Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
ekseriyet
ifadesini içeren
36
kelime bulundu...
aba
Ekseriyetle yünden yapılmış, bol giyimli bir libas, elbise.
ağleb
Daha galib, ekseriyet, çok defa.
ağleben
Ekseriyetle, genellikle.
ağlebi / ağlebî
Ekseriyetle ilgili.
ahyus
Ekseriyetle su kenarında biten bir ot.
akalliyet
(Ekalliyet) Azlık. Azınlık.
Bir ülkede hâkim unsurların haricinde olan ve ekseriyet teşkil edemiyen insanlar.
alelekser
Çoğunlukla, ekseriyetle.
aşiret-i galib
Galip gelen aşiret.
Aşiretin ekseriyeti, çokluğu.
avam
Halktan ilmi irfanı kıt olan kimse. Okuyup yazması az olan. Fakirler sınıfından.
Tas : Hakikata tam erememiş, tevhidin derin hakikatlarından haberi olmayan.
Halkın ekseriyeti.
balotaj
Bir seçimde herhangi bir adayın, oyların ekseriyetini alamaması hali.
(Fransızca)
cemm-i gafir
Büyük cemâat, insan kalabalığı. Ekseriyet.
Muhâfızlar.
cemmigafir
Ekseriyet, çoğunluk.
çengi
Zil ve kaşık vurarak oynayan dansöz ve rakkase ki, ekseriyetle çingene kızlarındandır.
cumhur
Halk topluluğu. Hey'et, takım. Aynı kararı veya hükmü kabul edenler.
Âlimlerin çoğu, ekseriyeti.
Seçimle idare edilen devlet.
Bir yere toplanmış kum, toprak.
eimme-i selase / eimme-i selâse
Üç imâm. Fıkıh kitablarında ekseriyetle İmâm-ı A'zam, İmâm-ı Şâfi'i, İmâm-ı Malik için söylenir. Hanefi Mezhebine dâir mes'elelerin bahsolduğu kitablarda "Eimme-i Selâse"den maksad; İmâm-ı A'zam ile iki talebesi olan İmâm-ı Muhammed ve İmâm-ı Ebu Yusuf'dur.
ekalliyet
(Akalliyet) Bir hükümetin tebaiyyeti altında yaşayan, yabancı din ve milliyete mensub olup, ekseriyeti teşkil etmeyen halk. Azlık. Azınlık.
ekseri
Çoğu zaman, çok defa, ekseriyetle.
(Farsça)
ekseriya
(Ekseriyya) Pek çok zaman, en ziyade, sık sık, ekseriyet üzere, alel-ekser.
Ekseriyetle, çoğunlukla.
ekseriyet-i mutlaka
Yarımın bir fazlasıyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet.
(Farsça)
ekseriyet-i sülüsan
Ekseriyet kazanacak tarafın en az mevcudun sülüsânı (üçte ikisi) miktarında olması şartıyla olan ekseriyet.
elhükmü-li-l ekser
Çokluğa, ekseriyete göre karar verilir. Hüküm ekseriyete göredir.
galiba
Tahminen. Çok zaman. Her halde. Galiben, ekseriyetle.
heftan
Zırhın altına giyilen pamuklu elbise.
Üstten giyilen kürk biçiminde süslü elbise. Kaftan. (Eskiden ekseriyetle taltif için, büyük kimseler tarafından liyâkat sahiplerine giydirilir veya üstlerine atılırdı.)
hunnes-künnes
Hunnes, Hânis'in; Künnes de Kânis'in çoğuludur. Kânis, süpüren mânasınadır. Umumiyetle, akıp akıp yuvalarına giden veya aynı yollarında gidip gelen yıldızlar demektir. Bazılarınca gündüz gaib, gece zâhir olan yıldızlara denir. Ekseriyetle yedi seyyar yıldızlara denmiştir. (Zuhal, Müşteri, Merih, Züh
imameyn
İki İmam.
Fık: Ekseriyetle Hanefî kitaplarında "İmameyn" dendiği zaman "İmam-ı Ebu Yusuf ile İmam-ı Muhammed" anlaşılır. Bazan da İmam-ı A'zam ile İmam-ı Şâfiî Hz.lerine söylenir.
jiyan
Kızgın, kükremiş, hışımlı. (Bu tabir, ekseriyetle arslanlar hakkında kullanılır.)
(Farsça)
kolordu
Ekseriyetle üç tümen ve diğer tamamlayıcı birliklerden kurulan askeri birlik.
(Türkçe)
müdekkik
Dikkatle araştıran. İnceden inceye tetkik eden. En ufak gizli şeyleri bilmeğe, görmeğe çalışan. (Konuşurken ekseriyetle müdakkik denir.)
müennes
Dişi. Müzekkerin mukabili.
Gr: Hakiki, itibarî veya söylenişi cihetiyle "dişi" olan kelime.Müennes-i hakikî : Müzekker kelimenin sonuna bir "e-a" ilâve ederek yapılan kelime. Meselâ: (Kâtib: ): Erkek yazıcı. (Kâtibe: ): Kadın yazıcı.Sonu "e" ile biten kelimeler ekseriyetle müennestir
musibet-i amme / musibet-i âmme
Umuma ve cemiyetin ekseriyetine gelen belâ.
nisab-ı ekseriyet
Ekseriyet derecesi. Çoğunluk derecesi.
piyade
Narin yapılı bir çeşit kayık adıdır. Eskiden ekseriyetle İstanbul ve civarında kullanılan bu kayıklar, pek makbul gezinti vasıtası idi.
Ask: Orduda tüfekle teçhiz edilmiş olan ve muharip sınıfların asli unsuru bulunan efrada da bu ad verilir. Yaya askeri.
Yaya.
re'y-i am / re'y-i âm
Umumun re'yi, ekseriyetin fikri. Umumun görüşü.
serdab
Yer altında olan serin ve soğuk oda, bodrum. Böyle yerler ekseriyetle sıcak bölgelerde, gündüzleri sıcaktan korunmak için yapılırdı. Anadolu'nun bazı yerlerinde buna "zir-i zemin" denilir.
(Farsça)
Tar: Padişah saraylarında, sağ ve sol taraflarında birer oda bulunan üç köşeli sofalara verilen
(Farsça)
sevad-ı a'zam
Büyük şehir.
Mekke-i Mükerreme.
İnsanların ekseriyeti. (Maişetçe neden bu kadar muktesit yaşıyorsun? diyenlere cevaben: Ben sevad-ı azama tâbi olmak isterim, sevad-ı azam ise; bu kadar tedarik edebilir. Ben ekalliyet-i müsrifeye tâbi olmak istemem, demişlerdir.) (Tarihçe-i Ha
sevadıazam / sevâdıâzam
İnsanların ekseriyeti, büyük çoğunluk.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
re'y-i ümmet
sarik
ahrez
tefyim
Husn-i kabul
husulde
Rsin
nisan
divan
Nema-i a'mal
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
ekseriyet
Kaybetmemek
Mutlu olmak
Süt
Mine
sulm
Derhal
sultani
hafa
hor