Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
fila
ifadesini içeren
15
kelime bulundu...
an filan / an filân
Filandan; filan bildirdi, nakletti.
an'ane
Âdet, örf.
Ağızdan nakledilen söz, haber.
Ist: Bir haberin veya bir hadis-i şerifin "an filân, an filan" diye râvileri bildirilmek suretiyle olan nakil.
Silsile.
Müezzin ezân okurken "teganni" ederse; ona da "An'ane" denir.
an'aneli sened
Hadîs aktarımında Peygamber Efendimize (a.s.m.) varıncaya kadar "filandan, o da filandan" şeklinde oluşan isim listesi.
Hadis nakledenlerin veya bir haberi söyleyenlerin bu haberi kimden kime söylendiğini belli eden "An filan, an filan" diyerek şahısların isimleriyle beraber rivâyet ve nakledilen kuvvetli ve şüphe götürmeyen sened.
ayin / âyin
Merâsim. Usûl. Görenek. Dinî âdâb. Âdet, örf ve kanun.
Ziynet, süs.İslâm'da fıkıh lisânı âyin kelimesini kabul etmemiştir. Bazı vakıflar, filân câmide herhangi bir tarikat âyini icra için te'sis yapacakları zaman vaki olan müracaatlarında fetvahâne tarafından verilen müsaadelerde âyi
behman / behmân / بهمان
Filân, filânca.
(Farsça)
Falan, filan.
(Farsça)
fülan / fülân / فلان
Belirsiz bir şey, filan.
Falan, filan, falanca.
(Arapça)
hoca tahsin efendi
(Vefatı: Mi. 1880) Yanya civarından (Filâtlı) olup Osmanlı Alimlerinin sonuncularındandır. Tarih-i Tekvin ve Esas-ı İlm-i Hayat gibi eserleri vardır.
hükm-i zımni / hükm-i zımnî
Fık: Zımnen vaki olan hüküm. (Bir kimse diğer bir kimse aleyhine; "Benim filân şahıs zimmetinde sâbit olacak şu kadar lira alacağıma onun emriyle kefil olmuş idin" diye dâva ve o kimse kefâleti ikrar ve borcu inkâr etmekle müddei, borcu isbat ederek hâkim dahi hükmetse bu hüküm kefil aleyhine sarâhe
muan'an
An'aneli; bir haberin veya hadisin ilk kaynağına ulaşıncaya kadar "filandan, o da filandan" şeklinde isim listesiyle birlikte nakledilmesi.
münfelik
(Felak. dan) Açılan, yayılan, görülen.
İnfilâk eden, patlıyan.
mütefellik
Patlayan, infilâk eden.
serafil
(Çoğulu: Serâfilât) Şalvar. Don.
tagfil
(Çoğulu: Tagfilât) (Gaflet. den) Gafil avlama veya gafil avlanma.
tatyir
Kötü görme. " Bu, filanın şerrinden oluyor" deme.
tesfil
(Çoğulu: Tesfilât) (Süfl. den). Aşağılaştırma, sefilleştirme, bayağılaştırma.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
savık
Cesmi
tenki
Erko
hulb
muvbikat
Nehik
hamel
hikmet
tetkik
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
fila
Sathi
güzel göz
arş
ÇEK
Ecay
hund
tambur
Mültezim
Ăla