REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük'te ekse ifadesini içeren 52 kelime bulundu...

ale'l-ekser

  • Çoğunlukla, genellikle.

ale-l-ekser

  • Ekseriya, çok vakit.

alel-ekser

  • Çoğunlukla.

alelekser / على الاكثر

  • Çoğunlukla.
  • Çoğunlukla, ekseriyetle.
  • Çok defa. (Arapça)

desatir-i ekseri / desatir-i ekserî

  • Pek çok ortamda ve şartlar altında geçerli olan kanun ve kurallar.

ekşef

  • Açık nesne.
  • Savaşta kalkanı olmayan kimse.

ekseh

  • Aksak kimse.

ekselans

  • Eskiden bakanlar, elçiler ve cumhurbaşkanları için kullanılan bir ünvan. (Fransızca)

eksem

  • Büyük karınlı, şişman adam.

ekşem

  • Doğuştan kusurlu olan. Burnu, kulağı kesik veya noksan doğan (adam).
  • Pars denilen vahşi hayvan.

ekser / اكثر / اَكْثَرْ

  • Pek fazla. Daha çok. Kesrette olan. En çok.
  • Pekçok.
  • Daha çok.
  • En çok.
  • En çok. (Arapça)
  • Pek çok.

ekser-i hükema

  • Aklı temel alan bilginlerin, filozofların çoğunluğu.

ekser-i meratib

  • Mertebelerin çoğu, mertebe, derece çokluğu.

ekser-i mutlak / اَكْثَرِ مُطْلَقْ

  • Genel çoğunluk.
  • Büyük çoğunluk.

ekser-i nas / ekser-i nâs

  • İnsanların çoğunluğu.

ekseri / ekserî / اكثری

  • Çoğu zaman, çok defa, ekseriyetle. (Farsça)
  • Çoğunlukla.
  • Çoğunlukla.
  • Çoğu. (Arapça)
  • Çoğu kez. (Arapça)

ekserin-i avam / ekserîn-i avâm / اَكْثَرِينِ عَوَامْ

  • Halkın çoğunluğu.
  • Halkın çoğunluğu.

ekserisi / ekserîsi

  • Çoğunluğu.

ekseriya / اَكْثَرِيَا

  • Çoğunlukla.
  • (Ekseriyya) Pek çok zaman, en ziyade, sık sık, ekseriyet üzere, alel-ekser.
  • Ekseriyetle, çoğunlukla.
  • Çoğunlukla.

ekseriyet / اَكْثَرِيَتْ

  • Çoğunluk.
  • (Ekseriyyet) En büyük kısım, çokluk.
  • Bir topluluk ve hey'etin yarısından fazlası.
  • Bir mecliste üyelerin verdikleri rey'lerin büyük kısmı ve bunların üstünlüğü.
  • Çoğunluk.
  • Çoğunluk.

ekseriyet-i azime / ekseriyet-i azîme

  • Büyük çoğunluk.

ekseriyet-i masum / ekseriyet-i mâsum

  • Günahsız, mâsum çoğunluk.

ekseriyet-i mutlaka / اَكْثَرِيَتِ مُطْلَقَه

  • Büyük çoğunluk.
  • Yarımın bir fazlasıyla elde edilen ekseriyet, mutlak ekseriyet. (Farsça)
  • Büyük çoğunluk.

ekseriyet-i sülüsan

  • Ekseriyet kazanacak tarafın en az mevcudun sülüsânı (üçte ikisi) miktarında olması şartıyla olan ekseriyet.

ekseriyetçe

  • Çoğunlukla.

ekseriyetle

  • Daha ziydesiyle. Çoklukla.
  • Çoğunlukla.
  • Çoğunlukla.

ekseriyya / ekseriyyâ / اكثریا

  • Çoğu zaman, sık sık. (Arapça)

ekseriyyet / اكثریت

  • Çoğunluk. (Arapça)

ekseriyyet-i ara / ekseriyyet-i ârâ / اكثریت آراء

  • Oy çokluğu.

ekseriyyet-i mutlaka / اكثریت مطلقه

  • Çoğunluk.

el-hükmü li'l-ekser

  • Hüküm çoğunluğa göre verilir.

elhükmü-li-l ekser

  • Çokluğa, ekseriyete göre karar verilir. Hüküm ekseriyete göredir.

elhükmülilekser

  • Hüküm eksere göre verilir.

felekseyr

  • Hareketleri ve gidişi süratli olan. (Farsça)

hata-yı ekseriyet

  • Çoğunluğun hata ve kusuru.

hercayi menekşe / hercâyî menekşe

  • Bir cins menekşe.

kısm-ı ekser

  • Büyük kısım.

kısm-ı ekseri / kısm-ı ekserî

  • Çoğunluk, büyük bir kısmı.

kısm-ı ekserisi

  • Büyük bir kısmı.

mekseb

  • (Çoğulu: Mekâsib) (Kisb. den) Kazanç, gelir.
  • Kazanç yeri. Kazanç vasıtası.

meksefe

  • (Bak: Miksefe)

mezheb-i ekser

  • Çoğunluğun izlediği yol, ekol; birinci derecede tercih edilen yol, metod.

mezheb-i racih ve ekser / mezheb-i râcih ve ekser

  • Çoğunluğun izlediği yol, ekol; birinci derecede tercih edilen yol, metod.

nisab-ı ekseriyet

  • Ekseriyet derecesi. Çoğunluk derecesi.

nısf-ı ekser

  • Yarıdan çok.

rey-i ekseriyet

  • Çoğunluğun görüşü.

sekseke

  • Hamakat, ahmaklık.

ve'l-hükmü li'l-ekser

  • Hüküm çoğunluğa göre verilir.

yekşebe

  • Bir gecelik. (Farsça)

yekşenbe / یك شنبه

  • Pazar. (Farsça)

yekser

  • Baştan başa. (Farsça)
  • Ansızın. (Farsça)
  • Yalnız başına. (Farsça)

yekseviye / یك سویه

  • Aynı düzeyde, eşit seviyeli. (Farsça - Arapça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın