REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te hitap ifadesini içeren 43 kelime bulundu...

akl-ı matbu'

  • Yaradılıştan olup, her çocukta olan akıl. Öğrenmeden var olan fıtrî akıl. Bu akıl mümeyyiz olmayıp kabil-i hitap değildir.

ey

  • Hitap sözü.

eyyü

  • "Ya, ey" mânâsında hitap edatı.

hatib / hatîb

  • Hitap eden, topluluğa karşı konuşan.

hatib-i umumi / hatîb-i umumî

  • Genele hitap eden, seslenen hatip.

hatip

  • Hitap eden, konuşan, konuşmacı.
  • Konuşan, hitap eden.

havarık-ı hissiye / havârık-ı hissiye

  • Duyularla, hislerle idrak olunan veya duyulara hitap eden mu'cizeler, olağanüstü şeyler; ağacın konuşması, parmaklardan suyun akması gibi.

hitab / hitâb / خطاب

  • Hitap, konuşma.
  • Konuşma, hitap etme. (Arapça)
  • Hitâb etmek: Muhatap alıp konuşmak. (Arapça)

hitab-ı am / hitab-ı âm

  • Umuma hitap, bir topluluğa söyleme.

hitab-ı ezeli / hitab-ı ezelî

  • Ezele ait hitap; başlangıcı olmayan sonsuzluk âleminin hitabı; Allah'ın sözü.

hitab-ı izzet / hitâb-ı izzet

  • İzzetli ve şerefli hitap.

hitab-ı kur'ani / hitab-ı kur'ânî

  • Kur'ânda yer alan hitap, Allah'ın hitabı.

hitab-ı mürşidane / hitab-ı mürşidâne

  • Doğru yolu gösterici hitap.

hitab-ı semavi / hitab-ı semâvî

  • Allah tarafından gelen semavî hitaplar.

hitab-ı teşrifiye / hitab-ı teşrifîye

  • Şereflendiren hitap; Allah'ın "ebedî kalmak üzere Cennete girin" şeklinde şereflendiren hitabı.

hitabat / hitâbât

  • Hitâplar, seslenişler.

hitabat-ı ezeliye / hitâbât-ı ezeliye

  • Ezelî hitaplar; başlangıcı olmayan sonsuz varlığın sahibi Allah'tan gelen hitaplar, mesajlar, seslenişler.

hitabat-ı ilahiye / hitâbât-ı ilâhiye

  • İlâhî hitaplar, seslenişler.

hitabat-ı kur'aniye / hitâbât-ı kur'âniye

  • Kur'ân'ın bütün insanlara yönelik hitapları.

hitabat-ı nebeviye / hitabât-ı nebeviye

  • Hz Peygamberi (a.s.m.) muhatap alan ifadeler, hitaplar.

hitabat-ı sübhaniye / hitâbât-ı sübhâniye

  • Her türlü kusur ve noksanlıktan uzak olan Allah'ın kendine has hitap ve konuşmaları.

hitaben / hitâben

  • Hitap ederek, seslenerek.

hitabet-i umumiye

  • Bütün toplumu muhatap alarak seslenme; kamuoyuna hitap etme.

hitabi / hitabî

  • Hitap edilmiş, konuşulmuş.

huteba-i umumi / huteba-i umumî

  • Herkese hitâp edenler, umuma ders verenler.

işaret-i akliye

  • Akla hitap eden işaret. Soyut işaret.

işaret-i hissiye

  • Somut işaret; hislere, duygulara hitap eden işaret.

kur'an-ı ezher / kur'ân-ı ezher

  • Parlak Kur'ân (ayrıca burada Kur'ân, insanlığın bütün kabiliyet ve donanımının gelişmesine hitap ettiği için evrensel üniversite anlamında Ezher Üniversitesine benzetilmiş de olabilir.).

kur'an-ı hatib-i mu'cizbeyan / kur'ân-ı hatib-i mu'cizbeyan

  • İnsanlığa hitap eden açıklama ve ifadeleriyle mu'cize olan Kur'ân.

mahall-i hitab-ı gavsi / mahall-i hitab-ı gavsî

  • Abdülkadir-i Geylânî'nin (k.s.) hitap yeri.

makamat-ı hitabiye / makamât-ı hitâbiye

  • Hitap etme makamları, konumları, ifade tarzları.

mu'cizat-ı hissiye

  • Duygu ile bilinen, duyu ve duygulara hitap eden mu'cizeler; su, ağaç, taş, hayvan gibi varlıklar üzerinde Peygamber'in (a.s.m.) gösterdiği mu'cizeler.

muhatab / muhâtab

  • Hitap edilen.

muhatabane / muhatabâne

  • Doğrudan kendisine hitap olunurcasına.

muhatap

  • Hitap edilen.

şümul-ü hitab

  • Herkesi içine alan hitap ve sesleniş.

tabakat-ı hitabiye

  • Hitap tabakaları.

tenezzül-ü ilahi / tenezzül-ü ilâhî

  • Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'de emirlerini kullarının anlayabilecekleri şekilde bildirmesi, onların anlayış seviyelerine göre hitap etmesi.

tenezzülat-ı ilahiye / tenezzülât-ı ilâhiye

  • Allah'ın Kur'ân-ı Kerim'de emirlerini kullarının anlayabilecekleri şekilde bildirmesi, onların anlayış seviyelerine göre hitap etmesi.

tevcih-i hitap

  • Sözü birine yöneltme, birine hitap etmeler.

tezyinat-ı lafziye / tezyinat-ı lâfziye

  • Sözle ilgili süslemeler, cinas, seci' gibi anlamdan ziyade kulağa hitap eden söz san'atları.

umumi hitap

  • Genel hitap.

ya gulam! / yâ gulâm!

  • 'Ey çocuk!' mânâsında bir hitap cümlesi.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın