Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
iftira
ifadesini içeren
63
kelime bulundu...
afik
Yalancı, iftiracı.
akzef
Çok iftira atan. Çok kazifte bulunan.
azihe
Yalan, iftira.
azv
İftira. Birisine bir şey isnad etme. Nisbet etme.
azviyat
(Tekili: Azv) Yalanlar, iftiralar.
becel
Şaşma, tuhafına gitme.
Yalan, iftira.
behite
İftira etmek.
Kabile ismi.
behut
(Çoğulu: Bühüt) İşitenleri şaşkına uğratan iftira, yalan.
besise
Bir çeşit yemek.
Yağ ve undan yapılan bir çeşit bulamaç.
Ayrılık, nifak, iftira, ihtilaf.
bühat
Bühtan edici, iftiracı.
büht
İftira, isnad edilen yalan.
Bir seyyarenin bir günlük hareketi.
bühtan / bühtân / بهتان
İftira. Birisine yalandan bir şey isnad etme. Birisini suçlu gösterme.
Dalgınlık.
Medhûş ve mütehayyir olma.
Yalan, iftira, birine işlemediği suçu yükleme.
İftirâ. Bir kimseye onda olmayan bir kusuru isnat etme.
İftira.
İftira.
(Arapça)
Bühtân etmek:
İftira etmek.
(Arapça)
bühtan etmek
İftira etmek.
bühüt
(Tekili: Behût) İşitenleri hayrete düşürecek kadar olan iftira ve yalanlar.
cenah
Kanat, taraf, kısım. (Vicdanın ziyası ulum-u diniyyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacı ile hakikat tecelli eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassub, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder. Mün.)
cüdayi
İftirak, ayrılık.
(Farsça)
efaik
(Tekili: Efike) Yalanlar, dolanlar, düzme sözler. İftiralar.
efayik
(Tekili: Efike) Uydurma, düzme, asılsız, yalan sözler. İftiralar.
effak
(İfk. den) Çok iftira eden, çok yalan isnad eden kişi.
efike
(Çoğulu: Efâik) Yalan, dolan, iftira.
ekzeb
Büyük iftira, büyük yalan, uydurma.
ekzef
(Kazf. den) Çok iftira eden. Başkası hakkında çok aleyhde yalan söyleyen.
esum
Çok yalancı, iftiracı, kabahatli ve günahkâr olan adam.
firkat
(Fürkat) İftirak. Dostlardan ve sâir sevdiği şeylerden ayrılış. Firak. Müfarakat.
gammaz
Birisine iftira ederek zarar veren. Münafık, fitneci.
Adamın ayıplarını arayıp gizli şikâyet eden.
Tersane kethüdalarına mahsus altı çifte kayık.
"Gamz"dan. İftiracı, fitne koğucu. Birine iftira ederek zarar veren kimse.
gams
Suyu şiddetli içmek.
Bir şeyi hakir görmek, birisine iftira etmek.
Nimete şükretmemek.
Göz yummak.
ifk
Bühtan. Bir suçu birisine yüklemek. İftira.
İftira, iftira ekmek, Hz. Aişe'ye yapılan iftira.
İftira.
iftial
Bir şeyi iş edinmek. Kendiliğinden yapmak.
Arabçada beş harfli fiilin birinci babı.
Yalan düzmek, iftira etmek.
iftiraat
(Tekili: İftira) İftiralar, asılsız isnatlar, aslı esası olmayan suç yüklemeler.
iftirakat
Ayrılıklar. İftiraklar. Parçalanmalar.
iftiraname
İftira yazısı.
İftira yazısı.
iris
yun. Gözümüzün saydam tabakasının arkasında olup, deliği, ışığın az veya çok miktarda olmasına göre genişleyip büzülen tabaka. Kuzahiye.İRKÂ' : Geciktirme.
İftira etme.
isnad / isnâd / اسناد
Bir söz veya haberi birisine nisbet etmek.
Peygamberimiz'in (A.S.M.) sözlerini sırası ile kimlerden nakledildiğini bildirmek.
Bir nesneye, bir şeye dayanmak.
Birisi için, bir şeyi yaptı demek. İftira etmek.
Dayama, yükleme.
(Arapça)
İftira.
(Arapça)
isnad-ı efike
Yalan isnad etme. İftira atma.
kazf
Atmak. İftira atmak. Ehl-i namus bir kadına zina isnad etmek. Buna "kazf-ı muhsenat" da denir.
İftira.
İftira etmek, isnat etmek, kadına zina isnat etmek.
Namuslu kadına iftira.
kazf haddi
Muhsan olan erkek veya kadına zînâ isnâd edenlere (iftirâda bulunanlara) verilen sopa cezâsı.
kazf-i muhsanat / kazf-i muhsanât
Temiz ve namuslu kadınları zina ile suçlama, iftira etme.
kıfve
Kuyruk.
Fuhuş sözle iftira etmek.
kıls
(Çoğulu: Kulus) İftira etmek.
Atmak.
Liften yapılmış kalın ip.
Kusmak.
Kap dolup dökülmek.
lath
Her şeyin azı.
Bulaşmak ve karışmak.
Birine iftira atmak.
makzuf
(Kazf. den) İftira edilmiş. Namusu hakkında lâf edilmiş.
Hazfolunmuş. Atılmış.
medrese-i yusufiye
Hz. Yusuf'un (A.S.) iftira, haksızlık ve zulüm ile hapiste kalmasından kinâye olarak, İmân ve Kur'an hizmetinden dolayı tevkif edilenlerin hapsedildiği yere verilen isim.
mefruz
İftira olunmuş, ayrılmış, bölünmüş.
müftera-aleyh
Kendisine iftira edilen.
müftereyat
Başkasının üzerine atılan suçlar, kabahatler. İftiralar.
İftiralar.
müfteri / müfterî / مفتری / مُفْتَر۪ي
İftira eden.
İftiracı.
İftira eden. Başkasına suç isnad eden. Yapmadığı kötülüğü isnâd eden.
İftiracı.
(Arapça)
İftira eden.
müfterik
(Fark. dan) Ayrılan, iftirâk eden.
Perişan olan, dağılan.
müfteris
Yırtıcı. Parçalayıcı. İftiras eden. Zorla yere yıkıp parçalayan.
müfteriyane / müfteriyâne
İftira edercesine.
(Farsça)
İftira edercesine.
İftira ederek.
muhtefi / muhtefî
Gizlenen. Saklı, gizli.
İftira eden.
muhteriane / muhteriâne
Yeni bir şeyler icad ederek. Yenilikler ortaya koyarak.
(Farsça)
İftirada bulunarak.
(Farsça)
mürcif
(Recefe. den) Fitne ve fesad için iftiralar ve yalan haberler neşrederek ortalığı karıştıran. Yalancı.
Mutlak bir şey ile meşgul olan.
Yer sarsıntısı. Zelzele.
mütecenni
Meyve devşiren, meyve toplayan.
Birine suç isnad eden, iftira atan. Müfteri.
nahl
Bal arısı.
Bedelsiz bir şey vermek veya bedelsiz verilen şey.
Sövmek, iftira etmek.
nusayri / nusayrî
Eshâb-ı kirâma (Peygamber efendimizin arkadaşlarına) iftirâ eden şîanın kollarından. On birinci imâm olan Hasen bin Ali Askerî'nin adamlarından olduğunu söyleyen İbn-i Nusayr adındaki bozuk inanışlı kimseye uyanlar.
peygare
İftira.
(Farsça)
takazüf
Birbirine iftira edip atışmak.
takvil
(Çoğulu: Takvilât) İftira. Yalan söyleşmek.
Haber vermek.
takzif
Çok iftira atmak.
tavh
Helâk olmak.
İftira etmek.
te'fik
(Çoğulu: Te'fikât) Yalan söyleme.
Yalan ve iftirâ etme.
tezvir
Yalan ve iftira karıştırarak sözü süsleme, sahtekârlık.
velediyet / وَلَدِيَتْ
İsa (as) ın, hâşâ, Allahın oğlu olduğu iftirası.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
kazai
halife-i ruy-i zemin
gayret
güldeste
kıtade
Fırka-i dãlle
sak
kungüre
kahil
tefvȋz
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
iftira
DUA
seba
uzlaşmak
Lütuf
mavi
muhib
Alçak gönüllü
hoş görünme
sevgilerini