Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
güçlük
ifadesini içeren
53
kelime bulundu...
ana' / anâ'
Zahmet, meşakkat, güçlük, zorluk.
anye
Güçlük, engel, zorluk, meşakkat.
asar / asâr
Fakirlik.
Güçlük.
Şiddet.
asur / asûr
Zorluk. Güçlük.
bü's
Güçlük, zorluk.
Fakirlik.
bürhin
Zahmet, güçlük, zorluk.
cay-i işkal / cây-i işkâl
Güçlük, zorluk, müşkülât noktası.
ceyş-i usret
Güçlük ordusu.
dı'bil
Belâ.
Meşakkat, güçlük.
düşvari / düşvarî
Zorluk, güçlük, suubet.
(Farsça)
ezl
Güçlük.
Darlık.
Hapsetmek.
gılk
Acip ve garip.
Zahmet, meşakkat, güçlük.
harac
Güçlük, sıkıntı, eziyet.
Bir farzı yapma veya haramdan sakınma esnâsında karşılaşılan güçlük.
Müslüman olmayan vatandaşlardan seneden seneye alınan toprak vergisi.
henk
Darlık. Güçlük zorluk.
hutub
Zorluk, güçlük.
(Tekili: Hatb) İşler, maslahatlar. Mes'eleler.
i'tisar
Zorluk, güçlük, meşakkat.
iktiham
Hücum ve istilâ eylemek.
Dayanmak. Tahammül etmek. Katlanmak. Güçlükleri yenmek.
Mülâhazasız bir işe başlamak.
Bir şeyi hakir addetmek.
istinbat
Bir söz veya bir işten gizli bir mânâyı meydana koymak.
Müçtehid veya büyük bir âlimin gizli bir mânâyı içtihadı ile meydana çıkarması.
Bir mes'eleyi derin tetkik ile meydana çıkarması.
Bir mes'eleyi derin tetkik neticesinde kaynaklarından güçlükle anlamak.
istis'ab
Zor addetmek. Güç saymak.
Güçlük çekmek.
külfet
Güçlük, zorluk.
labirent
Bir defa içine girildiğinde çıkış yolu çok güçlükle bulunabilen bina.
(Fransızca)
Çok karışık ve birbirini kesen yol.
(Fransızca)
ma'sere
(Ma'seret) Zorluk, güçlük.
menaat
Sarplık, çetinlik, kavilik, güçlük.
mesaib
Felâketler. Uğursuzluklar. Suubetler. Güçlükler.
Musibetler.
Güçlükler.
mesaib-i dehr / mesâib-i dehr
Zamanın musibetleri, felâket ve güçlükleri.
mesaib-i dünyeviye
Dünya musibetleri ve güçlükleri.
meşakk
Meşakkatler, güçlükler.
meşakkat / مشقت
Zahmet. Sıkıntı. Güçlük. Zorluk.
Güçlük.
Zahmet, güçlük, zorluk, sıkıntı.
Zorluk, güçlük, zahmet.
Sıkıntı, güçlük.
(Arapça)
Meşakkat çekmek:
Sıkıntı çekmek, güçlüğe katlanmak.
(Arapça)
mezheb taklidi
Amelde yapılacak işlerde bir müctehidin ictihâdlarına, fetvâlarına tâbi olma. Mevcût dört hak mezhebden birini öğrenip, kabûllenip, onunla amel etme.
Dört mezhebden birine uyan kimsenin bir işi yapmada ihtiyâç veya zarûret (başka hiçbir çâre bulunmama) veya meşakkat (güçlük) bulundu
muasere
Fakirlik.
Zorluk, güçlük.
müşkil
(Müşkile) Zorluk, güçlük, zor olan iş. Çetinlik.
Edb: Mânasının derinliği veya edebi bir san'atla ifade edilmiş olmasından dolayı teemmül ve tefekkürsüz anlaşılmayacak derecede hafî olan lâfızdır. Mânaca nass'ın mukabilidir.
müşkilat / müşkilât / مشكلات
Güçlükler, zorluklar.
Güçlükler, zorluklar.
(Arapça)
Müşkilat çekmek:
Zorluk çekmek, sıkıntı çekmek.
(Arapça)
müşkulat / müşkûlât
Güçlükler, zorluklar.
müşkülat / müşkülât
Zorluklar, güçlükler.
müşkülat-ı hadis / müşkülât-ı hadîs
Hadîs ilminine ait anlama güçlükleri, zorlukları.
mütezakkım
(Çoğulu: Mütezakkımîn) Güçlükle ve zorla yutan. Tezakkum eden.
mütezakkımane / mütezakkımâne
Güçlükle ve zorla yutarak.
(Farsça)
müzayaka
Sıkıntı, darlık, güçlük.
nekare / nekâre
Güçlük, zorluk.
Belirsizlik.
nükre
Bilinmezlik.
Zorluk, güçlük.
Kabile ismi.
sahti
Sertlik, katılık.
(Farsça)
Güçlük.
(Farsça)
Sıkıntı.
(Farsça)
şanezen
(Çoğulu: Şanezenân) Baş tarayan.
(Farsça)
Mc: Güçlükleri çözen. Zorlukları yenen.
(Farsça)
sıab
(Tekili: Sa'b) Güçlükler, zorluklar. Zor ve çetin şeyler.
şikl
Güçlük.
Naz.
su'ubet / su'ûbet / صعوبت
Güçlük.
(Arapça)
suubet / suûbet
Zorluk, güçlük.
Zorluk, güçlük.
Zorluk, güçlük.
tava'ur
Güçlük, zorluk.
tegalgul
Hoş kokulu şeyler sürünmek.
Zorluk, çetinlik, güçlük.
Bir şeyin, ilmin içine çok dalmak.
Çetinlik, güçlük.
usr / عسر
Güçlük, zorluk. Zor iş.
Sıkıntı. Darlık. Kıtlık.
Güçlük.
(Arapça)
usra
Güçlük, zorluk.
usret / عسرت
Zorluk, güçlük. Darlık, sıkıntı. İşlemezlik.
Güçlük, sıkıntı, zorluk.
(Arapça)
vahamet
Zor, güçlük.
Ağırlık. Tehlike. Muhatara. Neticesi fena.
Hazım güçlüğü, sindirim zorluğu.
Korkulacak hal, tehlikeli vaziyet.
Güçlük, tehlike.
vehamet / vehâmet
Güçlük, tehlike.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
lugat
istihrac
iraka
ulvi
karin
tadauf
Itmînan
zat-ı kerem
Bahşende
Tarih
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
fars
güçlük
Kuvvetlendirme
berakis
asil
Bolluk
Bugün
ışık
ev eşyası
Çeviri