REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te iddia eden ifadesini içeren 26 kelime bulundu...

anarşizm

  • Anarşiyi istiyen tahribci bir nazariye. Anarşistlik. İnsanın insan tarafından idaresi esasına dayanan her türlü devlet, hukuk düzenlerinin adaletsiz, haksız ve zulüm olduğunu iddia eden ve devletsiz, kanunsuz, her insanın kendi başına buyruk yaşıyacağı bir düzensizlik istiyenlerin görüşü.

babilik / bâbîlik

  • On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında İran'da el-Bâb Ali Muhammed isminde bir acem tarafından ortaya çıkarılan bozuk yol. Kendisinin Mehdî olduğunu iddiâ eden, beklenen imâma açılan bir bâb (kapı) olduğunu söyleyen Ali Muhammed'e el-Bab, onun yoluna da Bâbîlik denildi. Daha sonra Behâîlik adıyla de

ca'feri / ca'ferî

  • Şiilerden İmam-ı Ca'fer-i Sâdık Hazretlerine bağlı olduklarını iddia edenler.Bütün mânâsıyla İslâmiyet'e bağlı olup şeriatın emirlerine göre amel eden ve Âl-i Beyt'in büyük bir dinî şahsiyeti olan İmam-ı Ca'fer-i Sâdık Hazretlerine bağlılık iddiasının doğru olması için, o zat gibi olmağa ve Hz. Muha

caferiyye / câferiyye

  • Hazret-i Ali'nin torunlarından Ca'fer-i Sâdık'a bağlı olduklarını iddiâ eden, bozuk İmâmiyye fırkasının otuz ikinci kolu.

deneycilik

  • (Ampirizm) Fels: İnsan zihninde mevcut her bilginin ve her düşüncenin kaynağı tecrübe (deney) olduğunu iddia eden felsefi görüş. Bu görüş, tecrübenin ehemmiyetini belirtirken aklın ve dinin rolünü inkâr ediyor. Tecrübe maddi dünyayı anlamak için gerekli ama, yeterli değildir. Tecrübe görüneni ve müş

ehl-i nefiy

  • Nefyedenler, aksini veya olmadığını iddia edenler.

ehl-i teşeyyu'

  • Şiilik iddia edenler.

falcı

  • Fala bakan, gaybı bildiğini iddiâ eden. Gaybı anlamak için güyâ bir takım vâsıtalara mürâcaat eden kimse. Atılan boncuk ve baklaya, koyunun kürek kemiğine ve sâir şeylere bakıp bunlardan manâ çıkarır görünen; gaybden haber verdiğini iddiâ eden kimse.

fatımiler / fâtımîler

  • Aslen mecûsî olan Meymûn el-Kaddah'ın neslinden gelen Ubeydullah bin Sa'îd'in etrâfında toplanan, kendilerinin hazret-i Fâtıma'nın neslinden geldiklerini iddiâ eden; Mısır, Kuzey Afrika, Filistin ve Sûriye'de 910-1171 seneleri arasında hüküm süren, Eshâb-ı kirâm düşmanlığını yaymaya çalışan hânedân

fir'avn

  • Mısır'da, hususan Hazret-i Musa (A.S.) zamanında Allah'a isyan edip ilâhlık dâvasında bulunan, Musa Peygamber'e inanmayan hükümdar.
  • İlâhlık iddia eden dinsiz, azgın ve şaşkın insan.

hamiyet-füruş

  • Kendini beğenerek vatanı ve milleti koruma noktasında çok gayretli olduğunu iddia eden.
  • Kendini beğenip hamiyetli olduğunu iddia eden. Hamiyetli olduğunu göstermeğe çalışan. (Farsça)

harici / haricî

  • Dışarıya âit olan. İçeriye âit olmayan. Dış ile alâkalı. Ecnebiye âit.
  • Zorba ve âsi olan.
  • Seyyid olmadığı halde seyyidlik iddia eden.
  • Vaktiyle Hazret-i Ali Kerremallâhü veche'ye âsi olan fırka-i dâlle ashabından herbiri.

haşşaşiyye / haşşâşiyye

  • Otçular. İnsanın ot gibi olduğunu ve öldükten sonra yok olacağını iddiâ edenler.

hikmet-füruş

  • Hikmet bildiğini iddia eden, hikmet satan. (Farsça)

kahin / kâhin

  • Gizli şeyleri bildiğini iddiâ eden. Falcı.

menfi / menfî

  • Müsbetin zıddı. Müsbet olmayan.
  • Nefyedilmiş, sürgün edilmiş. Sürgün.
  • Bir şeyin olmayacak cihetini düşünen.
  • Hakikatın aksini iddia eden.
  • Gr: Başında nefiy edatı bulunan kelime veya cümle.
  • Nâkıs. Negatif, olumsuz.

mu'teriz

  • İtiraz eden. Kabul etmeyen. Bir şeyi beğenmeyip bozulmasını isteyen, aksini iddia eden.

müddei / müddeî / مُدَّع۪ي

  • İddia eden. İddiacı. Davacı.
  • Bir hükümde ayak direyen. Hak olduğunu veya herhangi hakkın zayi olduğunu dâvâ eden.
  • İnatçı, muannid.
  • İddia eden.

müneccim

  • Yıldızların hareketlerini gözetleyerek geleceğe dâir haber verdiğini iddiâ eden, yıldız falına bakan kimse. Astrolog.
  • İlm-i nücûm yâni astronomi ilmiyle uğraşan kimse. Astronom.

müşebbihe

  • Allahü teâlâyı cisim ve varlıklara benzeten, Kur'ân-ı kerîmdeki müteşâbih (mânâsı kapalı) âyetleri görünen lugat mânâsına göre açıklayıp, Allahü teâlânın el ve yüz gibi organlarının olduğunu iddiâ eden bozuk fırka.

müteşeyyih

  • Şeyhlik iddia eden, şeyhlik taslayan.

nüşuze

  • Kadının, kocasından nefret edip kaçması.
  • Fık: Kocasına karşı üstünlük iddia eden kadın.

rasyonalizm

  • Fls: Akliyecilik. Her şeyin yalnız akıl ile bilinebileceğini iddia eden bir felsefi görüş. (Fransızca)

şia / şîa / ش۪يعَه

  • Halifeliğin hz. Ali ve nesline âit olduğunu iddia edenler.

sosyalizm

  • İktisadî teşebbüsleri ve teşekkülleri devlete vermek isteyen görüş. İştirakiyecilik. Güya, herkese müsavi mal verme esasını idare sisteminde yerleştirmeyi ve mal birliğini iddia eden ve insan fıtratına zıt olarak hürriyetleri daraltıcı ve din aleyhdarı bir sistem. Serserilere, zenginlerin mallarını (Fransızca)

ukala / ukalâ

  • (Tekili: Âkıl) Akıllılar.
  • Halk dilinde: Akıllılık iddia edenler.
  • Akıllılar.
  • Akıllılık iddia edenler, ukelalar.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın