Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
eksiklik
ifadesini içeren
98
kelime bulundu...
allahü zü'l-kerem teala ve tekaddes hazretleri / allahü zü'l-kerem tealâ ve tekaddes hazretleri
Namı ve şerefi yüksek olan, her türlü kusur ve eksikliklerden münezzeh olan, cömertlik ve ikram sahibi Allah.
allahü zülcelal tebareke ve teala ve tekaddes hazretleri / allahü zülcelâl tebareke ve teâlâ ve tekaddes hazretleri
Büyüklük, haşmet ve yücelik sahibi olan ve her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah.
ata-yı sübhan / atâ-yı sübhan
Her türlü eksiklik ve noksanlıktan sonsuz derece uzak olan Allah'ın lütfu, ihsanı.
avar
Ayıp, kusur, eksiklik. Fesad.
ayet-i sübhani / âyet-i sübhânî
Her türlü eksiklikten yüce olan Allah'ın âyeti.
ayn-ı zat-ı akdes / ayn-ı zât-ı akdes
Bütün kusurlardan, çirkinliklerden, eksiklikten, benzer ve ortak edinmekten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın bizzat kendisi.
bari' teala ve tekaddes / bâri' teâlâ ve tekaddes
Varlıklara biçim verip şekillendiren, onları mükemmel bir surette yaratan, yüce ve her türlü eksiklikten uzak Allah.
bari-i teala / bâri-i teâlâ
Varlıklara biçim verip şekillendiren, onları mükemmel bir şekilde yaratan ve her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve yüce olan Allah.
betare
Eksiklik, noksanlık.
bina-yı sübhani / bina-yı sübhanî
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah'ın san'atla yarattığı bina; beden.
cemal-i kudsi / cemâl-i kudsî
Cenâb-ı Allah'ın her türlü kusur ve eksiklikten münezzeh güzelliği.
cenab-ı mevla ve tekaddes / cenâb-ı mevlâ ve tekaddes
Her türlü eksiklikten münezzeh, şeref ve yücelik sahibi, koruyup gözetici Allah.
cinas-ı tamm
Edb: Lâfızda, harekelerde ve harflerde eksiklik ve ziyâdelik bulunmayan cinâs. Kır (kırmaktan emir), kır (çöl); yaz (yazmaktan emir), yaz (mevsim).
cümle-i mukaddese
Kusur ve eksiklikten uzak, yüce cümle.
cünd-ü sübhani / cünd-ü sübhânî
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah'ın bir ordusu.
eltaf ve inayet-i sübhaniye / eltaf ve inâyet-i sübhâniye
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın lütuf ve yardımları.
eltaf-ı sübhaniye / eltâf-ı sübhâniye
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın lütufları, şirin ikramları.
esma-i kudsiye-i ilahiye / esmâ-i kudsiye-i ilâhiye
Allah'ın kutsal isimleri; Allah'ın her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan isimleri.
ey sübhanımız
Ey bütün mükemmel sıfatların sahibi ve bütün eksikliklerden, bütün noksan sıfatlardan uzak, acz ve şerikten münezzeh olan Rabbimiz!.
ferman-ı sübhani / ferman-ı sübhânî
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın fermanı, buyruğu.
fesübhanallah / fesübhânallah
"Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir" anlamında kullanıp hayret ve hayranlığı ifade eden kelime.
feya sübhanallah / feyâ sübhanallah
Ey her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah mânâsında bir şeyin tuhaflığını bildirmek için şaşkınlık ifadesi olarak kullanılır.
gazaza
Eksiklik.
hak sübhanehu / hak sübhânehu
Hakkın ta kendisi, her türlü kusur ve eksiklikten uzak Allah.
hak sübhanehu ve teala / hak sübhânehu ve teâlâ
Hakkın ta kendisi, her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve yüce olan Allah.
hakimiyet-i kudsiye / hâkimiyet-i kudsiye
Kusur ve eksiklikten yüce, mukaddes egemenlik, hâkimiyet.
halel
Bozukluk. Eksiklik.
Başkası tarafından verilen zarar.
İki şeyin aralığı. Boşluk. Açıklık.
Zarar, eksiklik.
hidac
Yapılan ibadette kusur, noksan, eksiklik.
hizmet-i sübhaniye / hizmet-i sübhâniye
Kusur ve eksiklikten yüce olan Allah'ın hizmeti.
ihcaf
Noksanlık, eksiklik, kusurluluk.
ikazat-ı sübhaniye / ikazât-ı sübhâniye
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah'ın ikazları, uyarıları.
ikmal-i nevakıs
Eksiklikleri tamamlamak.
ikram-ı sübhani / ikram-ı sübhânî
Her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah'ın bağış ve ihsanı.
imdad-ı sübhaniye / imdad-ı sübhâniye
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın yardımı.
