REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te guvenlik ifadesini içeren 28 kelime bulundu...

ahd u eman / ahd u emân

  • And ve emniyet, korkusuzluk, güvenlik.

asayiş / âsâyiş / آسایش

  • Emniyet, güvenlik, korku ve endişeden uzak hâl. Kanun, nizam hakimiyeti. İnsan cemiyetlerinde iktidar, hâkimiyet, bir zümrenin, bir sınıfın elinde olmaktan kurtulamamasından ve bir kısım insanlarca yapılan, istedikleri zaman değiştirilen kanunlara diğer insanların saygısı temin edilemediğinden asayi (Farsça)
  • Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, güvenlik.
  • Barış, huzur ve güvenlik.
  • Huzur. (Farsça)
  • Güvenlik. (Farsça)

asayiş-i dahiliye / âsâyiş-i dahiliye

  • İç güvenlik, huzur.

cizye

  • İslâm devletinde zımmî denilen gayr-i müslim vatandaştan, can ve mal güvenliklerinin korunmasına karşılık seneden seneye alınan vergi. Buna harâc-ur-ruûs (baş vergisi) de denir.

darü's-selam / dârü's-selâm

  • Esenlik ve güvenlik yeri olan Cennet.

eman

  • Güven, güvenlik.

emani / emâni

  • Güvenlik.

emn / امن

  • Eminlik, güvenlik.
  • Güvenlik, emniyet. (Arapça)

emn ü asayiş / emn ü âsâyiş

  • Eminlik ve rahatlık, korkusuzluk, tehlikesizlik, güvenlik.

emn ü eman ü emniyet / emn ü emân ü emniyet

  • Emniyet, korkusuzluk ve güvenlik.

emniyet / اَمْنِيَتْ

  • Güven, güvenlik.
  • Güvenilirlik, güvenlik.

emniyet ve zabıta

  • Güvenlik güçleri, güvenlik birimleri.

emniyet-i dahiliye / emniyet-i dâhiliye / اَمْنِيَتْ دَاخِلِيَه

  • İç emniyet, güvenlik.
  • İç güvenlik.

emniyet-i mutlaka

  • Sınırsız güvenlik.

emniyet-i umumiye / emniyet-i umûmiye

  • Genel güvenlik.
  • Genel emniyet, güvenlik.

emniyyet / امنيت

  • Güvenlik. (Arapça)
  • Emniyet teşkilatı. (Arapça)

hazar / حضر

  • Güvenlik. (Arapça)

heyet-i zabıta

  • Güvenlik birimi, heyeti.

musalaha

  • Barışma, uzlaşma, barış, güvenlik.

müsalaha

  • (Sulh. dan) Barışma. Anlaşma. Güvenlik.

şahne / شحنه

  • Güvenlik görevlisi, polis. (Arapça)

selamet / selâmet

  • Esenlik, güvenlik.

şıhne / شحنه

  • Güvenlik görevlisi, inzibat görevlisi. (Arapça)

te'min / te'mîn

  • Güvenlik, emniyet hissi vermek.
  • Sağlamlaştırma, şüphe bırakmama.
  • Sağlamak. Kat'i vaadde bulunmak. Emn ve emân vermek.
  • Elde etme.
  • Korkusunu giderme, güvenlik duygusu verme.
  • Sağlamlaştırma. Kesin bir hale koyma. Sağlama.

têmin

  • Edinme, güvenlik.

zabıta / zâbıta / ضابطه

  • Güvenlik güçleri.
  • Güvenlik görevlisi. (Arapça)

zabtiyye / ضبطيه

  • Güvenlik güçleri, polis, jandarma. (Arapça)

zaptiye nazırı / zaptiye nâzırı

  • Emniyet ve güvenlikten sorumlu üst düzey memur, güvenlik subayı.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın