REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te erü ifadesini içeren 33 kelime bulundu...

ahmed-i bedevi / ahmed-i bedevî

  • (Seyyid) (Hi. 596-675) Mısır'ın en büyük velilerindendir. Hz. Ali neslinden gelir. Bir çok lâkabı vardır. Ona Afrika bedevileri tarzında (yüzü örten peçe) taşıdığından dolayı (el-Bedevi) deniyordu. 626 yılına doğru onda deruni bir tahavvül vukua geldi. Yedi kıraat üzere Kur'an okudu ve Şafii fıkhı t

alem-i ceberut / âlem-i ceberut

  • Âlem-i azamet ve kudret. (Bununla âlem-i esmâ ve sıfât kasdolunur. Muhakkıkların ekserisine göre bu, âlem-i evsattır. Yâni üstte olan Lâhut âlemi ile altta bulunan melekut âlemi arasındaki âlem. Amiriyyet-i umumiyyeyi muhit olan berzahtır. Ceberut, ibranice "kudret" mânasındadır).

aler-re'si-vel-ayn

  • Baş ve göz üstüne. (Gelen misafire karşı veya bir işi deruhte edeceğine karşı hürmet ve memnuniyetle kabul ettiğini ifâde için söylenir.)

an-samim-il kalb

  • Derûn ve kalbden, riyâdan âri ve hâli olarak. Kalbin samimiyyeti ile.

batın / bâtın

  • İç, içyüz, gizli, sır, derunî.
  • Allah'ın isimlerinden.

beraa

  • (Beria, Berua) İlim ve fazilet ve cemalde üstünlük (manasına fiil kökü.)

çar-erkan-ı cuvani / çar-erkân-ı cuvanî

  • Padişahın özel hizmetlerinde bulunan ve Enderun'un azamlarından olan dört kişi hakkında kullanılan bir tabirdir.

dereka

  • (Çoğulu: Deruk) Sığır derisinden yapılan kalkan.

deruhde

  • Deruhde edilmek: Üste alınmak, görev bilinmek.
  • Deruhde etmek: Üstüne almak.

Emzik / Bibs / Kidful

  • About Page template By Adobe Dreamweaver CC
    sample

    Bibs Kauçuk Emzik


    Söz konusu emzik olunca, BIBS Colour gerçek bir klasik. Yaklaşık 40 yıldır Danimarka'da tasarlanıp üretilen BIBS Colour emzikler, %100 doğal kauçuk ucuyla, hava akışı sağlayan delikleri ve cilt tahrişini önlemek için geliştirilen hafif eğimli yapısı ile gerçek bir efsane! BIBS Colour, yuvarlak ve yumuşak kauçuk uç kısmı ile anne memesine en yakın forma sahip olduğundan, çocuklar tarafından kolay kabul ediliyor. Anne memesini taklit ederek, emiş sırasında hava akışı sağlıyor. Ultra hafif ve sağlam yapısı ile bebeğinizi yormuyor. BPA, PVC ve phthalates gibi zararlı maddeler içermiyor ve dünyaca geçerli EN 1400 standardına göre üretiliyor. Hiçbir emzik markasında göremeyeceğiniz kadar fazla renk çeşitine sahip olan BIBS Colour, klasikleşen zamansız tasarımı ve elegant duruşu ile tasarım ve işlevselliği birleştiriyor. BIBS Colour, bir emzikten beklenen tüm detaylara sahip olmasının yanısıra; bir emzikten beklenmeyen güzellikte tasarımı ile, tüm dünyada hem anneleri hem çocukları kendine hayran bırakıyor…

    https://www.kidnkind.com/bibs

sample

Kidful Bitkisel Boyalı Emzik Askısı


KIDFUL Emzik Askıları, çocuk ürünlerinde kullanıma uygun olan, en kaliteli %100 gerçek deriler kullanılarak EN 12586 standartlarına göre üretilir. KIDFUL'un organik serisinde kullanılan boyalar tamamen bitkiseldir ve kimyasal madde içermez. KIDFUL'un özel olarak üretilen metal klipsi kurşun ve krom içermez. Metal klipsin kıyafetlere zarar vermemesi için, klips içerisinde plastik aparatı bulunur. KIDFUL emzik askısını, güçlü lastik ve güçlü bağlantı yapısı ile, uzun seneler yıpranma sorunu yaşamadan kullanabilirsiniz...
https://www.kidnkind.com/kidful


Kidnkind Emzik Anne Bebek ve Tekstil Ürünleri Ticaret Limited Şirketi


Web sitesi :www.kidnkind.com

Telefon : 0(216) 606 21 06

(www.kidnkind.com)

ender

  • (Zarfiyet edatıdır) İçinde. Derununda. Dahilinde. (Farsça)

erume

  • (Çoğulu: Erum) Kök, anakök. Asıl, menba.
  • Ağacın ve boynuzun kökleri.

gılman-ı hassa

  • Tar: Padişahların hususi köleleri. Bunlara ilk zamanlarda "İç oğlanları", daha sonları da "İç ağaları" da denilirdi. Bunlar, "Enderun-u Hümayun" denilen ve sarayın Babussaade'den içeride bulunan kısmında hizmet ederler; derece ve hizmet itibariyle başka başka odalarda otururlardı. Bu odalar; Büyük v

  • t. Herşeyin içerisi, dâhil, derun.
  • Bir şeyin ortasındaki kısım, göbek.
  • Karın, mide.
  • Kalb, vicdan, gönül.
  • Harem dairesi.
  • Bir şeyin görünmez ciheti, bâtın.

ihtiyat hazinesi

  • Tar: Savaş ve diğer fevkalâde masraflara karşılık olmak üzere sarayda biriktirilen paralar. Gelirleri havass-ı hümayun hâsılatı, ganimetlerin beşte biri ve başka hükümdarlardan gelen hediyelerdi. Buna "iç hazine" veya "enderun hazinesi" de denilirdi.

isti'lam / isti'lâm

  • Selâm vermeyi isteme.
  • Kâbe'yi tavaf esnasında Hacerü'l-Esved'i selâmlamak.

kerrubiyyun

  • (Mukarrebûn) Sadece ibadetle meşgul olan melekler. Allah'a en yakın olan melekler. Büyük melekler. Kerubiyyun yalnız hamele-i arştır diyenler olduğu gibi, Kerrubiyyun diyenler de olmuştur. Aslı Kerubiyun'dur.

kerubiyan / kerûbiyân

  • Azâb meleklerinin büyükleri. Kerûb kelimesinin Farsça çoğul şeklidir. Arabî çoğul şekli ise Kerûbiyyûn'dur.

kirab

  • (Tekili: Kerübe) Yeri sürüp aktarmak.
  • Yeri süpürmek.
  • Suyun aktığı yerler.

macera / mâcerâ / mâcera / ماجرا

  • Serüven.
  • Cereyan eden. (Arapça)
  • Serüven. (Arapça)

magd

  • Kurutan otu.
  • Yerüç otu.

mültezim

  • Bir şeyi kendi üzerine lâzım eden; iltizam eden, üzerine alan, deruhte eden. Devlet hazinesine maktu, muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan.

müstelzim

  • Lüzumlu, gerektiren. Mucib ve sebep. Bais olan. Bir şeyin lüzumunu deruhde eden.

mütekallid

  • Kuşanan. Kılıç takan, takınan. Kılıç kuşanmış.
  • Bir işi üzerine alan. Bir vazifeyi deruhte eden.

nester

  • (Nesteren-Nesterin-Nesterun) Ağustos gülü, yaban gülü. (Farsça)

nezr

  • Adak adamak.
  • Fık: Cenab-ı Hakka ta'zim için mübah bir fiilin yapılmasını deruhde etmek, öyle bir işin yapılmasını kendi nefsine vacib kılmaktır.

saderu

  • (Çoğulu: Sâderuyân) Yüzünde tüy bitmemiş genç delikanlı. (Farsça)

safderunan

  • (Tekili: Safderun) Kalbi temiz, içi saf olanlar. (Farsça)

sergüzeşt / سرگذشت

  • Serüven.
  • Macera, serüven.
  • Macera, serüven. (Farsça)

sergüzeşt-i hayatiye

  • Hayat serüveni.

sergüzeşte

  • Macera, serüven.

sergüzeşte-i hayat

  • Hayat macerası, serüveni.

zaman-ı amel

  • Üzerine alma. Deruhde etme. İltizam.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın