Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
et
kelimesini içeren
110
kelime bulundu...
akil-ül lahm / âkil-ül lahm
Etle beslenen, et yiyici.
akilü'l-lahm / âkilü'l-lâhm
Etle beslenen.
akilüllahm / âkilüllâhm
Etle beslenen, etobur.
Et yiyen.
alude-daman / alude-dâmân
Eteği bulaşık, iffetsiz kadın.
(Farsça)
avamil / avâmil / عوامل
Etkenler, faktörler.
(Arapça)
begonya
Etli ve güzel renkli yaprakları olan bir süs bitkisi.
(Fransızca)
begün
Et!
behbehi / behbehî
Etli ve gövdeli, kişi. Bahadır, yiğit, kahraman.
behneke
Etli, büyük, şişman kadın.
çeragan
Etrafı aydınlatma, şenlik. Kandil donanması, çırağan.
(Farsça)
daire-i ihtiyar
Etki alanı, dilediğini yapabilme dairesi.
daire-i tasarruf ve malikiyet
Etkili olup hükmettiği ve sahip olduğu daire.
daman / dâmân / دامان
Etek.
(Farsça)
damen / dâmen / دامن
Etek. Kenar. Taraf. Zeyl. Elbise veya dağ eteği.
(Farsça)
Etek.
Etek.
Etek.
(Farsça)
damen-bus
Etek öpen.
(Farsça)
damenbus / dâmenbûs / دامن بوس
Etek öpen.
(Farsça)
emr-i nafiz / emr-i nâfiz
Etkili, tesir gücü olan emir.
fail-i müessir / fâil-i müessir
Etkin olan; iş ve fiili bizzat yapan.
failiyyet / fâiliyyet / فاعليت
Etkenlik, aktivite.
(Arapça)
fekr
Etraflıca düşünme.
ferbih
Etli, besili, semiz.
(Farsça)
fi'l-i ma'lum
Etken fiil. Öznesi yani, faili belli olan fiil.
fidre
Et parçası.
guşt / gûşt / گوشت
Et, lahm.
(Farsça)
Et.
(Farsça)
guştin
Etten, etten ibâret, etten meydana gelmiş.
(Farsça)
hadika / hadîka
Etrafı duvarla çevrilmiş bahçe. Sulu, ağaçlı bahçe.
hafif necaset / hafif necâset
Eti yenen dört ayaklı hayvanların bevli (idrarı) ve eti yenmeyen kuşların pisliği.
hanis
Ettiği yemini yerine getirmeyen. Yeminini bozan.
havali / havâli
Etraf, çevre, civar.
hazevan
Eti birbiri üstüne yığılıp cem'olmuş olan etli nesne.
hazire / hazîre / حظيره
Eti ufak ufak doğrayıp, çok su ile çömlek içinde pişirip erimeye yakın olduğu anda üzerine un koyup karıştırarak yapılan yemek. (İçinde et olmayınca "aside" derler.)
Etrafı çevrili yer (mezarlık vs.)
(Arapça)
hidafe
Etlilik, şişmanlık.
hubre
Etten ve balıktan aldıkları hisse.
infialat / infiâlât
Etkilenmeler, hareketlenmeler, taşkınlıklar.
iştiva-yı lahm
Etin kızarması.
kedin
Etli ve yağlı kişi.
kerme
Etli ve yuvarlak olan uyluk başı.
kurkube
Et, lahm.
lahime
Et yiyen hayvan.
lahm / lâhm / لحم
Et.
Et.
Et.
(Arapça)
lahm ü şahm
Et ve yağ.
lahme
Et parçası.
lehame
Etlilik, semizlik.
lehib / lehîb
Eti az deve, zayıf deve.
mahsur
Etrafı çevrilmiş. Muhasara altına alınmış. Hasrolunmuş. Hududlanmış. Kuşatılmış.
mebsutan
Etraflıca anlatılmış olarak.
mermat
Etli, şişman kadın.
mudga
Et parçası, bir çiğnem et.
Et parçası; embriyo; döllenmiş hücrenin, bütün organlar oluşuncaya kadar geçirdiği dönem.
Et parçası.
müessir / مؤثر
Etkileyici, etkili.
(Arapça)
müessiriyet / مؤثریت
Etkileme gücü.
(Arapça)
müfettiş / مُفَتِّشْ
Etraflıca araştıran, kontrol eden.
muhadded
Eti buruşmuş olan.
muhasara
Etraftan çevirmek. Kuşatmak. Düşmanı etraftan sarmak. Abluka etmek.
muhavvet
Etrafına sur ve duvar çekilmiş yer.
mükennef
Etrafı sınırlanmış, çevresi çevrelenmiş.
münfail
Etkilenen.
mütalaacı / mütâlaacı
Etraflıca inceleyip düşünen.
mütalaada bulunma / mütalâada bulunma
Etraflıca inceleyip düşünme, bir düşünceyi dile getirme.
müteessir / مُتَأَثِّرْ
Etkilenen, üzülen.
Etkilenen, üzülen.
Etkilenen.
müteessir eden
Etkileyen, üzen.
müteessir olma
Etkilenme, üzülme.
müteneffizan / müteneffizân / متنفذان
Etkili kişiler, nüfuz sahipleri, sözü geçenler.
(Arapça - Farsça)
mütesallik
Etrâfındaki şeylere dolanarak yukarı doğru çıkan, tırmanan.
müzga
Et parçası.
nafiz / nâfiz / نافذ
Etkileyici, nüfuz edici, işleyici.
(Arapça)
nahiz
Eti çok olan.
nahza
Et parçası.
naşile
Eti az olan.
nidre
Et parçası.
nüfuz
Etkinlik, tesir.
nur-u nevvar
Etrafı aydınlatan nur.
nurefşan
Etrafı aydınlatan, nur saçan, ışık veren.
(Farsça)
ruhud
Etli, besili, şişman, semiz. (Müe: Ruhude)
şadırvan
Etrafında bulunan bir çok musluklardan ve bir fıskiyeden su akan havuz tarzında kubbeli çeşme. Şadırvanlar daha ziyade cami avlularında halkın abdest almaları için yapılırdı.
Etrafı musluklu kubbeli çeşme.
şahm
Etler arasında bulunan yağ, iç yağı. Don yağı.
sedane
Etlilik, semizlik, besililik.
selhane / selhâne
Eti yenen büyük ve küçük baş hayvanların kesilip yüzüldüğü yer, mezbaha.
semiz
Eti, yağı bol. Besili.
(Türkçe)
şems-i envar / şems-i envâr
Etrafa nur saçarak aydınlatan güneş.
sent
Etin kokması.
seyr
Etrafa bakınarak gezinme.
sidn
Etli ve gövdeli şişman kimse.
sirac-ı vehhac / sirâc-ı vehhac
Etrafını aydınlatan, ışık saçan lamba; getirdiği dinle tüm karanlıkları iman nuruyla aydınlatan Hz. Muhammed (a.s.m.).
sırat
Etrafı hudutlu ve işlek cadde. Geniş yol.
ta'ris
Et kurutmak.
tabahece
Etli ve yumurtalı kalye. (Bazı yerde kaygana diye söylenir.)
tahkik / tahkîk / تَحْق۪يقْ
Etraflıca araştırma.
tahkiki / tahkîkî / تَحْق۪يق۪ي
Etraflıca araştırmaya dayalı.
tahve
Eti pişirmek.
tavaf / tavâf / طواف
Etrafını dolaşmak, ziyaret.
Etrafında dönme.
(Arapça)
Tavâf etmek:
Etrafında dönmek.
(Arapça)
te'sir / تأثير / te'sîr / تَأْث۪يرْ
Etkileme.
Etki.
te'sirat / te'sîrât / تأثيرات
Etkiler.
(Arapça)
teemmel / تَأَمَّلْ
Etraflıca düşün! Dikkat et!.
teemmül
Etraflıca düşünme.
teessür / تَأَثُّرْ
Etkilenme, üzülme.
Etkilenme.
teessürat / teessürât
Etkilenmeler, üzülmeler.
tefekküri / tefekkürî
Etraflıca ve derinlemesine düşünerek.
teleffüt
Etrâfına bakınma.
teshirci
Etkisi altına alan.
tesir
Etki.
têsir
Etki, iz bırakma.
tesir etme
Etki etme.
tesirli
Etkili.
tesirsiz
Etkisiz.
tetebbu / تَتَبُّعْ
Etraflıca araştırma.
tetebbu' / تَتَبُّعْ
Etraflıca araştırma.
tetkikat-ı amika / tetkikat-ı amîka
Etraflı, derin araştırmalar, incelemeler.
til'
Etrafına çok iltifat eden kişi. Etrafdakilerle şakalaşan kimse.
yafta
Etiket.
yelended
Etli, semiz kimse.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
bi z
ali-cenab
anane
Erbab-ı basiret
Malik-i hak
MITV
Hünerver
lekif
mücahede-i manevi
mütenasiben
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
et
Değer
fercam
bağlantı
Güzel kadın
halka
CAMİ
En buyuk
kavi
ZORLU