REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük'te huba ifadesini içeren 14 kelime bulundu...

huba'sen

  • (Çoğulu: Huba'senât) Yoğun ve katı nesne.

hubab / hubâb

  • Muhabbet.
  • Mahbub, sevgili olan.
  • Su üzerinde olan kabarcık ki, habab-ül mâ' derler.
  • Daneler, tohumlar; Mesnevî-i Nûriye'de yer alan bir risale.
  • Daneler, tohumlar.

hubahib

  • Yıldız böceği.
  • Bahil bir kimsenin adı.

hubak

  • (Çoğulu: Hubek) Suya ve kuma rüzgârın etkisiyle yol yol görünen yerler.

huban

  • Güzeller, iyiler. (Farsça)

hubanname

  • Edb: Güzel ve yakışıklı gençler hakkında yazılan kitap. (Güzel kadınlar hakkında yazılanlara ise "zenanname" denilir.)

hubar

  • Taşlı, yumuşak yer.

hubara

  • (Çoğulu: Hubârât) Toy kuşu.

hubas

  • Değirmen unluğu.

hubase

  • Ganimet malı.
  • Selin derede kazıp yıktığı yerler.

hübaşe

  • (Çoğulu: Hübâşât) Kesbetmek, kazanmak, çalışmak.

hubat

  • Cinnete benzer bir sefahet.

mevhubat

  • (Tekili: Mevhub) Bağışlar, ihsanlar, bahşişler.

şühübat / şühübât

  • Ateş parçaları.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın