REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te gılık ifadesini içeren 75 kelime bulundu...

adiyyet / âdiyyet

  • Adilik. Aşağılık.

agser

  • Boz ve esmer renkli, çok tüylü abâ, kilim.
  • Kurbağa yosunu.
  • Karabatak kuşu.
  • Aşağılık ve âdi (adam).

ahlak-ı rezile / ahlâk-ı rezile

  • Kötü ve aşağılık ahlâk.

bürt

  • Nebat şekeri. Zelil, aşağılık kimse.
  • Balta.

dah

  • Hizmetçi, uşak, cariye. (Farsça)
  • On (10). Aşer. (Farsça)
  • Korkak. Alçak, aşağılık, âdi kimse. (Farsça)

denaet / denâet

  • Alçaklık, aşağılık.

deniyyat

  • (Tekili: Denâya) (Denî) Ahlâksızlıklar, aşağılık şeyler.

derekat / derekât

  • Aşağılık dereceleri. En aşağı mertebeler.

duhur

  • Zillet, zelillik, hakirlik, aşağılık. Adilik.

dun / dûn / دون

  • Aşağı, alçak. Kolay. Zayıf. Gölgeli. Aşağılık. Altta, aşağıda.
  • Alçak, aşağılık.
  • Aşağı.
  • Altta.
  • Aşağı, alt. (Arapça)
  • Aşağılık, adi. (Arapça)

dunperver / dûnperver / دون پرور

  • Aşağılık kimseleri koruyan. (Arapça - Farsça)

edani

  • (Tekili: Ednâ) Ednâlar, en deniler, en alçaklar. Alçak, pek bayağı ve aşağılık kimseler.

efsal

  • (Tekili: Fesl) Alçak, âdi ve aşağılık kişiler.

enzal

  • (Tekili: Nezl ve Nizil) Soysuzlar, alçaklar, âdi ve aşağılık adamlar.

erazil / erâzil / اراذل

  • Reziller, aşağılıklar. (Arapça)

ervah-ı safile / ervâh-ı sâfile / اَرْوَاحِ سَافِلَه

  • Alçak, aşağılık ruhlar.

erzel / ارذل

  • En rezil, en aşağılık. (Arapça)

esfel / اسفل

  • En aşağı. (Arapça)
  • Aşağılıkların en aşalığı. (Arapça)

esfeliyyet

  • Aşağılık, âdilik, alçaklık.

evbaşan

  • (Tekili: Evbaş) Aşağılık kimseler, âdi kişiler, alçak ve rezil insanlar. Ayak takımları.

evşab

  • Aşağılık kimse, âdi ve rezil kişi. Ayak takımı.

evşaz

  • Yardımcılar, tarafdarlar. Aşağılık ve ayak takımı olan kişiler.
  • Vücuttaki mafsallar, oynak yerler.

ezell-i nas / ezell-i nâs

  • İnsanlar içinde en rezil ve aşağılık olan adam.

ezib

  • Rezil, âdi ve aşağılık kimse.
  • Kıble rüzgarı.
  • Riyh-u cenub ile Sâbâ arasında esen yel.
  • Sevinmek, ferah ve neşat.

fuhş

  • Çok çirkin, aşağılık, helâl olmayan işler.

fuhşiyat / fuhşiyât

  • Çok çirkin, aşağılık, helâl olmayan işler; Dinen yasaklanan ve haram sayılan davranışlar.

fürumaye / fürûmâye / فرومایه

  • Aşağılık, alçak. (Farsça)

gavga

  • Çekirge.
  • İnsanların rezilleri. Adi, aşağılık olan kimseler.

gazgaza

  • Zillet, aşağılık.
  • Eksik, noksan.

güruh-u hazele / gürûh-u hazele

  • Alçaklar, aşağılık kimseler.

hacat-ı süfliye / hâcât-ı süfliye

  • Aşağılık ve bayağı ihtiyaçlar.

har / hâr / خوار

  • Aşağılık, adi. (Farsça)

haşel

  • Bayağılaşma, rezil olma. Bayağılık, rezillik, âdilik.
  • Her nesnenin kötüsü.

hevan

  • Hakaret, zillet, alçaklık, zelillik, aşağılık, horluk.

hısset

  • Bayağılık, çirkinlik, değersizlik.

hissiyat-ı süfliye

  • İnsanları kötülüğe yönelten aşağılık duygular.

hücnet

  • Kusur, noksan, ayıp.
  • Bayağılık, karışıklık, soysuzluk.
  • Sözdeki ayıp.

ihsas

  • Aşağılık işler yapma.
  • Cimrilik, pintilik, hasislik.

istirzal

  • (Rezalet. den) Rezil sayma. Kepaze, bayağı ve aşağılık görme.

istizlal

  • (Zill. den) Aşağılık ve zelil görme.
  • Bayağı ve âdi görülme.

laş

  • Hakir ve aşağılık kimse. Adi, zelil, itibarsız ve alçak kişi. (Farsça)
  • Çapul, yağma. (Farsça)

leamet

  • Alçaklık, âdilik, zillet, denaet, aşağılık.

leiman

  • (Tekili: Leim) Alçak, zelil ve aşağılık kimseler. Pinti ve cimri insanlar.

liam

  • (Tekili: Leim) Alçak, aşağılık ve zelil kimseler. Pinti ve cimri insanlar.

mahruz

  • Kepâze, rezil, rüsvay, aşağılık, âdi. İtibarsız.

mesfur

  • Yazılmış, adı geçmiş. (Bu tabir, eskiden daha ziyade hakaret görmesi icabeden aşağılık kimseler hakkında kullanılırdı.)

mezellet

  • Aşağılık, zelillik.

mim'siz medeniyetperest

  • Rezil ve aşağılık şeyleri hayat tarzı olarak kabul edip bağlananlar.

mimsiz medeniyetperest

  • "Deniyetperst", aşağılık şeylere düşkün kimse.

muhazele

  • Hakirlik, aşağılık, rezillik.

muhazzil

  • Alçaklık ve bayağılık içinde bırakan. Tahzil eden.

muhazzilane / muhazzilâne

  • Alçaklık ve bayağılıkla. (Farsça)

müteseffilin / müteseffilîn

  • (Tekili: Müteseffil) Sefilleşenler, aşağılık olanlar.

müzemmem

  • Aşağılık, bayağı ve küstah adam.

namerd / nâmerd / نامرد

  • Alçak, aşağılık, namert. (Farsça)

nefs-i natıka / nefs-i nâtıka

  • İnsanı hep kötülük ve aşağılık işler yapmaya sürükleyen nefs. Nefs-i emmâre.

redaet

  • Kötülük, fenalık, bayağılık.

rüsva-yı alem / rüsva-yı âlem

  • En aşağılık ve âdi adam.

safiliyyet

  • Alçaklık, aşağılık.

sagır

  • Zelil ve aşağılık kimse.

sebükser / سبك سر

  • (Çoğulu: Sebükserân) Hafif düşünceli. (Farsça)
  • Sefih, aşağılık. (Farsça)
  • Dangalak. (Farsça)
  • Aşağılık. (Farsça)

sefalet / sefâlet

  • Düşkünlük, aşağılık.

sefil / سفيل

  • Aşağılık. (Arapça)
  • Yoksul. (Arapça)

sefile / سفيله

  • Aşağılık kadın. (Arapça)
  • Yoksul kadın. (Arapça)
  • Orospu. (Arapça)

sille-i zillet

  • Aşağılık ve horlanma tokadı.

süfliyet

  • Aşağılık, adilik.
  • Alçaklık, aşağılık.

süfliyyet

  • Alçaklık, bayağılık, âdilik.

tezellül

  • Bayağılık, kendini aşağı tutmak. Tevâzûnun aşırı derecesi.

unat

  • (Tekili: Ani) Esirler.
  • Adi, bayağı ve aşağılık kimseler.

vazaat

  • Alçaklık, âdilik, bayağılık.

vegadet

  • Akılsızlık.
  • Adilik, bayağılık, aşağılık, alçaklık.

zelil / zelîl

  • Alçak, aşağılık.

zelilane / zelilâne

  • Alçakça. Hakir ve aşağılık kimselere yakışır şekilde. (Farsça)

zenim

  • Soyu bozuk, soysuz. Aslında o kavimden olmayıp sonradan ona katılan kimse.
  • Aşağılık.

zevk-i süfli / zevk-i süflî

  • Alçak, aşağılık zevk.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın