REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te hükmeden ifadesini içeren 32 kelime bulundu...

adil-i hakim-i zülcelal / âdil-i hâkim-i zülcelâl

  • Sonsuz yücelik ve haşmet sahibi olan ve herşeye adaletle hükmeden Allah.

adl-i adil / adl-i âdil

  • Her zaman adaletle hükmeden adalet sahibi Allah.

adl-i hakem

  • Haklıyı haksızı ayıran, hükmeden, her hakkı yerine getiren, sonsuz adalet sahibi olan Allah.

ahkem

  • En sağlam. En kuvvetli.
  • En çok hükmeden.
  • En hakim ve akıllı.
  • En çok hükmeden.

batın / bâtın

  • Bütün varlıkların içini yaratan ve dahiline hükmeden Allah.

cihangir

  • Dünyanın önemli bir bölümüne hükmeden, egemenliği altına alan.

cihet-i melekutiyet / cihet-i melekûtiyet

  • Birşeyin iç yüzü, aslı, hakikati; varlıklara hükmeden İlâhî fiil, isim, sıfat ve şuûnâta bakan yön.

derebeyi

  • Ortaçağda kendi arazisi içindeki insanlara istedikleri gibi hükmeden, devamlı olarak birbirleriyle savaşan geniş toprak sahiplerinden her biri.
  • Mc: Asi, zorba.

el-hakem

  • Haklıyı haksızı ayıran, hükmeden, her hakkı yerine getiren hüküm sahibi Allah.

evvel

  • Herşeyden önce var olan ve yaratıkların önceki hâllerine de hükmeden Allah.

furkan-ı ezeli / furkan-ı ezelî

  • Doğruyu yanlıştan ayırarak hükmeden ve ezelî olan Kur'ân.

hakim / hâkim / حاكم / حَاكِمْ

  • "Hüküm veren, hak ve adalet üzere hükmeden, başkasını müdahale ettirmeden idare eden" mânâsında ilâhî isim.
  • Hakim, yargıç, hüküm veren, hükmeden, hükümran olan, üstün olan.
  • Haklı ve haksızı ayırıp, hak ve adâlet üzere hükmeden, karar veren.
  • Hükmeden, idare eden.
  • Galib. Haklı ve haksızı ayırıp hak ve adalet üzere hükmeden. Başkasını müdahale ettirmeden idare eden, Allah (C.C.)
  • Memleketi idare eden.
  • Mahkeme reisi. (Hâkim-i Hakikî, Hâkim-i Ezelî, Hâkim-i Mutlak, Hâkim-i Zülcelâl, Hâkim-i Lemyezel... gibi isimlerle, Cenab-ı Hakk'a âit ol
  • Hükmeden.
  • Hükmeden.

hakim-i bilhak / hâkim-i bilhak

  • Hak ve adalet ile hükmeden, yargılayan Allah.

hakim-i hafiz / hâkim-i hafîz

  • Herşeye hükmeden ve herşeyi saklayıp koruyan Allah.

hakim-i manevi / hâkim-i mânevî

  • Mânevî olarak hükmeden, idare eden.

hakim-i zülcelal / hâkim-i zülcelâl / حَاكِمِ ذُوالْجَلَالْ

  • Büyüklük ve kahır sâhibi olup hükmeden (Allah).

hakim-i zülkemal / hâkim-i zülkemâl

  • Sonsuz mükemmellik sahibi ve herşeye hükmeden Allah.

hükkam / hükkâm

  • İdareciler, idareye hükmedenler.

hükümran / hükümrân

  • Hükmeden, sözü geçen.
  • Hükmü geçen, hükmeden.

hüve'l-batın / hüve'l-bâtın

  • O Bâtındır; bütün varlıkların içyüzlerini mükemmel bir fabrikanın harika makineleri gibi yaratıp işleten ve herşeyin iç âlemine hükmeden Allah'tır.

ittifakıyet-i avra / ittifakıyet-i avrâ

  • Tek gözü kör olan ittifak, beraberlik; arkasında hükmeden İlâhî kudret görülmediği için sadece maddî güce sahip olduğu sanılan birlik ve beraberlik.

kadi / kadî

  • Hâkim. Peygamber (A.S.M.) nâmına suçluyu ve suçsuzu ayırıp şeriatla hükmeden hâkim.
  • Kaza eden.

kahhar hakim / kahhar hâkim

  • Kahreden ve herşeye hükmeden güç ve kuvvet sahibi.

kuzat

  • Şeriat nâmına hükmeden hâkimler. Kadılar.

müessir-i hakiki / müessir-i hakikî

  • Gerçek tesir sahibi olan, bütün sebepleri yaratıp hükmeden.

mütehakkim / مُتَحَكِّمْ

  • Hükmeden, zorba.
  • Zorla hükmeden.

rahmet-i hakime / rahmet-i hâkime

  • Allah'ın herşeye hükmeden rahmeti.

saltanat-ı külliye

  • Herşeyi kuşatan ve herşeye hükmeden egemenlik.

sultan-ı mutlak

  • Herşeye hükmeden, sınırsız egemenlik sahibi sultan.

ulema-yı ehl-i zahir / ulemâ-yı ehl-i zâhir / عُلَمَايِ اَهْلِ ظَاهِرْ

  • Kur'an ve hadislerin sadece zahirî manalarıyla hükmeden âlimler.

zahir / zâhir

  • "Bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.

zahiriyyun / zâhiriyyun

  • Görünüşe göre hükmedenler. İç yüzünü, hakikatını iyi bilmeyenler. Ehl-i zâhir olanlar.
  • İlm-i Kelâm'da: Nassların zâhir mânalarına göre hüküm çıkaran ve te'vil ve tevcihten geri duranlar ve tarafdarları.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın