Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
ilgili
ifadesini içeren
609
kelime bulundu...
a'lem-i ülema / a'lem-i ülemâ
Alimlerin âlimi. Alimlerin en çok bilgilisi, büyüğü.
a'ref
Pek ma'ruf, çok bilen. Arif.
Çok anlayışlı, fazla bilgili.
Yelesi ve boynu uzun olan at.
adem-i taalluk / adem-i taallûk
İlgili olmama.
ademi / ademî
Yoklukla ilgili, olmama.
Yokluğa ait, yoklukla ilgili.
Yokluğa ait. Ademle ilgili
ademiye
Yoklukla ilgili.
adet-i islam / âdet-i islâm
İslâm âdeti. Küfür alâmeti olmayan ve en az iki müslüman tarafından kullanılan âdetle ilgili şeyler.
adli / adlî / عدلى
Adaletle ilgili.
Adâlete mensup, adâletle alâkalı, ilgili.
Sultan II. Bayezid'in şiirlerinde kullandığı mahlası.
Adaletle ilgili.
Adalet ile ilgili.
(Arapça)
adudi / adudî
Pazı kemiği ile ilgili.
aftabi / aftabî
Güneşlik, şemsiye, tente.
(Farsça)
Güneşe ait, güneşle ilgili.
(Farsça)
agahan / agâhân
(Tekili: Agâh) Agâhlar, bilenler, bilgililer. Âlimler.
(Farsça)
ağlebi / ağlebî
Ekseriyetle ilgili.
ahkam-ı fıkhiyye / ahkâm-ı fıkhiyye
Fıkıh ile ilgili hükümler. Bedenle yapılması ve sakınılması lazım gelen şeyler, emirler ve yasaklar.
ahkam-ı rububiyet / ahkâm-ı rubûbiyet
Allah'ın bütün varlık âlemini kuşatan egemenliği, yaratıcılığı, idaresi ve terbiyesi ile ilgili hükümler.
ahlak / ahlâk
İnsanın iyi veya kötü hâlleri, bunlarla ilgili ilim.
ahlaki / ahlâkî
Ahlâkla ilgili, ahlâka ait.
Ahlâkla ilgili, ahlâka uygun.
Ahlâkla ilgili, ahlâka uygun.
ahval-ı sıhhiye / ahvâl-ı sıhhiye
Sağlıkla ilgili durumlar.
aid / âid
Geri gelen, dönen. Râci. Dâir.
Bir kimse veya bir şeyle ilgili olan.
Hastayı ziyaret eden.
Geri gelen, dönen, dair, ilgili.
aidiyyet
Alâkalılık, ilgililik. Aid olma. Birine mahsus olma.
ailevi / ailevî / عائلوی
Aile ile ilgili.
Aile ile ilgili.
Aileyle ilgili.
Aile ile ilgili.
(Arapça)
ajans
Her türlü havadisi toplayıp, ilgili mevkilere bildiren kuruluş.
(Fransızca)
Ticari bir teşekkülün kolu.
(Fransızca)
akaidi / akaidî
İnançla ilgili, iman esaslarıyla ilgili.
Îmanla ilgili.
akl-ı uhrevi / akl-ı uhrevî
Âhiret ile ilgili akıl.
akli / aklî
Akılla ilgili, akıl alanına giren.
Akılla ilgili, akla uygun.
akza
Kadılıkta ve fıkıh ilminde daha ileri, daha bilgili.
alakabahş / alâkabahş / علاقه بخش
İlgilendiren, ilgili.
(Arapça - Farsça)
alakadar / alâkadar / alâkadâr / علاقه دار
İlgili.
Alâkalı, ilgili.
İlgili, alakalı.
(Arapça - Farsça)
Alâkadar etmek:
İlgilendirmek.
(Arapça - Farsça)
Alâkadar olmak:
İlgilenmek.
(Arapça - Farsça)
alakadaran / alakadârân / علاقه داران
İlgililer.
(Arapça - Farsça)
alakadarlık / alâkadarlık
İlgili olma.
alakalı / alâkalı
İlgili.
alemane / âlemane
Dünya ile ilgili. Dünyevî.
(Farsça)
alim / âlim
Bilen, bilgili.
Bilen, bilgili.
Çok şey bilen.
Çok okumuş, bilgiç.
İlim ile uğraşan. Hoca.
aliye / âliye
Âletle ilgili
allame / allâme
Bilginlerin en bilgilisi.
amelde mezheb
Mutlak müctehid denilen derin âlimin, Kur'ân-ı kerîm, hadîs-i şerîf, icmâ ve Eshâb-ı kirâma âit nakilleri esas alarak, iş ve ibâdetle ilgili hükmü açıkça bildirilmeyen husûslarda çıkardığı hükümlerin hepsi.
ameli / amelî / عَمَل۪ي
Amelle ilgili, eylemsel.
Fiille ilgili.
ananevi / anânevî
Gelenekle ilgili.
arabiyyet
Arapça ile ilgili olan (İlim, fikir veya kitap). Arap edebiyatı.
araki / arakî
Terle ilgili, tere mensub.
arazi / arazî
Araza âit ve mensub. Araza dâir ve ilgili.
arif / ârif
Anlayışlı, bilgili.
arişi / arişî
Manevî. Mânâ ile ilgili.
(Farsça)
aşina
Mâlumatlı, haberli olan. Arif. Bilgili. Mâlik. Tanıdık. Yabancı olmayan.
(Farsça)
Yüzücü.
(Farsça)
asli / aslî
Asılla ilgili, öze dair.
asri / asrî
Zamanla ilgili, o döneme ait, modern, yeni tarz.
ateşi / âteşî
Ateşle ilgili.
aydın
Aydınlık.
Açık, âşikâr, açıkça görünen.
Mübârek, mesut. Bilgili, okumuş, görgülü.Bugün bazı çevrelerde batı ilim ve felsefesini tahsil edip benimseyenlere de "aydın" denilmektedir. Aklı gözüne inmiş, yani herşeyi maddi ölçülerle yorumlamaya alışmış, kalbi maddeci felsefe ile
bahari / baharî / bahârî / بهاری
İlkbahara âit. İlkbaharla ilgili.
İlkbahar ile ilgili.
(Farsça)
bahi / bahî
Şehvete dâir. şehvetle ilgili.
bahri / bahrî
Denizle ilgili.
bahriye
Donanma ile ilgili işler. Devletin donanma ve deniz askerleri.
Denize ait, denizle ilgili.
bahsi / bahsî
(Bahs. den) Bahisle ilgili, bahse ait.
barani / bârânî
Çivit mavisi renginde, Osmanlılar zamanında Selânik'te dokunan bir cins çuha. Yeniçeri ve Acemi oğlanlarına aralık ve ocak (erbain) aylarında verilen yağmurluk bârâniden yapılırdı. Yağmurluk, yağmurdan muhafaza eden şey.
(Farsça)
Yağmurla ilgili.
(Farsça)
basari / basarî
(Basar. dan) Görüşle ilgili olan, görmeye ait.
batıni / bâtınî
İçe ait, içle ilgili.
bedi' ilmi / bedî' ilmi
Lafz (söz) ve mânâ ile ilgili bâzı san'atlar ile sözün süslenmesini öğreten ilim.
behişti / behiştî
Behiştle ilgili, cennetlik.
(Farsça)
berfin
Kar ile ilgili, kardan.
(Farsça)
berri / berrî / بری
Toprağa ait, kara ile ilgili.
Kara ile ilgili.
(Arapça)
berzahi / berzahî / berzâhî
Kabirle ilgili.
Kabre ait, kabir âlemiyle ilgili.
beşeri / beşerî / بشری
İnsanî, insanla ilgili.
İnsana ve insanın fıtrî hallerine mensub ve müteallik. İnsanla ilgili.
İnsanlıkla ilgili, insanî.
(Arapça)
bevli / bevlî / بولى
İdrar ile ilgili.
(Arapça)
biraderi / biraderî
Kardeşle ilgili. Kardeşlik.
(Farsça)
biyokimya
Canlıların kimya ile ilgili yapılarını, tepkilerini, belirtilerini inceleyen bilim dalıdır. 19. Asırda başlatılan bu çalışmalarla proteinler, vitaminler, hormonlar anlaşılır duruma gelindi.
Bolşevik / Çoğunlukçu.
bolşeviklik yanlısı kimse. bolşeviklikle ilgili olan.
bünyeviyat / بنيویات
Bünye ile ilgili bilim dalı, morfoloji.
(Arapça)
bütçe
Devletin veya diğer kuruluşların yıllık gelir ve giderlerini (sarfiyat ve varidatlarını) gösteren ve bunlarla ilgili harcamaları tayin eden hesap işleri.
(Fransızca)
celali / celâlî
Büyüklükle ilgili.
celcelutiye / celcelûtiye
Peygamberimizin (a.s.m.) derslerine dayanarak, ebced ve cifir hesabıyla ilgili, Hz. Ali tarafından yazılan bir kaside.
cemali / cemalî / cemâlî
Allah'ın sonsuz lütuf, ihsan, rahmet ve merhametine dair isim ve sıfatlarının tecellisiyle ilgili; lütuf ve cemal tecellisi gibi.
Güzellikle ilgili.
cerrahi / cerrahî
Tıpta operatörlük.
Ameliyatla ilgili.
cesedi / cesedî
Cesede ait, cesetle ilgili.
cevabi / cevâbî
Cevapla ilgili.
cevheri / cevherî / جوهری
Cevherle ilgili.
Mücevherle ilgili.
(Arapça)
Mücevherli.
(Arapça)
Öz ile ilgili.
(Arapça)
cevvi / cevvî / جوی
Hava ile ilgili.
(Arapça)
cezai / cezaî
Cezaya âit, ceza ile ilgili.
cifri / cifrî
Cifirle ilgili.
cihad alemi / cihad âlemi
Allah yolunda savaş yapılmasıyla ilgili alan.
cihani / cihânî / جهانى
Dünya ile ilgili.
(Farsça)
İnsan.
(Farsça)
cina'i / cinâ'î / جنائى
Cinayetle ilgili.
(Arapça)
cinsi / cinsî
Cinsle ilgili.
Cinsle ilgili, cinsle alâkalı.
cismani / cismanî / cismânî / جسمانى
Cisimle ilgili.
Cisim ile ilgili.
(Arapça)
Bedensel.
(Arapça)
cismaniyet / cismâniyet
Bedenle, maddî vücutla ilgili oluş.
cumhuri / cumhurî / cumhûrî / جمهوری
Halkın çoğunluyla ilgili.
Cumhuriyetle ilgili.
Cumhuriyetle ilgili.
(Arapça)
cümle-i tevhidiye ve esmaiye ve uhreviye / cümle-i tevhidiye ve esmâiye ve uhreviye
Allah'ın birliği ve esmâsı ve âhiretle ilgili cümle.
dahili / dâhilî / داخلى
İçe ait, içle ilgili.
İç, içle ilgili.
İç ile ilgili, iç yüze ait.
(Arapça)
dahiliye / dâhiliye / داخليه
İçle ilgili olan, iç işleri.
İç ile ilgili, iç yüze ait.
(Arapça)
dahiye-i ilm-i esrar / dâhiye-i ilm-i esrâr
Mânevî sırlarla ilgili ilim alanında dehâ olan.
dair / dâir
İlgili, ait.
İlgili, devreden.
daire-i intihabiye
Seçimle ilgili daire.
daire-i muamelat / daire-i muamelât
Muamelât dairesi; şahıs ve aile hukuku, aynî haklar, miras, ticaret, borçlar ve iç hukukla ilgili konular.
dana / dânâ / دانا
Bilgili, âlim.
Bilgili, bilen, malûmatlı, âlim.
(Farsça)
Bilgili, iyi bilen.
(Farsça)
danişi / danişî
Alim, bilgin, bilgili.
danişmend
(Çoğulu: Dânişmendân) Bilgili, ilimli.
(Farsça)
Tanzimattan evvel, kadıların yanında stajyer olarak çalışan kimseler için kullanılan bir tâbirdi.
(Farsça)
dastani / dâstânî / داستانى
Destânî, kahramanlıkla ilgili, epik.
(Farsça)
dehri / dehrî
Zamanla ilgili, kıyamete inanmayan îmansız felsefeci.
delil-i adli / delil-i adlî
Adaletle ilgili delil.
ders-i imani ve kur'ani / ders-i imanî ve kur'ânî
İman ve Kur'ân'la ilgili ders.
deruni / derunî / derûnî
İçle ilgili, içten.
İçle ilgili, içten.
desatir-i sünnet-i seniyye / desâtir-i sünnet-i seniyye
Hz. Muhammed'in (a.s.m.) sünnetiyle ilgili prensipler.
dihı
Köyle ilgili, köylü, köye mensub.
dil-agah / dil-âgâh
Kalbi uyanık. Akıllı, bilgili, görgülü. Gönül anlar.
(Farsça)
dil-azad
Gönlü rahat, gönlü bir şeyle ilgili olmıyan.
(Farsça)
dirayetkar / dirayetkâr
Bilgili, dirâyetli, kavrayışlı.
(Farsça)
dirayetli / dirâyetli
Kavrayışlı, zeki, bilgili, anlayışlı.
Bilgili ve kavrama yeteneği olan.
(Arapça - Türkçe)
divan
Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap.
Büyük meclis. Büyük ve idâre işlerine bakan bilgili, nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer.
dünyevi / dünyevî / دنيوی
Dünya ile ilgili.
Dünya ile ilgili, dünyalı.
Dünya ile ilgili.
(Arapça)
dürri / dürrî
Dürr'e mensub, inci ile ilgili.
ebcedi / ebcedî
Ebcedle ilgili.
Ebced hesabıyla ilgili.
ebedi / ebedî
Sonsuzla ilgili.
edebi / edebî
Edeple ilgili, güzel söz ve yazı.
efazıl / efâzıl
(Tekili: Efdal) Fâzıllar, faziletliler. Mümtaz ve çok bilgili kimseler.
efazıl-ı vükela-yı fiham / efâzıl-ı vükelâ-yı fihâm
Büyük vekillerin bilgilileri.
ehass
En seçkin, en bilgili.
ehl-i kelam / ehl-i kelâm
Konusu daha çok inançla ilgili olan kelâm ilmiyle uğraşanlar.
ehle'l-mekteb
Mektepli, okumuş, bilgili.
ekvani / ekvanî / ekvânî
Yaratılanlarla ilgili.
Varlıklarla ilgili.
el-i istiğrak
Tanımlama edatı olup başına geldiği isim, kendisiyle ilgili bütün mânâları içerir, örneğin el- insan = bütün insanlık.
elem-i fikri / elem-i fikrî
Düşünceye ait acı, düşünceyle ilgili acı, keder.
emr-i küfri / emr-i küfrî
İnkârla ilgili husus.
emr-i tekvini / emr-i tekvînî
Yaratma emriyle ilgili; Allah'ın birşeye "kün=ol!" deyince onu derhal olduruveren emriyle ilgili.
emri / emrî
(Emriye) Emirle ilgili, emre ait.
enfi / enfî
Burunla ilgili.
enfüsi / enfüsî
Kişinin kendisi ile ilgili, nefis ve beden dairesine ait.
Nefisle ilgili, insanlarının kendi iç âlemlerine ait.
entellektüel
(Bak: Münevver) Aydın. Akıl ve zihinle ilgili.
(Fransızca)
esasi / esasî
Esasla ilgili.
esmai / esmaî / esmâî
İsimlerle ilgili.
İsimlerlehhhhh ilgili.
esmaiye / esmâiye
Allah'ın isimleriyle ilgili.
esrar-ı gaybiye
Görünmeyen, dünya ile ilgili gizli sırlar.
etnik
yun. Bir kavim, bir ırkla ilgili olan. İslâmiyet, kavmiyeti ve ırkçılığı reddeder. Etnik bölücülüğe karşı en kuvvetli siper, İslâm şuuru ve kardeşliğidir.
evamir-i ahlakiye / evamir-i ahlâkiye
Ahlâkla ilgili emirler.
evsaf ve şuunat-ı rabbaniye / evsâf ve şuûnât-ı rabbâniye
Cenâb-ı Hakkın yüce sıfatları ve terbiye edicilikle ilgili nitelikleri.
ezani / ezânî / اذانى
Ezan ile ilgili.
(Arapça)
ezeliyye
Ezele mensub, ezel ile ilgili, ezelîlik
fakih / fakîh
Fıkıh âlimi. Dînin amelî (yapılacak işlerle ilgili) hükümlerinde mütehassıs âlim. Çoğulu fukahâdır.
Müctehid. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkca bildirilmemiş olan hükümleri, açık ve geniş olarak bildirilenlere benzeterek meydana çıkarabilen derin âlim. İctihâd derecesine
farisi / fârisî
İran dili, iranla ilgili.
feleki / felekî
(Felekiyye) Feleğe mensub. Felekle ilgili.
Astronomik.
felsefi / felsefî / فلسفى
Felsefe ile ilgili, felsefeye ait.
Felsefeyle ilgili.
Felsefe ile ilgili.
(Arapça)
felsefiyyat
Felsefe ile ilgili bilgi ve düşünceler, hikmet bilgileri.
fenni / fennî
Fenle ilgili.
feri / ferî
Ayrıntılarla ilgili.
ferman-ı haşr
Haşirle ilgili ferman, buyruk.
ferzane
Bilgili kimse. Hakîm, feylesof.
(Farsça)
Tas: Nefsanî alâkalardan sıyrılmış kimse.
(Farsça)
fetva / fetvâ
Bir meseleyle ilgili dinî hüküm.
fiil-fi'l
İş, kâr, amel, zamanla ilgili olup mânâya yol açan kelime.
Eylem.
fiili / fiilî
Fiille ilgili.
fıkıh
(Fıkh) Derin ve ince anlayış. Bir şeyi, hakkı ile, künhü ile bilmek. İnsanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olarak dinî hükümleri ayrıntılı delilleriyle bilmek. Müslümanlar, müslüman olmaları itibariyle Allah'ın emirlerine tâbidirler, uyarlar. Fıkıh ilmi, hangi şartlarda Allah'ın hangi emrin
fikri / fikrî / فكری
Fikirle ilgili.
Düşünceye ait, düşünceyle ilgili.
Düşünce ile ilgili.
(Arapça)
fikriyyat / fikriyyât / فكریات
Düşünce ile ilgili çalışmalar.
(Arapça)
fir'avni / fir'avnî
Firavunluk. Firavun ile ilgili.
(Farsça)
fıtri / fıtrî
Yaradılışla ilgili.
frengi / frengî
Batı dili, Batı ile ilgili.
Avrupa'ya ait, Avrupayla ilgili.
fünun-u kevniye
Kâinatla ilgili bütün ilimler.
füru' / fürû'
Dal, asıldan türeyen. Fer'in çokluk şeklidir.
Fıkıh ilminde (İslâm hukûkunda) çocuklar, torunlar ve onların çocukları.
Ahkâm-ı şer'iyye yâni İslâm dîninde ibâdet, münâkehât (nikâh, boşanma, nafaka), muâmelât (alış-veriş, ticâret, kirâlama v.b) ve ukûbâtla (cezâlarla) ilgili hükümler.
gadabiye
Öfkeyle ilgili.
garbi / garbî / غربى
Garbî batı, batı ile ilgili.
(Arapça)
gaybi / gaybî
Görünmeyenle ilgili.
gaybiyane / gaybîyâne
Görünmeyenle ilgili olarak.
gıdai / gıdaî
Gıdayla ilgili.
habbazi / habbazî
Ekmekçilikle ilgili.
haberdar
Haberli, bilgili, vâkıf.
haberi / haberî
(Haberiyye) Haberle ilgili. Haberden ibaret olan.
Gr: Yüklemle ilgili.
habirane / habirâne
Bilgili ve haberdar olana yakışır şekilde.
(Farsça)
habr
Âlim, bilgili.
(Çoğulu: Ehbâr) Alim ve sâlih kimse. Bilgili. Ehl-i ilim.
Ferahlık.
Nimet, vüs'at.
Refah, sürur.
Tıb: Dişlerin beyazına ârız olan sarılık.
hacat-ı diniye / hâcât-ı diniye
Dinle ilgili ihtiyaçlar.
hadisat-ı bereket / hâdisât-ı bereket
Bereket ile ilgili hâdiseler, olaylar.
hadisat-ı islamiye / hâdisât-ı islâmiye
İslâmla ilgili olaylar.
hadisat-ı kevniye / hâdisât-ı kevniye / حَادِثَاتِ كَوْنِيَه
Yaratılışla ilgili hâdiseler, olaylar.
Varlıkla ilgili hâdiseler.
hadisat-ı muhammediye / hâdisât-ı muhammediye
Hz. Muhammed (a.s.m.) ile ilgili gelişen olaylar.
hadisat-ı risalet / hâdisât-ı risalet
Peygamberlikle ilgili hâdiseler, olaylar.
hadise-i arziye
Yerle ilgili olay.
hadise-i dünyeviye / hâdise-i dünyeviye
Dünya ile ilgili olay.
hadise-i misaliye
Misal âlemi ile ilgili olay.
hadise-i ruhaniye / hâdise-i ruhaniye
Ruhlarla ilgili olay.
hadise-i semaviye / hâdise-i semâviye
Gökle ilgili olay.
hadise-i şer'iye / hâdise-i şer'iye
Şeriatla ilgili olay.
hakaik-i kevniye
Kâinatla, yaratılışla ilgili hakikatler.
hakani / hakanî
Hâkan ile ilgili, hâkana mensub.
haki / hâkî / خاكى
Toprakla ilgili.
Hâki, toprak rengi.
(Farsça)
Toprak ile ilgili.
(Farsça)
hakikat-i içtimaiye
Sosyal hayatla ilgili gerçek.
hali / hâlî
Hâlle ilgili.
halli
(Halliye) Sirke ile ilgili.
harbi / harbî
Harble ilgili.
Savaş yerinde bulunan ve müslüman olmayan kimse.
Anlaşma yapılmamış düşman.
Tüfek doldurma âleti.
harbiye
Harble ilgili, askeri okul.
harici / haricî / hâricî / خارجى
Dışa ait, dış ile ilgili.
Dış ile ilgili.
(Arapça)
hatırat-ı imaniye
İmanî meselelerle ilgili hatıralar; hatıra gelen ve kaleme alınan meseleler.
havai / havaî
Hava ile ilgili.
hayati / hayatî / حياتى
Hayatla ilgili, hayata dair.
Hayatla ilgili, önemli.
Hayatla ilgili, yaşamsal.
(Arapça)
hayvani / hayvânî
Hayvanla ilgili.
hecai / hecâî
Heca ile ilgili.
hendesi / hendesî
Geometri ile ilgili.
hevesi / hevesî
Hevesle ilgili.
Arzu ve isteklerle ilgili.
hezliyat / hezliyât
(Tekili: Hezl) Mizah ve şakayla ilgili söz veya şiirler.
hicviyyat / hicviyyât
(Tekili: Hicviyye) Edb: Hicivle ilgili manzume ve şiirler.
hicviyye / هجویه
Taşlama, hicivle ilgili şiir veya düzyazı.
(Arapça)
hidemat-ı tesbihiye / hidemât-ı tesbihiye
Allah'ı tesbih ve zikirle ilgili hizmetler.
hikmet
Nübüvvet (peygamberlik).
Faydalı ilim.
Edeb, ahlâk ve nasîhat ile ilgili güzel sözler.
Gizli sebep, fâide.
Fıkıh ilmi, helâl ve harâmı bildiren din ilmi.
İlm-i Ledünnî, mânevî ilim.
Peygamber efendimizin sünneti.
hikmet-i aliye-i kainat / hikmet-i âliye-i kâinat
Evren ile ilgili yüksek bilgi.
hiss-i zahir / hiss-i zâhir
Zâhirde ve varlığın dış yüzünde olanları kavrayan hisler, duyular; görme, işitme, tatma duyuları gibi (Varlığın mânâ boyutu ile ilgili sezgi ve ihtisaslara vesile olan aklî, rûhî, kalbî, vicdanî hislere hiss-i bâtın denir.).
hissi / hissî
His ile, duygu ile ilgili, duygusal.
Hisle ilgili, hissedilen.
hitabiyat
Hitabet (etkileyici konuşma) ile ilgili sözler.
hizmet-i imaniye ve kur'aniye / hizmet-i imanîye ve kur'ânîye
İman ve Kur'ân ile ilgili hizmet.
hükema / hükemâ
(Tekili: Hakîm) Âlimler. Çok bilgili kimseler.
hukuk
Haklar, haklarla ilgili ilim.
hukuki / hukukî
Hukukla ilgili.
Hukukla ilgili.
hulki / hulkî
Yaradılışla ilgili, yaradılıştan gelen.
hümayun / hümâyûn / همایون
Kutlu.
(Farsça)
Padişah ile ile ilgili.
(Farsça)
hüner
Mârifet. Bilgililik. Ustalık, mahâret.
(Farsça)
icabi / icâbî
İcapla ilgili, gerekli.
icadi / îcadî
Yaratmayla ilgili.
icazi / îcâzî
İcazla ilgili, mûcize olan.
icma-ı ümmet / icmâ-ı ümmet
Büyük fakihlerin dinle ilgili bir konuda görüş birliğinde olmaları.
icraat-ı celaliye / icraat-ı celâliye
Allah'ın celâl sıfatıyla ilgili işleri, faaliyetleri.
ictihadi / ictihâdî
İçtihatla ilgili.
içtihadi / içtihadî
İçtihatla ilgili; dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur'ân ve hadise dayanarak hüküm çıkarmayla ilgili olan.
ictihadiye / ictihâdîye
İçtihatla ilgili olan.
içtihadiye
İçtihatla ilgili.
ictimai / ictimâî
Toplumla ilgili.
idadiye / îdâdiye
Hazırlamayla ilgili, eskiden lise seviyesindeki okul.
idare-i ruhiye ve diniyesine ve şahsiyesine ve beytiyesine ve karyesine / idâre-i ruhiye ve dîniyesine ve şahsiyesine ve beytiyesine ve karyesine
Kendi ruhu, dini, şahsı, ailesi ve köyü ile ilgili idare ve onları yönetme.
idare-i şahsiye ve beytiye ve diniye
Kendi şahsı, ailesi ve dini ile ilgili idare ve bunları yönetme.
iddiaiyyat
(Tekili: İddiaî) İddia ile ilgili. Şahidi olmayan sözler.
ihbar-ı gaybiye
Bilinmeyen bir şeyle, gelecekle ilgili haber verme.
ihbarat-ı sadıka-i gaybiye / ihbârât-ı sadıka-i gaybiye
Gayb âlemiyle ilgili verilen dosdoğru haberler.
ihsai / ihsâî / احصائى
Sayım ile ilgili, istatistik.
(Arapça)
ihtilaf / ihtilâf
Farklılık, ayrılık. Aynı gâyeye ayrı ayrı yollardan gitme. Müctehid denilen âlimlerin amelî (işle ilgili) mes'elelerdeki ictihad ayrılıkları.
ihtirazi / ihtirâzî
Çekinme, sakınma ile ilgili.
ihtiyati / ihtiyatî
İhtiyatla ilgili.
ihvani / ihvânî
Kardeşlikle ilgili.
ikmal-i nüsah / ikmâl-i nüsah
Çeşitli ilimlerle ilgili te'lif edilmiş olan belirli eserlerin okumasını tamamlama.
iknaiyat
İkna ve inandırma ile ilgili konular.
ilhami / ilhâmî
İlhamla ilgili.
illiyyet
Sebep ile ilgili, sebeplilik.
ilm-i bedi' / ilm-i bedî'
Lafz (söz) ve mânâ ile ilgili bâzı san'atlar yaparak sözün süslenmesini öğreten ilim.
ilm-i feraiz / ilm-i ferâiz
İslâm hukukunda miras taksimi ile ilgili bilim dalı.
ilm-i hal / ilm-i hâl
Her müslümanın îmân, ibâdet ve ahlâk ile ilgili bilmesi gereken şeyler veya bu bilgileri anlatan kitap.
ilmi / ilmî
İlimle ilgili, bilimsel.
İlimle ilgili, ilme uygun.
ilmihal / ilmihâl
İman esaslarıyla, namaz, abdest gibi amel ile ilgili meseleleri halkın seviyesinde anlatan kitap.
imani / imânî / îmânî
İmanla ilgili, imana dair.
Îmanla ilgili.
inkari / inkârî
İnkârla ilgili.
inkıbazi / inkıbazî
İnkıbazla ilgili.
inkılab-ı acib-i medeni ve dünyevi / inkılâb-ı acîb-i medenî ve dünyevî
Medeniyet sahasında ve dünya hayatıyla ilgili acayip köklü değişim.
insani / insânî / انسانى
İnsanlık.
(Arapça)
İnsan ile ilgili.
(Arapça)
insi / insî
İnsanla ilgili, insan cinsinden.
insırafi / insırafî
Çekilip gitme ile ilgili.
intikali / intikalî
İntikal ile ilgili.
iradi / irâdî
İradeyle ilgili, istemekle.
irca etme / ircâ etme
Döndürme, ilgili yere yöneltme.
irfan / irfân
Bilgili, anlayışlı, anlamak, bilmek.
ırki / ırkî / عرقى
Irk ile ilgili.
(Arapça)
ırkıy
(Irkıyye) Irkla ilgili, ırka âit.
irşadi / irşadî / irşâdî
Hak yolu göstermeyle ilgili.
İrşatla ilgili.
işari / işârî
İşaretle ilgili.
isnadiyyat
İsnad ile ilgili düşünceler.
Aslı esası olmadığı halde birisine isnad edilen sözler.
istidadi / istidadî
Yetenekle ilgili.
istidraci / istidrâcî
İstidracla ilgili.
ıstıfai / ıstıfâî / اصطفائى
Seçimle ilgili.
(Arapça)
istiğraki / istiğrâkî
İstiğrakla ilgili.
istihare / istihâre
Hayır istemek.
Bir işin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak için abdest alıp iki rek'at namaz kıldıktan sonra bu husustaki duâyı okuyarak o işle ilgili rüyâ görmek üzere hiç konuşmadan uykuya yatmak.
Her gün evden çıkmadan iki rek'at namaz kılıp Allahü teâlâdan o günün ve işinin
istihrac-ı cifri / istihrac-ı cifrî
Cifirle ilgili hesaplamalar, cifir ilmiyle elde edilen sonuçlar.
istikbali / istikbâlî
Gelecekle ilgili.
istinabe
Duruşmada yasal gerekçelerle bulunamayan zanlının, ilgili mahkemece, yasal prosedürün yerine getirilmesi için zanlıya en yakın bölgedeki bir mahkeme veya kişileri yetkili kılması.
ithami / ithamî
İthamla ilgili.
itikadi / itikadî / îtikâdî
İnançla ilgili.
İnanmakla ilgili.
itikadiyat / itikadiyât / اعتقادیات
İnançla ilgili şeyler.
(Arapça)
izani / izânî
Anlayışla ilgili.
japon
1911 yılında İstanbul'da bulunan ve İslâm âlimlerine Allah'ın birliği ve Peygamber Efendimizin nübüvvetiyle ilgili sorular yönelten Japon Başkumandanı Mareşal Nogi.
kahkari / kahkarî
Birdenbire geri dönme, aniden arkaya dönme.
Geri çekilmekle ilgili, geri dönmekle ilgili.
kalbi / kalbî / قلبى
Kalble ilgili, kalbe ait.
Yürekten.
(Arapça)
Kalp ile ilgili.
(Arapça)
kamil / kâmil / كامل
Bütün, eksiksiz, tam.
Kemale ermiş, olgun.
Geniş bilgili, kültürlü, bilgin.
Tam.
(Arapça)
Olgun.
(Arapça)
Bilgili.
(Arapça)
kandi / kandî
Şekerimsi, şekerle ilgili, şekerden.
kasdi / kasdî
Kasıtlı olarak, kasıtla ilgili.
kavanin-i rububiyet / kavânîn-i rububiyet
Allah'ın herbir varlığa, yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması ile ilgili kanunlar.
kavli / kavlî
Söz ile ilgili, söz olarak, sözde.
kavmi / kavmî
Kavme ait; olumsuz mânâda milliyetçilikle ilgili.
kazai / kazâî / قضائى
Yargı ile ilgili.
(Arapça)
kejdümi / kejdümî
Akrep gibi, akreple ilgili.
(Farsça)
kelami / kelâmî
Sözle ilgili, söze ait.
Kelamcılar yolu.
kemali / kemâlî
Kemâlle ilgili.
keramat-ı gaybiye / kerâmât-ı gaybiye
Allah'ın bir ikramı olarak gaybla ilgili verilen haberlerin doğru çıkması şeklinde gerçekleşen kerametler.
keramet-i acibe-i gaybiye
Gayba ait acayip keramet; Allah'ın bir ikramı olarak gelecekle ilgili verdiği acayip haber.
kesbi / kesbî
Kesble ilgili.
kevkebi / kevkebî
Yıldıza ait, yıldızla ilgili.
kevni / kevnî
Yaratılışla ilgili.
Yaratılanlarla ilgili.
kevniye
Yaratılanlarla ilgili olan.
kilyevi / kilyevî
Böbrek şeklinde olan. Böbrekle ilgili.
kisbi / kisbî
Edinmeyle ilgili.
kıssa-i lut ve davud / kıssa-i lût ve davud
İncil ve Tevrat'ta Hz. Lût (a.s.) ve Hz. Davud'un (a.s.) hayatıyla ilgili aktarılan hadiseler.
kitabi / kitâbî
Kitaba uygun, kitapla ilgili, ilâhî kitaplardan birine inanan.
kıyas-ı adli / kıyas-ı adlî
Adaletle ilgili kıyas; Allah'ın kâinata koymuş olduğu adalet ve düzeni göstererek âhiretin varlığına ulaşma.
komprime
Tablet; bir konuyla ilgili olarak kalıplaşmış bilgi.
kontenjan
İlgililerin her birine düşen pay ölçüsü.
küfri / küfrî
Küfürle ilgili.
küfriyat / küfriyât
Küfürle ilgili şeyler.
külliye
Bütünlük, ilgili bütün kısımların bir arada bulunduğu yapı.
kurani / kurânî
Kurânla ilgili, ait.
kütüb-ü islamiye / kütüb-ü islâmiye
İslâmiyetle ilgili kitaplar.
la yezali / lâ yezalî
Zevalsiz olana ait, sonu olmayanla ilgili.
lafzi / lâfzî / lafzî / لفظى / لَفْظ۪ي
Sözle ilgili.
Lafız ile ilgili, söz ile ilgili.
(Arapça)
Sözle, kelimeyle ilgili.
lafziye / lâfziye
Sözle ilgili olan.
lahuti / lâhutî
Uluhiyet âlemiyle ilgili.
İlâhî âlemle ilgili.
ledünni / ledünnî / لدنى
Tanrı sırlarıyla ilgili.
(Arapça)
levhimahfuz / levhimahfûz
Olmuş ve olacaklarla ilgili bütün bilgilerin yazılı bulunduğu kader levhası.
lisani / lisanî / لسانى
Lisanla ilgili, dile ait.
Dil ile ilgili.
(Arapça)
lisevi / lisevî
Diş etleriyle ilgili, diş etlerine ait.
lu'bi / lu'bî
Oyun ile ilgili olan.
ma'nevi / ma'nevî
Mânâya, rûha ve gönüle âit olan, inançla ilgili. Maddî olmayan.
maani-i mukaddese-i muhabbet / maânî-i mukaddese-i muhabbet
Sevgi ile ilgili mukaddes mânâları.
maarif-mend
(Çoğulu: Maarifmendân) Bilgili, bilgi sahibi. Kültürlü.
(Farsça)
maarif-mendan / maarif-mendân
(Tekili: Maarifmend) Bilgi sahibi kimseler, bilgililer.
maarifi / maarifî
Eğitim ve öğretim alanıyla ilgili.
maddi / maddî / مادی
Madde ile ilgili, maddece.
Madde ile ilgili.
(Arapça)
Materyalist.
(Arapça)
maddiyye / مادیه
Madde ile ilgili.
(Arapça)
Matetaryalist.
(Arapça)
maderi / maderî / مادری
Anne ile ilgili, ana tarafı.
(Farsça)
mahall-i taalluk / mahall-i taallûk
Bağlantılı ve ilgili olduğu yer, bölge.
mai / maî / mâî / مائى
Su cinsinden, su ile ilgili, mavi.
Su ile ilgili.
(Arapça)
Mavi.
(Arapça)
makamat-ı ruhiye
Ruhla ilgili makamlar.
makami / makamî
Makamla, bulunulan yerle ilgili.
maksad-ı dünyevi / maksad-ı dünyevî
Dünyayla ilgili bir maksat, gaye.
makulat / mâkûlât
Akla uygun olanlar, akılla ilgili bulunanlar.
mali / mâlî / مالى
Mal ile ilgili.
(Arapça)
Maliye ile ilgili.
(Arapça)
maliye / mâliye
Mal ile ilgili olan.
malumatlı / malûmatlı
Bilgili.
manevi / manevî / معنوی
Anlam ile ilgili.
(Arapça)
Ruh ile ilgili.
(Arapça)
maneviye / mânevîye
Mânâ ile ilgili.
mantıki / mantıkî
Mantıkla ilgili, mantıklı.
maraz-ı harici / maraz-ı haricî
Dıştan gelen, dış ile ilgili hastalık.
marazi / marazî / مرضى
Hastalıklı, hastalkla ilgili.
(Arapça)
masiva / mâsiva
Bir şeyden başka olanların hepsi.
Dünya ile ilgili olan şeyler.
Allah'tan başka her şey.
masiva-perest / mâsivâ-perest
Dünya ile ilgili olan şeylere düşkünlük; Allah'tan başka şeylere aşırı düşkünlük.
matüridi / mâtürîdî
Ehl-i sünnetin (Peygamber efendimiz ve Eshâbının yolunda olanların) îmânla ilgili bilgilerde tâbi olduğu iki imâmından biri. Ebû Mansur-ı Mâtürîdî.
Îmân bilgilerinde Ebû Mansûr Mâtürîdî'nin bildirdiği gibi inanan kimse.
me'hazi / me'hazî
Me'hazle ilgili. Bir şeyin aslının alındığı kaynakla ilgili.
meal-i gaybi / meâl-i gaybî
Gaybla ilgili mânâ verme.
mebahis-i külliye / mebâhis-i külliye
Geniş, büyük ve çok şeyle ilgili konular.
mecazi / mecazî
Mecazla ilgili.
medarlar
Yirmi Dokuzuncu Söz'de bulunan bölümler; haşir ile ilgili deliller.
medresevi / medresevî / مدرسوی
Medrese ile ilgili.
(Arapça)
mefkurevi / mefkûrevî / مفكوروی
Ülkü ile ilgili.
(Arapça)
mekani / mekânî
Yer ve mevki ile ilgili.
Mekânla ilgili.
mekki / mekkî
Mekke ile ilgili, Mekkeli, Mekke'de nazil olmuş âyetler veya sûreler.
mektubat-ı kaderiye
Kaderle ilgili mektuplar.
melekat-ı akliyye / melekât-ı akliyye
Tecrübe neticesi aklen bilinen kolaylık, tecrübeden doğan bilgililik.
meleke-i ameliye / مَلَكَۀِ عَمَلِيَه
İşle ilgili beceri.
meleki / melekî
Melekle ilgili, melek gibi.
melekuti / melekûtî
Melekutla ilgili.
mensub
Bir şeye veya kimseye nisbeti olan, alâkası bulunan. Bir şeyle ilgili olan.
Bağlı, ait, ilgili.
mensubat / mensubât
Bağlılar, ilgililer.
mensubiyyet
Mensubluluk, ilgili, bağlı oluş. Alâkalı bulunuş.
meşagil-i dünyeviye / meşâgil-i dünyeviye
Dünya meşguliyetleri, dünyayla ilgili işler.
mesail-i cüz'iye-i fer'iye-i hilafiye / mesail-i cüz'iye-i fer'iye-i hilâfiye
İhtilaf konusu olan, hakkında farklı görüş belirtilebilen cüz'î (bireylerle ilgili) ve fer'î (imanla ilgili olmayan, amellerle ilgili) meseleler.
mesail-i dünyeviye
Dünyaya ait, dünyayla ilgili meseleler.
mesail-i imaniye / mesâil-i imâniye
İmanla ilgili meseleler.
mesail-i istikbaliye / mesâil-i istikbaliye
Gelecekle ilgili meseleler.
mesail-i kevniye / mesâil-i kevniye
Yaratılışla ilgili meseleler.
mesail-i siyasiye / mesâil-i siyasiye
Siyasetle ilgili meseleler.
mesele-i ahiret / mesele-i âhiret
Ahiretle ilgili mesele.
mesele-i aliye-i zatiye / mesele-i âliye-i zâtiye
Zâtı ile ilgili yüce mesele.
mesele-i içtihadiye
Dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur'ân ve hadise dayanarak hüküm çıkartmayla ilgili olan mesele.
mesele-i imaniye ve kur'aniye / mesele-i imâniye ve kur'âniye
İmanla ve Kur'ân'la ilgili mesele.
mesele-i kudret
Allah'ın kudretiyle ilgili mesele.
mesele-i şer'iye
Şer'î mesele, şeriat ile ilgili mesele; fıkhî mesele.
mesele-yi aliye-i zatiye / mesele-yi âliye-i zâtiye
Peygamber Efendimizin yüce zâtıyla ilgili mesele.
meşihat dairesi / meşîhat dairesi
Osmanlı devletinde Diyanetin dinî ilimlerle ilgili bölümü, Şeyhülislâmlık.
meşihat-i islamiye / meşihat-i islâmiye
İslâm ile ilgili devlet dairesi, Şeyhü'l-İslâmlık makamı.
mevki-i münasip
Uygun mevki, ilgili yer.
mevlid
Hz. Muhammed'in (a.s.m.) doğumu, hayatı ile ilgili eser.
mevti / mevtî
Ölümle ilgili, mevte ait.
mezheb
Gitmek, tâkib etmek, gidilen yol. Mutlak müctehîd denilen dinde söz sâhibi âlimlerin, müslümanların yapmaları gereken hususlarla ilgili olarak dînî delîllerden (Kur'ân-ı kerîm, hadîs-i şerîfler ve İcmâ'dan) hüküm çıkarma usûlleri ve çıkarıp bildirdik leri hükümlerin hepsi.
midevi / midevî
Mide ile ilgili, mideye âit.
Mide ile ilgili.
migferi / migferî
Miğfer şeklinde olan, miğfer biçiminde olan.
Miğferle ilgili.
milli / millî
Milletle ilgili.
miraciye / mîrâciye
Mevlidin mîraçla ilgili bölümü.
misal
Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek.
Düş. Rüya.
Ahlâk ve âdâbla ilgili kıssa ve hikâye.
Bir şeyin örneği ve sıfatı. Kısas.
Gr: İlk harfi harf-i illet olan (yani; elif, vav veyahut da yâ olan) fiil veya kelime.
misali / misâlî
Misâl hâlinde, misâlle ilgili.
misaliye / misâlîye
Misâlle ilgili olan.
mısri / mısrî
Mısırlı, Mısır ülkesiyle ilgili.
mistik
İçle ilgili.
mu'cizat-ı mahsusa
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) hergangi bir şeyle ilgili gösterdiği mu'cizeler, kendisine mahsus mu'cizeler.
mu'cizat-ı maiye / mu'cizât-ı mâiye
Hz. Muhammed'in (a.s.m.) su ile ilgili mu'cizeleri.
mu'cize-i bereket
Bereketle ilgili mu'cize.
mu'cize-i maiye / mu'cize-i mâiye
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) su ile ilgili mu'cizesi.
mu'cize-i şeceriye
Ağaçla ilgili olan mu'cize.
mu'cize-i taamiye
Peygamberimizin (a.s.m.) yiyecekle ilgili mu'cizesi.
muamele-i şer'iye
Dinle ilgili davranış.
mübaşeret
Temas etme, bizzat ilgili olma, ilgilenme.
mücahede-i diniye
Dinle ilgili mücadele.
mucizevi / mûcizevî
Mûcizeli biçimde, mûcize ile ilgili olarak.
müellif-i islam / müellif-i islâm
Müslüman yazar; İslâmiyet ile ilgili eserleri olan.
muhammediye
Peygamberimizle ilgili.
mukadderat-ı istikbaliye / mukadderât-ı istikbaliye
Gelecekle ilgili takdir olunan şeyler.
mukallid
Amelde, yapılacak işlerle ilgili konularda müctehid denilen derin âlime tâbi olan, uyan kimse.
İnanılacak şeylerin delillerini araştırmadan, anlamadan, sâdece anasından babasından duyarak îmân eden.
Fıkıh âlimlerinin yedinci derecesinde bulunan âlim.
mülk ciheti
Dış yüz, madde ile ilgili tarafı.
mülkiye / مُلْكِيَه
Ülke idaresiyle ilgili daire.
münakaşa-i içtihadiye
İçtihatla ilgili tartışma.
münasebat-ı nahviye ve sarfiye / münasebât-ı nahviye ve sarfiye
Dilbilgisi kurallarına ait münasebetler; fiil çekimi ve cümle yapısı ile ilgili kurallara ait bağlar.
münasebat-ı rızkıye / münasebât-ı rızkıye
Rızıkla ilgili münasebetler.
münasebetdar / münâsebetdâr
Münasebetli, ilgili.
münasebettar / münâsebettar
İlgili, bağlantılı.
müntesib
Bağlı, ilgili.
müntesibin / müntesibîn
Bağlananlar, ilgililer.
müşakele-i cinsiye / müşâkele-i cinsiye
Tür veya soyla ilgili yakınlık, akrabalık.
müsamere-i ulviye-i diniye
Dinle ilgili yüce bir kutlama.
müsteşrik
Oryantalist; Avrupalı olduğu halde, Doğu milletlerinin tarih, dil, din ve edebiyatıyla ilgili araştırma yapan kimse.
müteallik / متعلق
Asılı, bağlı.
Taalluk eden, ilgili, ilişiği olan.
Alakalı, ilgili.
Alâkalı, ilgili.
İlgili, ilişkin.
(Arapça)
müteallikat
Alâkalılar, ilgililer, yakınlar, akrabalar.
İlgili olanlar, yakınlar.
mütebahhir
İlmi derin olan, çok bilgili.
mütebahhirin / mütebahhirîn
Bilgileri pek çok olanlar, deniz gibi derin bilgili olanlar. Allâmeler.
mütefekkir
Düşünen, derin mes'eleleri düşünen. Tefekkür ve teemmül edici olan.
Kuvve-i bâtınayı sarfeden. Âlim. Çok bilgili.
mütefennin
Bilgili, sanatkâr, fen ilimlerine sahip.
muttali'
Öğrenmiş, haber almış, bilgili.
müvakkit
Eskiden İslâm devletlerinde namaz vakitlerini ve bunlarla ilgili âletleri kullanan, tâmirini ve ayarını yapan vazîfeli kimse.
müzaraa
Ziraat üzerine yapılan işler, ekincilikle ilgili olarak yapılan işler.
Toprağa, çalışmağa ve kazanca ortak olmak üzere kurulan şirket.
nabzi / nabzî
Damarın atmasıyla ilgili.
naharir
(Tekili: Nihrir) Bilgili, akıllı ve âlim kimseler. Fâzıl ve mâhir kişiler.
nahv
(Nahiv) Yol, cihet. Etraf, yön.
Misâl.
Miktar.
Kasd ve azmeylemek.
Gr: Kelimelerin birbirine rabt, izafet ve amel eylemeleriyle ilgili olan kaideleri içine alan ilim. Nahiv ilmi ile Arapça kelimelerin yeri ve usulü bilinir, yani cümle tahlili yapılır.
nahvi / nahvî
Nahivle ilgili.
nakli / naklî
Nakille ilgili.
Nakle dayanan, kitap ve sünnete dayalı olan.
Taşıma ile ilgili.
Nakliye ile, taşıma ile ilgili.
Akla değil de nakle dayanan, yani söylenen hakikat.
nakliye
Taşımayla ilgili olan.
nakş-ı kelami / nakş-ı kelâmî
Sözle ilgili nakış, süs, söz dokusu.
nasuti / nasutî / nâsûtî / ناسوتى
Dünya ile ilgili, insanlığa ait, insanlıkla ilgili.
İnsanlık ile ilgili.
(Arapça)
natıs
Bilgili, faziletli adam.
nebati / nebatî / nebâtî
Bitki ile ilgili, bitki cinsinden.
Bitkisel, bitki ile ilgili.
nebevi / nebevî
Peygamberle ilgili.
nebil
(Nebile) Akıllı, anlayışlı, zekâ sahibi.
Yüksek meziyet sahibi. Güzel huylu.
Bilgili ve faziletli kimse.
necati / necatî
Kurtulmaya ait, kurtulmakla ilgili.
nefsi / nefsî / نفسى
Nefisle ilgili, nefsim!
Nefis ile ilgili.
(Arapça)
Subjektif.
(Arapça)
nehri / nehrî
(Nehriye) Nehirle ilgili, nehre ait.
nesebi / nesebî
Soy ile ilgili.
Soy yönünden, neseble ilgili olarak.
nesh
Emir ve yasaklarla ilgili şer'î (dînî) bir hükmün, ondan sonra gelen şer'î bir delîl (hüküm) ile kaldırılması, yürürlülük zamânının sona erdiğinin haber verilmesi, açıklanması. Hükmü kaldırılan delîle, nâsih; kaldırılan hükme mensûh denir.
nesimi / nesimî
Hafif hafif ve lâtif bir tarzda esen rüzgârla ilgili.
nesr
Arş ve sema ile ilgili meleklerden biri.
nevai / nevaî
Ahenkle, makamla ilgili.
(Farsça)
nevbahari / nevbaharî
İlkbaharla ilgili.
(Farsça)
nevi / nevî
Türle ilgili.
nevmiye
Uyku ile ilgili.
nihrir
(Çoğulu: Nahârir) Tecrübeli, bilgili, fâzıl, âlim, mâhir kimse.
nizamname / nizamnâme
Düzen yazısı, düzenleme ile ilgili belge.
nüasi / nüasî
Uyuklama ile ilgili.
nücumi / nücumî
Yıldızlarla ilgili.
Yıldızlarla uğraşan.
nuhi / nuhî
Nuh (A.S) ile ilgili.
Pek eski.
nükte-i umumiye
Umuma ait, herkesle ilgili ince ve derin bir nokta, mânâ.
nukuş-u misaliye
Misal âlemiyle ilgili nakışlar.
örfi / örfî
Gelenekle ilgili, âdet olan.
örfiyyat / örfiyyât / عرفيات
Gelenekle ilgili şeyler.
(Arapça)
padişahi / padişahî
Padişahla ilgili, padişaha ait.
(Farsça)
paskalya
Hıristiyanların inanışlarına göre, Îsâ aleyhisselâmın haça gerildikten sonra dirilerek göğe yükselmesi ile ilgili olarak her yıl Mart ayının on dördüncü gününden sonra gelen ilk Pazar günü yaptıkları şenlik, âyin.
pejuhide
Çok akıllı, olgun, bilgili.
(Farsça)
rahmani / rahmânî
Rahmanla ilgili.
rasadi / rasadî / رصدی
Gözlemle ilgili.
(Arapça)
rebii / rebiî
Bahara ait, baharla ilgili.
recai
Ricacı. Ricayla ilgili. Dua ve yalvarmağa, ümide dair.
remzi / remzî
Remizle ilgili.
reşidiyye
Reşid olanla ilgili.
Şeker ve nişasta ile yapılan bir çeşit tatlı.
revabıt-ı kevniye / revâbıt-ı kevnîye
Kâinatla irtibatlı meseleler, kâinatla ilgili bağlar.
rezmi / rezmî
Savaşla ilgili.
(Farsça)
rıfki / rıfkî
(Rıfkıye) Yumuşaklıkla, tatlılıkla ilgili.
risale-i mantıkiye
Mantıkla ilgili risale.
riyazi / riyazî
Hesap ve matematikle ilgili.
Matematikle ilgili.
riyazi-riyaziyye
Matematikle ilgili.
rübai / rübaî
Dörtlük olan. Dörtle ilgili.
Edb: Dört mısralık belli vezinlerle yazılmış manzume. Aynı esasta 24 şekilli vezinle yazılan 4 mısralık şiir.
Gr: Mastarını meydana getiren dört harften hepsi de aslî olan kelimeler.
ruhami / ruhamî
Mermerden yapılmış. Mermerle ilgili.
ruhani / ruhanî / rûhanî
Ruha ait, ruhla ilgili, gözle görülemeyen, cismi olmayan.
Ruh ile ilgili, görünmez varlık, ruh, melek, cin.
ruhaniyyet / rûhâniyyet
Rûhla ilgili haller.
ruhi / ruhî / rûhî / روحى
Ruhla ilgili.
Ruha ait, ruhla ilgili. Ruhça.
Ruhla ilgili.
Ruh ile ilgili.
(Arapça)
Ruhsal.
(Arapça)
rüşdi / rüşdî
Rüşdle ilgili. Olgunluğa dair.
rüstai / rüstaî
(Rüstâyi) Köyle ilgili.
(Farsça)
Köylü.
(Farsça)
rütebi / rütebî
Rütbelerle ilgili.
rüya-yı hayaliye
Misal âlemi ile ilgili rüya.
sadri / sadrî
(Sadriye) Göğüsle ilgili, göğüse ait.
şahane / şâhâne / شاهانه
Şahlara yakışır.
(Farsça)
Şahlarla ilgili.
(Farsça)
şahi / şahî
şaha, hükümdara ait, şah ile ilgili.
(Farsça)
Hükümdarlık, şahlık.
(Farsça)
Eski topların bir çeşiti.
(Farsça)
Nişastalı, yumurtalı bir helva.
(Farsça)
Tar: Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim Han'ın bastığı altun para. (Bu ismin verilmesi, üzerinde "şah" kelimesinin yazılı bulunmasından
(Farsça)
şahsi / şahsî
Kişiyle ilgili.
saltanat alemi / saltanat âlemi
Bir ülkenin hakimiyeti ve yönetimiyle ilgili alan.
samedani / samedanî
Samed olan Allah ile ilgili, ilâhî.
san'at-ı beyaniye
Beyân ilmi ile ilgili san'at (beyân.
sar'i / sar'î
Sar'a hastalığı ile ilgili.
sarfi / sarfî
(Sarfiye) Masrafa, sarfa ait, gidere dair.
Gr: Sarf kaidesine dair, gramere ait, dilbilgisiyle ilgili.
şari' / şâri'
Kanun koyucu; kullarına yapmaları ve yapmamaları gerekli davranışlarla ilgili kanun ve kurallar koyan Allah.
şarki / şarkî / شرقى
Doğu, doğu ile ilgili.
(Arapça)
sebuiye
Yırtıcıya mensub, canavarlıkla ilgili.
seciyevi / seciyevî / سجيوی
Karakter ile ilgili.
(Arapça)
sedefi / sedefî / صدفى
Sedefli.
(Arapça)
Sedef ile ilgili.
(Arapça)
Sedef rengi.
(Arapça)
seferi / seferî / سفری
Yolcu.
(Arapça)
Savaş ile ilgili.
(Arapça)
şefevi / şefevî
Dudağa ait, dudakla ilgili.
şehevani / şehevânî
Şehvetle ilgili.
Şehvetle ilgili, şehvetle alâkalı.
şeheviye
Şehvetle ilgili olan.
şehri / şehrî
Ay ile ilgili, aylık.
şehvani / şehvanî / şehvânî / شهوانى
şehvetle ilgili, şehvete ait.
şehvete çok düşkün olan kimse.
Şehvetle ilgili.
Şehvetle ilgili.
Şehvetle ilgili.
(Arapça)
Şehvet düşkünü.
(Arapça)
semai / semâî
Gökle ilgili, gökyüzüne ait.
semavi / semâvî / سماوی
Sema ile ilgili.
Gök ile ilgili.
(Arapça)
Tanrısal.
(Arapça)
semavi kitaplar / semavî kitaplar
Gökle ilgili kitaplar, Kur'ân-ı Kerim, Tevrat, İncil, Zebur.
şemsi / şemsî / شمسى
Güneşle ilgili.
(Arapça)
Güneş takvimi.
(Arapça)
şer'i / şer'î / شرعى
Şeriatla ilgili, Allah tarafından bildirilen kanun ve hükümlerle ilgili.
Şerîate âit, İslâmiyetle ilgili, İslâmiyet'e uygun.
Şeriat ile ilgili, şeriata uyan.
(Arapça)
şer'iye / شرعيه
Şeriat ile ilgili, şeriata uyan.
(Arapça)
serdar-ı ulema
Zamanın en bilgili ve en yaşlı âlimi.
şeri / şerî
Şeriatla ilgili, dinî.
servet-i ilmiye
Bilgililik, âlimlik, ilim zenginliği.
şeteviyy
Kışa mensup, kış ile ilgili.
Kış evi.
Kış kaftanı, kışlık elbise.
Kış yağmuru.
şeytani / şeytânî
Şeytanca, şeytanla ilgili.
sıfati / sıfatî / sıfâtî
Sıfatla ilgili.
Sıfatlarla ilgili.
sıhhi / sıhhî / صحى
Sağlıkla ilgili.
(Arapça)
şikari / şikârî / شكاری
Avcı.
(Farsça)
Av ile ilgili.
(Farsça)
sına'i / sınâ'î / صناعى
Sanatla ilgili.
(Arapça)
Sanayi ile ilgili.
(Arapça)
sınaiyyat
(Tekili: Sınâi) Sanatla ilgili olan şeyler.
İnsan yapısı şeyler.
sırri / sırrî
(Sırriyye) Sır ile, gizlilik ile ilgili.
şitevi / şitevî
(Şiteviyye) Kışa ait. Kış mevsimiyle ilgili.
Kış sebzesi, kışlık sebze.
siyasi / siyasî
Siyasetle ilgili.
şübehat-ı uhreviye
Âhiretle ilgili şüpheler.
sübuti / sübûtî
Sabit olmakla ilgili.
şuhudi / şuhûdî
Görme ile ilgili, görülebilen.
şühudi / şühudî
Görünmeye dair, görünebilir olanla ilgili.
sükuti / sükûtî
Susma ile ilgili.
sülüsi / sülüsî
Sülüsle, yani üçte birle ilgili.
Bir yazı sitili.
süyuti / süyûtî
Osmanlı dönemi medreselerinde okutulan tefsir metodu ile ilgili imam Suyûtî'nin "el-itkân fî ulûmi'l-Kur'ân" adlı eseri.
suzi / suzî
Yanma ile, tutuşma ile ilgili.
(Farsça)
taabbüdi / taabbüdî
İbadet etmekle ilgili.
taakkuli halat / taakkulî halat
Akıl yürütmekle ilgili hâller.
taalluk / تعلق
İlgili olma, münasebet.
İlgili olma.
(Arapça)
Ait olma.
(Arapça)
taallukat / taallukât / تعلقات
İlgililer, yakınlar, akrabalar.
İlgili olanlar.
(Arapça)
Akraba, yakınlar.
(Arapça)
taallukat-ı imaniye / taallûkat-ı imaniye
İmanla ilgili olanlar; imanî bağlar.
tabhi / tabhî
Pişirmekle veya pişirilmekle ilgili.
tabii / tabiî
Tabiatla ilgili, kendiliğinden.
tabir-i sarfiye
Gramerle ilgili ifade.
tağuti / tağutî
Tağutla ilgili.
tahaffuzi / tahaffuzî
Korunma ile ilgili.
tahayyül-ü küfri / tahayyül-ü küfrî
Küfür ve inkârla ilgili meseleleri hayal etme.
tahayyüli halat / tahayyülî halât
Hayal etmekle ilgili hâller.
tahmini / tahminî
Tahminle ilgili.
tahribi / tahribî
Yıkmayla ilgili tahribe ait.
tahrimi / tahrimî
(Tahrimiyye) Haramla ilgili, harama ait.
tahriri / tahrîrî / تَحْر۪ير۪ي
Yazı ile ilgili.
tariküddünya / târiküddünya
Dünya ile ilgili her şeyi terk eden.
tasavvuf
Dinin ruhsal hayatla ilgili yönünü konu edinen bilim veya meslek.
tasavvufi / tasavvufî / تصوفى
Tasavvufla ilgili.
Tasavvuf ile ilgili.
(Arapça)
tasviri / tasvirî
Tasvire dair, tasvirle ilgili.
teceddüdi / teceddüdî
Yenilenmekle ilgili.
tecelliyat-ı cemaliye ve celaliye ve kemaliye / tecelliyât-ı cemâliye ve celâliye ve kemâliye
Allah'ın güzellik ve yücelik ve mükemmellikle ilgili sıfatlarının yansımaları.
tecrübi / tecrübî
Tecrübeye ait. Tecrübeyle ilgili.
tedafüi / tedâfüî / تدافعى
Savunma ve korunma ile ilgili.
Savunmayla ilgili.
Savunma ile ilgili.
(Arapça)
tedbir-i menzil / tedbîr-i menzil
İnsanın çoluk-çocuğuna karşı hareketlerinin nasıl olacağı ve ev idâresi ile ilgili husûslardan bahseden ilim.
tefekküri / tefekkürî
Düşünmekle ilgili.
tefrii / tefriî / tefrîi
Ayrıntılamakla ilgili.
Teferruat ve ayrıntılara ayırmakla ilgili.
tekalif-i diniye / tekâlif-i diniye
Dinle ilgili sorumluluklar, dini yükümlülükler.
tekalif-i hayat / tekâlif-i hayat
Hayatla ilgili sorumluluklar ve yükümlülükler.
tekasüli / tekâsülî
Tembellikle ilgili, tembellikten gelen.
Üşenmekle ilgili.
tekvini / tekvinî
Yaratmakla ilgili.
Yaradılışla ilgili, var oluşla ilgili.
tenasüli / tenâsülî / تناسلى
Üreyiş ile ilgili.
(Arapça)
terakkiyat-ı havaiye
Hava ile ilgili ilerlemeler, uzayla ilgili gelişmeler.
terakkiyat-ı ruhiye ve fikriye / terakkiyât-ı ruhiye ve fikriye
Ruhî ve düşünceyle ilgili ilerlemeler.
terbiyevi / terbiyevî
Terbiye ile ilgili, eğitime dair.
Terbiye ile ilgili.
termik
Sıcaklıkla alâkalı. Hararetle ilgili.
(Fransızca)
tesadüfi / tesadüfî
Tesadüfle ilgili, rast gele.
tesbihi / tesbihî
Tesbihle ilgili.
teşri'i / teşrî'î
Şeriat hükümleriyle ilgili.
Kanun yapma kuvveti ve görevi ile ilgili.
teşrii / teşriî
Yasamaya dair, kanunla ilgili, şeriata dair.
Şeriatla ilgili.
tevhidi / tevhidî
Tevhitle, her şeyin bir olan Allah'a ait olması ile ilgili.
Tevhidle ilgili.
tezadi / tezâdî
Tezatla ilgili.
tezyinat-ı lafziye / tezyinat-ı lâfziye
Sözle ilgili süslemeler, cinas, seci' gibi anlamdan ziyade kulağa hitap eden söz san'atları.
tıbbi / tıbbî / طبى
Tıp ile ilgili.
(Arapça)
ticaret-i uhreviye
Âhiret ile ilgili ticaret.
ticari / ticarî
Ticaretle ilgili.
(Ticariyye) Ticaretle ilgili, ticarete ait.
turabi / turâbî
Toprakla ilgili.
üf'ulevi / üf'ûlevî / افعولوی
Görevle ilgili, fonksiyonel.
(Arapça)
uhrevi / uhrevî / اخروی
Âhiretle ilgili.
Âhiretle ilgili.
Ahiretle ilgili, öteki dünyaya ait.
Ahiret ile ilgili.
(Arapça)
uhreviye / uhrevîye
Âhiretle ilgili.
Âhiretle ilgili olan.
ulum-u aliye-i ilahiye ve uhreviye / ulûm-u âliye-i ilâhiye ve uhreviye
Din ve âhiretle ilgili yüksek ilimler.
ulum-u beşeriye / ulûm-u beşeriye
İnsanla ilgili ilimler, sosyal ilimler.
ulum-u diniye ehli / ulûm-u diniye ehli
Dinî ilimler konusunda bilgili olanlar.
ulum-u kevniye / ulûm-u kevniye
Kevnî ilimler, kâinat ve dünya ile ilgili ilimler.
umumi / umumî / umûmî
Umumî, herkese ait, herkesle ilgili, genel.
Genel, herkesle ilgili.
umur-u kevniye
Kâinatla, oluşla ilgili şeyler, işler.
unsuri / unsurî
Unsurla ilgili.
üstad-ül beşer
Beşerin bütün insanlığın üstadı, hocası, daha bilgili ve ârif. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselam.
usuli / usûlî
Usûlle ilgili.
usulü'd-din allameleri / usûlü'd-din allâmeleri
Kelâm âlimleri, mütekellimler; Allah'ın zât ve sıfatlarından, peygamberlik, âhiret ve inançla ilgili diğer meselelerden İslâmî esaslar dâiresinde bahseden âlimler.
vahdani / vahdânî / وحدانى
"Bir" olmakla ilgili.
Tanrı'nın birliği ile ilgili.
(Arapça)
vak'a-yı bereket
Bereketle ilgili vakıa, olay.
vakıa-i bereket
Bereketle ilgili vakıa, olay.
vakıa-i misaliye
Misâl âlemi ile ilgili olay.
vakıat-ı istikbaliye ve berzahiye ve uhreviye / vâkıât-ı istikbaliye ve berzahiye ve uhreviye
Ahiretle, kabir hayatıyla ve gelecekle ilgili olaylar.
vakıat-ı kevniye / vâkıât-ı kevniye
Varlıklarla ilgili vakıalar, olaylar.
varaki / varakî
Yaprakla ilgili.
Yaprak biçiminde.
vatani / vatanî / وطنى
Yurt ile ilgili.
(Arapça)
vazife-i ailevi / vazife-i ailevî
Aile ile ilgili görev.
vazife-i diniye ve ilmiye / vazife-i dîniye ve ilmiye
Din ve ilimle ilgili görev.
vazife-i kur'aniye ve imaniye / vazife-i kur'âniye ve imaniye
Kur'ân ve iman ile ilgili görev.
vecdi / vecdî
Vecdle ilgili, heyecanla ilgili.
vechi / vechî
(Vechiye) Yüz ile ilgili.
vehmi / vehmî
Vehimle ilgili.
vezaif-i islamiyet / vezâif-i islâmiyet
İslâmiyetle ilgili görevler.
vezni / veznî
Vezinle ilgili, vezne ait.
Tartılan şey.
vicdani / vicdanî / vicdânî
Vicdanla ilgili, vicdana ait.
(Vicdaniyye) Vicdanla, kalbî his ile ilgili.
Kendinden geçip dalmakla ilgili.
Vicdanla ilgili.
vücudi / vücudî / vücûdî
Varlıkla ilgili.
Varlıkla ilgili olan.
Varlıkla ilgili, var olan.
vukuat-ı süfyaniye
İslâm Deccalı olan Süfyan ile ilgili olaylar.
vukufdar / vukufdâr
Haberi olan. Bilgili.
(Farsça)
vukuflu
Bilen, bilgili.
za'fi / za'fî / ضعفى
Zayıflıkla ilgili, zaaf ile ilgili.
(Arapça)
zabıtname / zabıtnâme
Olay yerinde ilgili kimselerin olayın oluş şeklini kaydettikleri kâğıt.
zahiren ve batınen / zahiren ve bâtınen
Dış ve iç yapı ile ilgili olarak.
zahiri / zâhirî / ظاهری
Dış görünüş ile ilgili, görünüşteki.
(Arapça)
zamani / zamanî
Zamanla ilgili, zamana ait.
Zamanla ilgili.
zanni / zannî
Zanla ilgili.
zarar-ı amm / zarar-ı âmm
Umumla ilgili zarar.
zaruriyyat-ı din / zarûriyyât-ı din
İnanılacak ve yapılacak işlerle ilgili, âlim ve câhil herkesin bilmesi lâzım olan din bilgileri.
zati / zâtî
Zatla ilgili, özel.
zatiye / zâtîye
Kendisiyle ilgili.
zemani / zemanî
Zamanla ilgili, zamana ait.
zevk-i rızki / zevk-i rızkî
Rızık ile ilgili zevk.
zevki / zevkî
Zevkle ilgili.
Zevke dayalı, yaşayıp zevk etmekle ilgili.
zılli / zıllî
Gölgeli, gölge ile ilgili.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
mübareze
Helâhil
Kar
Bab-ı Ali
sıhhat
ir
kaş
Mühârririn
teşrik-i mesai
hüsn
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
ilgili
şimdi
Ömür boyu
pur
İYİ İNSANLAR
ağrı
Amî
Raya
gönül açan
yol arkadaşı