Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
elest
ifadesini içeren
47
kelime bulundu...
bezm-i elest
Cenab-ı Hak ruhları yarattığında "Ben Rabbiniz değil miyim? meâlinde soru sorduğunda, ruhlar, "Evet Rabbimizsin" diye cevap vermeleri ânına "Elest meclisi" veya "Bezm-i elest" tabir edilir.
Elest Meclisi; Allah'ın ruhları yarattığında, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" anlamındaki sorusuna, ruhların, "Evet, Rabbimizsin" diye cevap verdikleri an.
bezm-i ezel-i elestü
Cenâb-ı Hak ezelde ruhları yarattığında, "Ben Rabbiniz değil miyim?" şeklindeki soruya bütün ruhların, "Evet Sen Rabbimizsin" diye söz vermeleri ânı; "Elest meclisi" veya "Bezm-i elest" şeklinde de ifade edilir.
ehl-i tenkit
Eleştirmenler, kritik ve eleştiri yapan kimseler.
feza
(Efzâ) Artıran, ziyadeleştiren, çoğaltan (mânâlarına gelip, kelime sonlarına getirilerek birleşik kelime yapılır.) Meselâ: Can-feza : Can verici. Hayret-feza : Çok hayret verici. Ruh-feza : Ruh verici.
(Farsça)
fikr-i hiciv
Eleştiri düşüncesi.
fikr-i tenkit
Eleştiri düşüncesi.
füzud
Çoğaltan, ziyadeleştiren, artıran. Muhabbet-füzud : Muhabbet artıran, sevgi artıran.
(Farsça)
hiciv
Eleştiri.
hiss-i tenkit
Tenkit, eleştirme duygusu.
ihtisar
İcmâl etmek. Sözün kısaltılması. Kısaltmak.
Mat: Sadeleştirme, basitleştirme. Hesapta bir tenasübü en küçük haddine indirme.
intikad / intikâd / انتقاد
Eleştiri, tenkit.
(Arapça)
isti'mar
Bir yeri imar etmek. Bir yerin mâmurluğunu istemek.
Müstemleke yapmak, sömürgeleştirmek. İstimlak etmek.
istifzal
Artırma, çoğaltma, ziyadeleştirme.
kabil-i tenkit
Tenkit edilmesi mümkün, eleştirilebilir olma.
kalu bela / kalû belâ
Cenab-ı Hak ruhları yaratıp, onlara Rabbiniz değil miyim, meâlinde: "Elestü Bi-Rabbiküm" buyurduğunda, ruhlar: "Evet Rabbimizsin" meâlindeki Kalu Belâ diye cevap verdiklerini bildiren Kur'andaki bir tâbirdir.
maa
(Beraber) mânasında bir kelime olup, iki türlü kullanılır:1- İzafetle (tamlama hâlinde):a) Zarf olarak: (Celestü maa zeydin: Zeyd ile beraber oturdum)b) Sıla (cümlecik) olarak: (Musaddıkan lima maaküm: Sizdekini tasdik ederek)c) Haber olarak: (Vehüve maahüm: O, onlarla beraberdir.)2- İzafetsiz: Bu t
madde-i tenkit
Tenkit unsuru, eleştiri noktası.
matemfeza / mâtemfezâ
Yası ve mâtemi ziyadeleştirip arttıran.
(Farsça)
mest-i elest
Elest meclisinde hitab-ı İlahî ile mest olan.
misak-ı ezeli / mîsak-ı ezelî
Bezm-i elest veya Kalû-Belâ ile de tabir edilir; ezelî sözleşme; Allah ruhları yarattıktan sonra, onlara.
muahez değil
Eleştiri konusu değil, sorguya tâbi tutulmaz.
münekkid / منقد
Tenkid eden, eleştiren, değerlendiren.
Eleştirmen.
(Arapça)
müşagabe
Demegoji; tartışma ve eleştiriyi meslek kabul edenlerin yolu.
müzayede
Artırma, ziyadeleştirme.
Devletçe veya bir müessesece satılığa çıkarılan bir malın veya arazinin arttırılmaya konulması. Müzayede; biri kapalı zarfla, diğeri açık arttırma ile olmak üzere iki türlü yapılır. Müzayedede konulan şey, en çok arttırma yapana ihâle edilir.
müzdad
Çoğaltılmış. Ziyâdeleştirilmiş.
nakkad / نقاد
Eleştirmen.
(Arapça)
saik-i tenkit / sâik-i tenkit
Eleştiriye sevk eden sebep.
tahlil
(Hall. den) Sirkeleştirme. Ekşitme.
Dişlerini hilâllamak. Gerçek yere yemin etmek.
Açmak.
takriz / takrîz / تقریظ
Eleştiri.
(Arapça)
tanzir
Tazeleştirme, tazelendirme.
tebliye
Eskitme ve çürütme. köhneleştirme.
tenkid / تنقيد / tenkîd
Eleştiri.
Eleştiri, değerlendirme.
Eleştirme.
Eleştiri.
(Arapça)
Tenkîd edilmek:
Eleştirilmek.
(Arapça)
Tenkîd etmek:
Eleştirmek.
(Arapça)
tenkidat / tenkidât / tenkîdât / تنقيدات
Eleştiriler.
Eleştiriler.
(Arapça)
tenkidat-ı rakipkarane / tenkidat-ı rakipkârâne
Rekabet edercesine yapılan eleştiriler.
tenkidat-ı siyaset
Siyaset eleştirileri, tenkitleri.
tenkidat-ı ukala / tenkidât-ı ukalâ
Akıllıların tenkitleri, eleştirileri.
tenkidkar / tenkidkâr
Eleştirici.
tenkidkarane / tenkidkârane / tenkidkârâne
Eleştiri şeklinde.
Eleştirircesine.
tenkit
Eleştiri.
tenkit eden
Eleştiren.
tenkit edilme
Eleştirilme.
tenkit etme
Eleştirme.
tenkit etmek
Eleştirmek.
tenkitkar / tenkitkâr
Tenkit eden, eleştiren.
teşbik
(Şebeke. den) Şebekeleştirme, ağ biçimine koyma.
tezyidat / tezyidât
(Tekili: Tezyid) Artırmalar, çoğaltmalar, ziyadeleştirmeler.
zat-ı nakkad / zât-ı nakkad
Ehl-i tahkik; kiritik uzmanı, eleştirmen.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
mürur
ilçi
şermende
beva'
Amir
feragat
tebeddülat
huldzar
Hâmisi
cihangir
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
elest
Kargasa
Yükselen
Çeviri
önemli
Tebliğ etmek
Gurur duyma
mahallen
Rica etme
Talan