hak
Adalet, pay, doğruluk, emek, ücret, doğru.
Herşeyi hakkıyla yaratan, varlığı hak olan ve her hakkın sahibi olan Allah.
Doğru olup bâtıl olmayan (Allah).
- Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Vâcib-ül-vücûd yâni varlığı lâzım olan, hiç yok olmayan, dâimâ var olan ve kendisinden başkası yaratmaya lâyık olmayan.
- İslâmiyet.
- Gerçek, doğru.
- Alacak.
- Pay, hisse.
- Hâtır, hürmet.
- İnsanı
Toprak. Turab. (Hâk ol ki, Hüdâ mertebeni eyleye âli.Tâc-ı ser-i âlemdir o kim hâkk-ı kademdir.)
Toprak.
- Hâk ile yeksân edilmek: Yerle bir edilmek.
- Hâk ile yeksân etmek: Yerle bir etmek.
- Hâk ile yeksân olmak: Yerle bir olmak.