LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te gezmek ifadesini içeren 16 kelime bulundu...

cevelan etmek / cevelân etmek

  • Dolaşmak, gezmek.

devr-i alem / devr-i âlem

  • Dünya seyahati, dünya gezisi, dünyayı gezmek.

heves

  • Gelip geçici istek. Nefsin hoşuna gitmek. Devran edip gezmek. Akıl ile olmayıp nefis ile olan istek.

istikra'

  • Gezmek, dolaşmak, etraflı bilgi edinmek. Ayrı ayrı hâdiselerdeki müşterek vasıflara dikkat ederek umumi bir netice çıkarmak. Umumi araştırmak. Fertten umuma âit hüküm sâhibi olmak.

kab'

  • Seyahat edip gezmek.
  • Nefesi tutulmak.
  • Atın burnu içinden çıkan hırıltı.

keşt

  • Seyir ve temâşâ etmek. Gezmek.
  • Hanzale.

sekk

  • Seyahat etmek, gezmek.

seyruret

  • Yürümek, gezmek.

tecvil

  • Seyahat etmek, gezmek.

tedavül

  • Elden ele gezmek, dolaşmak.

tedvih

  • Şehirler gezmek.

temaşa

  • Hoşlanarak bakmak. Seyretmek. Seyre çıkmak. Gezmek. İbretle bakmak. (Farsça)

tenezzüh etmek

  • Gezmek, dolaşmak.

tenkib

  • Dolaşıp gezmek.
  • Ticaret yapmak. Tefahhus etmek.
  • İnceden inceye araştırmak.

tevatür

  • Kuvvetli haber.
  • Müteaddid şeyler birbiri ardınca zâhir olmak.
  • Bir hususun söylenmesi hemen herkesin ağzında olup, gezmek. Şâyia.
  • Fık: İçinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemâate dayanan kuvvetli haber, ferdî olmayıp cemaate ait olan sağlam haber.

ticval

  • Memleket seyredip dolaşmak, gezmek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın