Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
iktiza
ifadesini içeren
19
kelime bulundu...
dall-bi'l-iktiza / dâll-bi'l-iktizâ
İktiza ile delalet etme, sözün gereklilik yolu ile delâlet etmesi.
dall-i bi-l iktiza / dâll-i bi-l iktiza
(Dâllibiliktiza) İktizası ile delâlet eden.
Ist: Şer'an muhtacun ileyh olan bir lâzime delâlet eden lâfızdır. Başka bir tâbir ile; vaz'olunduğu mânadan mukaddem isbatına şer'an lüzum ve ihtiyaç mevcud olan bir medlule delâlet eden ibaredir. Meselâ: Bir kimse bir şahsa hitaben: "Evini
desatir-i hikmet
Hikmet düsturları. Hikmet ve maslahatın iktiza ettirdiği kaideler.
hasbel icab
(Hasb-el icâb) Durum icabı olarak, hâl ve durum iktiza ettiği için, durum dolayısıyla.
hasbel iktiza
(Hasb-el iktizâ) İktiza ettiği için, gerektiğinden dolayı.
hey'atın feletatı / hey'atın feletâtı
Birini taklit eden kimsenin taklitçiliğini gösterip ilân eden sürçmeleri, falsoları. Kemalât-ı ruhiye veya mükemmelliğin iktizası olan umum ahvaldeki fıtrîlik ve müvazeneyi o seviyede olmayanın sun'î taklitteki gayr-ı fıtrîliği.
hey'et-i temsiliye
Temsil hey'eti.
Tar: Erzurum Kongresinde Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ismini alan cemiyetin nizamnamesi iktizasınca seçilen şahıslardan teşekkül etmiş olan hey'et. (6 Ağustos 1919)
ibretbahş
İbret veren, ibreti iktiza eden.
(Farsça)
iktiza / iktizâ / اقتضا
Gerekme.
(Arapça)
İhtiyaç.
(Arapça)
İktizâ etmek:
Gerekmek.
(Arapça)
illet-i tamme / illet-i tâmme
Herhangi bir şeyin var olması için lâzım gelen sebeblerin tamamı. Bu sebebler var olunca neticesinin vücuda gelmesi bizzarure ve bilvücub iktiza eder.
indelicab
(İnd-el icab) İcab ettiği zaman, gerekince, iktiza ettiğinde.
lede-l-iktiza
İktiza edip gerektiği zaman.
matemengiz / mâtemengiz
Mâtemi ve yası iktiza eden.
(Farsça)
mess-i hacet / mess-i hâcet
Lüzum görülme, iktiza etme, gerekme.
mukteza
İktiza etmiş, lâzım gelmiş.
Kanun gereğince yazılmış yazı, derkenar.
muktezi / muktezî
(Muktazî) Lüzumlu olduğu taayyün etmiş, anlaşılmış.
İktiza eden. Gerekli. Lâzım.
mukteziyyat
İktiza eden şeyler. Gerekli olan ve icab eden şeyler.
sıla
Kavuşmak, ulaşmak, vuslat.
Âşıkın mâşukuna kavuşması.
Doğduğu yeri, hısım akrabayı gidip görme.
Bahşiş, hediye.
Gr: Cümlenin içinde ism-i mensub bulunmasıyla, dahil olduğu cümlenin evvelce mâlum olması iktiza eder. İçinde bulunduğu cümleyi sonradan gelen cümle
sümme
Sonra, ba'dehu gibi mânalara gelen bir zarftır. Bazan istiâre olarak "vav" mânâsına da kullanılır.
Harf-i atıftır. Sonraki mânayı evvelkiyle bağlar veya tertib, mühlet iktizasını ifade eder.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
atiyen
Arayış
mugaddi
duçar
Teneşşür
intîka
mürekkeb
veled-i zina
zahm
zat-ı ehad ve samed
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
iktiza
ber der
Yemek
bağrı yanık
şaka
SATICI
sena etmek
nevba
Kahhâr
Eski