ıslahat
Kusurları ve eksiklikleri gidermek için yapılan işler ve düzeltmeler.
istihza / istihzâ
Söz, yazı, işâret veya çeşitli davranışlarla bir kişinin ayıp ve eksikliklerini ortaya çıkarmak, onunla eğlenmek, alay etmek.
kader-i sübhani / kader-i sübhânî
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın ezelî ilmi ile kâinatta olmuş ve olacak herşeyi bilip takdir etmesi.
kasr
Kısa kesme, kısaltma, kısma.
Azaltma, kesme, eksiklik.
Köşk, saray,
Tahsis.
Kıraatte uzatmadan okumak.
kavanin-i ezeliye-i sübhaniye / kavânîn-i ezeliye-i sübhâniye
Her türlü kusur ve eksiklikten uzak ve temiz olan Allah'ın ezelî kanunları.
kemalat-ı sübhaniye / kemâlât-ı sübhâniye
Bütün eksikliklerden yüce olan Allah'ın sonsuz mükemmellikteki sıfatları, nitelikleri.
kesad
Alış veriş durgunluğu. Kıtlık. Eksiklik. Verimsizlik.
kitab-ı sübhani / kitab-ı sübhânî
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'a ait kutsal kitap.
kuddus / kuddûs
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Azamet ve celâline, büyüklüğüne lâyık olmayan, noksanlık ve eksiklik getiren şeylerden, his organlarının anladığı, hayâl gücünün hayâl ettiği, hâtıra gelen ve düşünülebilen her türlü vasıftan ve özellikten münezzeh, pâk ve temiz olan.
kudsiyet-i kudret
Kudretin her türlü eksiklikten uzak olması.
kumandan-ı akdes
Bütün varlıkları emri altında tutan ve her türlü eksiklikten ve âcizlikten yüce olan Allah.
kusur / kusûr / قصور
Noksanlık. Eksiklik. Noksan ve âcizlik. İhmal. Tedbirsizlik.
Cem' olmalar.
Pahalanmak.
Eksilmek.
Şiddetli olan şeyin yavaşlayıp sâkin olması.
Bereketlenmek.
İmtina', âciz olmak.
Bir hesabın üstü. Artan kısım.
(Tekili: Kasr) Kası
Eksiklik.
Eksiklik, pürüz, özür, kabahat.
Kasırlar.
(Arapça)
Eksiklik, hata, ihmal.
(Arapça)
ma'yubat
(Tekili: Ma'yube) Ayıplanacak şeyler. Eksiklikler, noksanlıklar, kusurlar.
maab
Ayıp, eksiklik.
Ayıp şey, utanılacak nesne, ayıp yeri.
maib / maîb
(Çoğulu: Maâyib) Kusur, eksiklik, noksanlık. Leke.
Ayıplanmış.
makàsıd-ı aliye-i kudsiye / makàsıd-ı âliye-i kudsiye
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan İlâhî maksatlar, gayeler.
makasıd-ı sübhaniye / makasıd-ı sübhâniye
Her türlü eksiklikten uzak olan Allah'ın kâinatı yaratmasındaki maksatlar.
menkase
Eksiklik, noksanlık.
mesalib
Eksiklikler. Ayıplar. Kusurlar.
mu'cizat-ı sübhaniye / mu'cizât-ı sübhâniye
Her türlü eksiklikten uzak olan Allah'ın mu'cizeleri.
mübtedi'
Bid'at sâhibi. Dinde değişiklik meydana getiren, dinde olmayan bir şeyi varmış gibi gösteren, dinde eksiklik ve fazlalık olduğunu söyleyerek değişiklik yapan. Ehl-i bid'at.
mukaddes
Her türlü çirkinlik ve eksiklikten arınmış.
münezzeh
Arınmış, kusur ve eksiklikten yüce.
Kusur, eksiklik ve muhtâçlıktan uzak. Allahü teâlânın noksan sıfatlardan uzak olduğunu bildirmek için kullanılan bir tâbir.
na-tamami / na-tamamî
Eksiklik, noksanlık.
(Farsça)
nakais
(Tekili: Noksan) Eksiklikler. Noksanlar.
Noksanlar, eksiklikler.
nakisa / nakîsa
Kusur, noksan, eksiklik.
nakise / nakîse / nâkise
Kusur, ayıb, eksiklik, kabahat, noksanlık.
Gıybet.
Eksiklik, noksanlık.
Noksanlık, eksiklik.
naks
Eksiklik, noksan, kusur.
Azaltma, eksiltme.
Eksiklik, noksanlık.
Noksanlık, eksiklik.
nazm-ı celil-i sübhani / nazm-ı celil-i sübhanî
Her türlü kusur ve eksiklikten münezzeh olan Cenâb-ı Hakk'ın yüce âyetlerindeki tertip ve diziliş.
nekais
Eksiklikler, kusurlar.
nevakıs
(Tekili: Noksan) Eksiklikler, noksanlar.
Noksanlıklar, eksiklikler.
nevakıs-ı kanuniye
Kanunî noksanlık, yasal eksiklik.
noksan / noksân / نقصان
(Nuksan) Eksik, kusurlu, nâkıs.
Eksiklik, azlık. Eksilme, azalma.
Yokluk.
Eksiklik.
(Arapça)
Kusur.
(Arapça)
Eksik.
(Arapça)
noksani / noksanî
Eksiklik ve noksanlıkla alâkalı.
noksaniyet / noksâniyet / نُقْصَانِيَتْ
Eksiklik, noksanlık.
Noksanlık, eksiklik.
Noksanlık, eksiklik.
Eksiklik.
noksanlık
Eksiklik.
nur-u sübhani / nur-u sübhânî
Her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah'ın nuru.
ordu-yu sübhani / ordu-yu sübhânî
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce olan Allah'ın bir ordu gibi yaratıp sevk ettiği varlıklar.
özür
Geçerli bahane, kusur, eksiklik.
rabbü'l-alemin teala ve tekaddes hazretleri / rabbü'l-âlemîn teâlâ ve tekaddes hazretleri
Bütün âlemleri idare ve terbiye eden, yücelik sahibi olan ve her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah.
rahmet-i sübhani / rahmet-i sübhânî
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce ve uzak olan Allah'ın rahmeti, merhamet ve şefkati.
şaibe
Leke, kir, pislik, süprüntü.
Eksiklik, noksanlık, hata.
Leke, kir.
Süprüntü. Pislik.
Kusur. Noksan. Hata. Eksiklik.
sakamet
Bozukluk, ziyan, noksan, zarar, eksiklik.
Keyifsizlik.
Dert.
sebeb-i noksan
Eksiklik sebebi.
sebeb-i noksaniyet
Eksiklik sebebi.
sefine-i sübhaniye / sefine-i sübhâniye
Her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan Allah'ın bir gemi gibi yaratarak uzayda gezdirdiği dünya.
sıfat-ı kemaliye / sıfât-ı kemâliye
Allah'ın her türlü kusur ve eksiklikten uzak olan mükemmel sıfatları, nitelikleri.
sırr-ı sübhani / sırr-ı sübhânî
Her türlü eksiklikten, kusur ve çirkinlikten yüce olan Allah'a ait sır.
sübhan
Eksikliklerden uzak ve mükemmel sıfatlar sahibi olan Allah.
sübhanallah / sübhânallah
"Allah eksikliklerden uzaktır" mânâsında bir tabir.
"Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir".
sübhanallah velhamdülillah / sübhanallah velhamdülillâh
"Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir; teşekkür ve övgü de Allah'a mahsustur".
sübhanallahi ve bihamdihi / sübhanallahi ve bihamdihî
Allah her türlü eksiklikten sonsuz derecede yücedir ve ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet Allah'a mahsustur.
takdis / takdîs
Kutsamak, Allah'ın her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce olduğunu ilân etme.
takdis etmek
Kutsamak, Allah'ın her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce olduğunu ilân etmek.
takdis ve tenzih etmek
Allah'ın her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce olduğunu ilân etmek.
takdisat
Allah'ı her türlü eksiklik ve çirkinlikten yüce tutmalar.
tevfikat-ı sübhaniye / tevfikat-ı sübhâniye
Bütün kusur ve eksikliklerden münezzeh ve uzak olan Allah'ın verdiği yardım ve başarılar.
vacibü'l-vücud teala ve tekaddes hazretleri / vâcibü'l-vücud tealâ ve tekaddes hazretleri
Namı ve şerefi yüksek olan, her türlü kusur ve eksikliklerden münezzeh olan, varlığı zorunlu olup var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah.
vakıf-ı esrar-ı sübhan / vâkıf-ı esrar-ı sübhân
Gizli sırları bilen, her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah.
vasmet
Kırıklık, güçsüzlük, halsizlik.
Ayıp, eksiklik.
vekef
Günah.
Abes ve boş.
Ayıp.
Eksiklik.
velvele-i teşhir ve takdis
Güzellikleri sergilemek ve bütün eksikliklerden uzak görmeyi dile getiren sesler.
zarar
Ziyan, eksiklik, kayıp.
zelel
Eksiklik.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
دل
Kerdan
harbele
a'mal-i maliye
zenber
Beylem
ehl-i kur'an
صيحه
muavvak
İstirhâm
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
eksiklik
Fikih
Rufiye
Dilerim
selam olsun
Gonderi
v.s.
Pisirme
öd
Alize