REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te hazirlik ifadesini içeren 33 kelime bulundu...

amade-gi / âmâde-gî

  • Hazırlık, âmâdelik. (Farsça)

amadegi / âmâdegî / آمادگى

  • Hazırlık. (Farsça)

atad

  • İşe yarayan âletlerin takımı.
  • Büyük kadeh.
  • Hazırlık.

bedahet

  • Açıklık. Zâhir delil. Belli, açık, aşikâr.
  • Birdenbire, hazırlıksız söz söyleme.
  • Atın yürümesi.
  • Her şeyin evveli, öncesi.

berg

  • Yaprak. (Farsça)
  • Azık. (Farsça)
  • Azm, kasd. (Farsça)
  • Hazırlık. Mal, mülk. (Farsça)
  • İntizam-ı hal. (Farsça)
  • Serencam. (Farsça)

besic

  • Hazırlık. Sefer hazırlığı, yol hazırlığı. (Farsça)
  • Yol ve sefer azığı, harçlığı. (Farsça)

cebire

  • Halkın bir işe hazırlık yapması. (Farsça)

haraif

  • (Tekili: Harife) Ev için yapılan güz hazırlıkları.

haşhaş

  • Kapsüllerinden uyuşturucu bir madde olan afyon; tohumlarından da yağı çıkarılan bir bitki.
  • Hazırlıklı.
  • Silâhlı ve zırhlı topluluk.

hudur

  • Hazırlık.

i'ba'

  • Hazırlık.

idadi / îdâdî

  • Hazırlıklık devresi.

iddianame

  • Müddei umuminin (savcının), iddialarını topladığı ve soruşturma sonunda mahkemede okuduğu yazı. (Ceza işlerinde hazırlık tahkikatının neticesi, davasının açılması için kâfi olduğu anlaşılırsa savcı bu dâvayı, ya ilk tahkikatın açılması hakkında sorgu hakimine bir talepname veya doğrudan doğruya mahk

ihzarat

  • (Tekili: İhzar) Hazırlıklar, hazırlanmalar.

ihzari / ihzarî

  • Hazırlık mahiyetinde olan. Hazırlayan.

irticalen / irticâlen

  • Hazırlıksız olarak, düşünmeden ezbere içinden geldiği gibi konuşmak.
  • Hazırlıksız söyleme.

irticali / irticâlî

  • Hazırlıksız konuşma.

istidad-ı ihzari / istidad-ı ihzarî

  • İstidat geliştirici ön hazırlık.

istihzarat

  • (Tekili: İstihzâr) Hazırlıklar.
  • Hazırlıklar.

mebadi-i zaruriyye

  • Bir hakikat tam bilinmeden önceki isbat edici zaruri emâreler, başlangıçlar, hazırlıklar.

mukaddemat-ı ihzariye / mukaddemât-ı ihzariye

  • Ön hazırlıklar.

palas pandıras

  • Hemen, birden bire, hazırlıksız, habersiz.

seferber

  • Harbe hazırlık hali. (Farsça)
  • Sefere hazırlık içinde olan asker ve bu askerin durumu. (Farsça)
  • Sefere hazırlık.

şura-yı devlet

  • İdare dâvâlarını veya nizamname (tüzük) hazırlıklarını inceleyip fikrini bildiren resmi daire. Danıştay.

tedarikat / tedarikât / تداركات

  • Hazırlıklar. (Arapça)

tedarikatta bulunma / tedarikâtta bulunma

  • Elde etmek, sahip olmak için hazırlık yapma.

tedarukat / tedârukât / تداركات

  • Hazırlıklar. (Arapça)

tedbir

  • Bir şeyi te'min edecek veya def' edecek yol.
  • Cenab-ı Hakk'ın Hakîm ismine uygun hareket, riayet.
  • Bir şeyde muvaffakiyet için lâzım gelen hazırlık.

temhid / temhîd

  • Konunun hazırlık bölümü.

tertibat / tertibât

  • (Tekili: Tertib) Düzen, düzenleme.
  • Karşılayıcı hazırlıklar.

tuluat

  • (Tekili: Tulu') Hazırlıksız olarak birden kalbe gelen mânalar, ilhamlar. Doğuşlar.

uddet

  • Gelecek zamanın hâdiseleri için, darlığa düşmemek için mal ve silâh gibi şeylerde hazırlık. Mühim levâzımat.
  • İstidad.
  • Gençlerin yüzlerinde çıkan sivilce.
  • Birikim, sermaye, hazırlık.

zad-ı ahiret / zâd-ı âhiret

  • Âhiret için hazırlık. Âhiret azığı. İbadet ve sâlih amel.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın