Birbirinden farklı, cüz'î, bireysel faydalar.

mu'tezile

  • Aklına güvenerek ve "kul, fiilinin hâlikıdır" demekle hak mezheblerden ayrılan bir fırka. Bunlar dalâlet fırkalarının birincisidir. Vâsıl İbn-i Atâ nâmında birisi buna sebeb olmuştur. Bu kişi Hasan Basri Hazretlerinin talebesi iken, günah-ı kebireyi işleyen bir kimsenin ne mü'min ve ne de kâfir olma

müddei / müddeî

  • İddia eden. İddiacı. Davacı.
  • Bir hükümde ayak direyen. Hak olduğunu veya herhangi hakkın zayi olduğunu dâvâ eden.
  • İnatçı, muannid.

muhtar cüz'

  • Özgür birey.

mülkiye

  • Memleket idaresi için çalışan daire veya bu daireye mensup olanlar.
  • Asker olmayanlar.
  • Şeriat âlimlerinin hâricindeki memurlar sınıfı.

münteha-i ruh / müntehâ-i ruh

  • Ruhun son hâli, bireylere verilmiş olan ruh.

musırr

  • Direnen. Ayak direyen. Vaz geçmeyen. Sebat eden. Sözünden dönmeyen.

musırrane / musırrâne

  • Israr ve inatla, ayak direyerek. (Farsça)

müteannid

  • İnad eden, ayak direyen, inatçı.

nüfus

  • Bireyler, insanlar.

temsil-i cüz'i / temsil-i cüz'î

  • Bireysel, ferdî bir temsil.

teşahhus

  • Belirlenme, şahıslanma, bir birey hâline gelme.

teşahhusat-ı cüz'iye

  • Ferdî şahıslanma, bireysel kimlik ve yapı kazanma.

teşebbüs-ü şahsiye

  • Bireysel girişimcilik.

vahid-i sahih

  • Sağlam birey, küsuratsız sayı; tamsayı.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın