Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
ekler.
ifadesini içeren
244
kelime bulundu...
a'das
(Tekili: Ades) Mercimekler.
a'mide
(Tekili: Amud) Direkler. Temeller. Sütunlar.
Mc: Büyük kimseler. Büyükler.
a'yar
(Tekili: Ayr) Eşekler.
adet-i müstemirre / âdet-i müstemirre
Yerleşmiş alışkanlıklar ve gelenekler.
ahbaz
(Tekili: Hubz) Ekmekler.
akmise
(Tekili: Kamis) Gömlekler.
akvat-ı yevmiyye
Geçim, derd-i maişet için lazım olan günlük yiyecekler.
alavi / alavî
(Tekili: İlâve) İlâveler, ekler.
amal / âmâl
Emeller, beklentiler, istekler.
Emeller, arzular, istekler.
(Tekili: Emel) Emeller. Arzular. Gayeler. Dilekler. İstekler.
amal-i uhreviye / âmâl-i uhreviye
Ahirete ait emeller, ümitler ve istekler.
an'anat / an'anât / عنعنات
Gelenekler.
Gelenekler.
(Arapça)
an'anat-ı islamiye / an'anât-ı islâmiye
İslâmî gelenekler.
an'anat-ı milliye-i islamiye / an'anât-ı milliye-i islâmiye
İslâmî ve millî gelenekler.
anakib / anâkib
(Tekili: Ankebut) Örümcekler.
ananat / ananât
Gelenekler.
ankebutiye
Örümcekler.
arşiyan / arşiyân
Arş'ın etrafında tesbih ederek dolaşan melekler.
(Farsça)
asere
Kanat teleklerinden evvel, ucunda olan beyaz telekler.
ashar
(Tekili: Sıhr) Evlenme neticesinde akraba olan erkekler. (Kayınbiraderler, kayınpederler, güveyler.)
at'ime / اطعمه
Taamlar, yiyecekler.
(Arapça)
atyeb-i me'külat / atyeb-i me'külât
Yiyeceklerin en güzeli. En güzel yiyecekler.
benat / benât
(Tekili: Bint) Kızlar.
Bebekler.
beşir / beşîr
Müjdeleyici mânâsına Peygamber efendimizin isimlerinden.
Kabirde mü'minlere suâl soran melekler.
bevarid
(Tekili: Bârid) Soğutulmuş yemekler.
Omuzlarda boyun arasında, gerdanın yanında veya kulaklar arasında ve ensede olan etler.
Sakat şeyler.
büruk
Bir şeyin şakıması, parlaması.
(Tekili: Berk) Berkler, şimşekler.
büzur
(Tekili: Bezr) Tohumlar, çekirdekler.
came-i nevruzi / came-i nevruzî
Rengârenk elbise.
Bahar geldiğinde açan çeşitli çiçekler.
cem'iyat-ı dünyeviye / cem'iyât-ı dünyeviye
Dünyevî cemiyetler, dernekler.
cem'iyyat / cem'iyyât / جمعيات
Cemiyetler, dernekler.
(Arapça)
cenaib
(Tekili: Cenayib) (Cenibe) Yedek hayvanlar, yedek binekler.
deaim
(Tekili: Dıâme) Destekler, payandalar, direkler.
dest ve damen-i kerimane / dest ve dâmen-i kerimane
Şerefli ve izzetli olan el ve etekler.
düru'
(Tekili: Dır') Zırh gömlekler.
eflak / eflâk / افلاک
Gökler, felekler.
(Arapça)
ehva / ehvâ
Nefis arzuları, boş istekler.
Hevalar; gelip geçici arzu ve istekler.
ektad
Cemaatler, topluluklar, kalabalıklar, bölükler, takımlar.
Misaller, temsiller, örnekler.
ekyal / ekyâl / اكيال
(Tekili: Keyl) Keyller, kileler, hububat ölçüleri, ölçekler.
Kileler.
(Arapça)
Ölçekler.
(Arapça)
emani / emanî
Emniyetler. Niyetler, gayeler, istekler. Arzular, dilekler.
(Farsça)
Eminlik, korkusuzluk.
(Farsça)
Temenniler, arzular, istekler.
emlak
(Tekili: Mülk) Mülkler. İnsanın tasarrufunda bulunan yerler.
Melekler.
emsal / emsâl / امثال
Örnekler.
(Arapça)
Benzerler.
(Arapça)
emsile / امثله
(Tekili: Misâl) Misaller. Örnekler.
Arapçada fiil tasrifini gösteren kitap.
Misâller, örnekler.
Misaller, örnekler.
Misaller, örnekler.
Örnekler.
(Arapça)
erkan / erkân / اركان
Direkler.
(Arapça)
Temeller, esaslar.
(Arapça)
İleri gelenler, üst düzeyde bulunanlar.
(Arapça)
Önderler.
(Arapça)
erzak / erzâk
Rızıklar, yiyecekler.
esatin / esatîn
Sütunlar. Üstüvaneler. Direkler.
Mc: İleri gelen kimseler.
esrar / esrâr
Sırlar, gizli gerçekler.
esva'
(Tekili: Sâ') Kuyular, çukur yerler.
Ölçekler.
esvab / esvâb
Giyecekler.
eşvak / eşvâk
Şiddetli arzular, istekler.
Şevkler, aşırı istekler.
et'ime / اطعمه
Yiyecekler.
Yiyecekler.
(Arapça)
et'ıme / اَطْعِمَه
Yiyecekler.
et'ime / اَطْعِمَه
Yiyecekler.
et'ime-i lezize
Lezzetli yiyecekler.
Lezzetli yemekler.
etime / etîme
Yemekler.
etraf
(Tekili: Türfe) Nazik ve zarif şeyler.
Lezzetli taamlar, güzel yemekler.
evtad
(Tekili: Veted) Direkler. Kazıklar.
Ricâlullahtan birine verilen isim.
ezahir
Çiçekler.
ezbad
(Tekili: Zebed) Paslar.
Dörtte birler, çeyrekler.
Köpükler.
ezhar / ezhâr / ازهار
Çiçekler.
(Tekili: Zehre) Çiçekler. Zehreler. şukufeler.
Çiçekler.
Çiçekler.
(Arapça)
ezhar-ı latife / ezhâr-ı lâtife
Hoş, güzel çiçekler.
ezhar-ı müzeyyene-i ravza-i safaiye
İçinde safâ sürülecek olan bahçeyi süsleyen çiçekler.
ezyal / ezyâl
(Tekili: Zeyl) Ekler. İlâveler. Zeyiller.
Zeyiller, ekler.
ferişteler
Melekler.
habarir / habarîr
(Tekili: Hıbrîr) Dağçiçekleri. Dağda yetişen çiçekler.
hacat / hâcât / حاجات
İhtiyaçlar.
(Arapça)
İstekler.
(Arapça)
hafaza
(Tekili: Hâfız) Muhafızlar. Muhafız melekler.
Muhafızlar, koruyucular, bekçiler.
Koruyucu melekler.
hafaza melekleri
Koruyucu melekler, her insanın hayır (iyi) ve şer (kötü) işlerini yazan; ikisi gece, ikisi gündüz gelen ve kötülüklerden ve cinlerden koruyan melekler. Bunlara Kirâmen kâtibîn melekleri diyenler olduğu gibi, onlardan başka olduğunu söyleyenler de olm uştur.
hakaik / hakâik / حقائق
Hakikatler, gerçekler.
Hakikatlar, gerçekler.
Gerçekler.
(Arapça)
hakaik-ı acibe
Şaşırtıcı ve hayrette bırakan gerçekler.
hakaik-i alem / hakaik-i âlem
Kâinattaki hakikatler, gerçekler.
hakaik-i aliye-i ilahiye / hakaik-i âliye-i ilâhiye
Allah'a ait yüksek, yüce hakikatler, gerçekler.
hakaik-i azime / hakaik-i azîme
Büyük hakikatler, gerçekler.
hakaik-i cemile / hakaik-i cemîle
Güzel hakikatler, gerçekler.
hakaik-i diniye
Dini esaslar, dini meselelere ait hakikatler, gerçekler.
hakaik-i esasiye
Temel, esas gerçekler.
hakaik-i gayb ve şehadet / hakâik-i gayb ve şehâdet
Görünmeyen ve görünen âlemlere ait gerçekler.
hakaik-i gaybiye
Bilinmeyen ve görünmeyen âlemlere ait gerçekler.
hakaik-i hayat
Hayatın içindeki gizli hakikatler, gerçekler.
hakaik-ı ilahiye / hakaik-ı ilâhiye
Allah'a ait olan gerçekler.
hakaik-i ilahiye / hakaik-i ilâhiye
Allah'ın zât ve sıfatlarına ait gerçekler.
hakaik-i kainat / hakaik-i kâinat
Kâinatta gizli olan hakikatler, gerçekler.
hakaik-i kudsiye
Mukaddes hakikatler, gerçekler.
hakaik-i kudsiye-i ilahiye / hakaik-i kudsiye-i ilâhiye
Allah'a ait olan kutsal hakikatler, gerçekler.
hakaik-i latife / hakaik-i lâtife
Tatlı, şirin hakikatlar, ince mânâlı gerçekler.
hakaik-i maneviye / hakaik-i mâneviye
Mânevî hakikatler, gerçekler.
hakaik-i müberhene ve ilmiye
İlmî ve delillerle ispatlanan hakikatler, gerçekler.
hakaik-ı mücerrede / hakâik-ı mücerrede
Soyut hakikatler, gerçekler.
hakaik-i mücerrede / hakâik-i mücerrede
Soyut gerçekler.
hakaik-i namütenahi / hakaik-i nâmütenâhî
Sonsuz hakikatler, gerçekler.
hakaik-i namütenahiye / hakaik-i nâmütenâhiye
Sonu gelmeyen hakikatler, gerçekler.
hakaik-i sabite / hakaik-i sâbite
Sabit, değişmez hakikatler, gerçekler.
hakaik-i şahsiye
Kişinin kendisine ait gerçekler.
hakaik-i tarihiye / hakâik-i tarihiye
Tarihî hakikatler, gerçekler.
hakaik-i uhreviye
Uhrevî, âhirete ait hakikatler, gerçekler.
hakaik-i ulviye
Yüce gerçekler.
hakaik-i uzma
Büyük hakikatler, gerçekler.
hakaik-i zevkiye
Ancak zevkle anlaşılan gerçekler.
hakayık / hakâyık / حقایق
Hakikatler, gerçekler.
Gerçekler.
(Arapça)
hakikat-i mühimme
Önemli gerçekler.
hakikatler
İmanî gerçekler.
hamele-i arş ve semavat / hamele-i arş ve semâvat
Arş'ın ve göklerin taşıyıcısı olan melekler.
hamele-i hüccet
Günah ve sevabları yazan melekler.
hamir / hamîr
(Tekili: Hımâr) Eşekler. Hımarlar.
hamme / hâmme
(Çoğulu: Hevâmm) Haşerât-ı muzırra, zararlı böcekler.
Binek hayvanı.
hanadık
(Tekili: Handek) Hendekler. Bir mekânın etrafına kazılan geniş ve derin çukurlar.
hariciyat
Dış dünyadaki şeyler, gerçekler.
haşerat / haşerât
Böcekler.
haşerat-ı muzırra
Zararlı böcekler.
hatırat-ı kalb / hâtırât-ı kalb
Kalbe gelen hatıralar, istekler.
havafi
Kuş kanadında ebâhir yeleklerinden sonra olan dört kısacık yelekler.
hem-riş
Bacanak. İki kızkardeşle evlenen erkekler.
(Farsça)
hevam / hevâm
Böcekler.
hevamm / hevâmm
Böcekler.
hevatif
(Tekili: Hâtif) Hâtifler. Gayıptan işitilen sesler.
Nidâ eden melekler.
hevesat / hevesât
Arzu ve nefsâni emeller. Boş, bâtıl ve günahlı şeylere dâir olan istekler. Hevesler.
(Farsça)
Hevesler, gelip geçici arzu ve istekler.
Hevesler, geçici arzular, yasak istekler.
hevesat-ı faniye
Geçici arzu ve istekler.
hevesat-ı gayr-ı meşrua
Dinin izin vermediği arzu ve istekler.
hiref / حرف
Meslekler.
(Arapça)
hulviyyat
Tatlı yemekler. Şekerlemeler. Tatlı şeyler.
icabat / îcâbât / ایجابات
Gerekler.
Gereklilikler, gerekler.
(Arapça)
iddet-i eşhür
Ay hesabıyla iddet beklemek. Boşanma tarihinden itibaren hür ise üç ay, cariye ise birbuçuk ay bekler.
iddet-i vefat
Fık: Ölüm neticesinde icab eden iddet. Kocası ölen kadın hür ise 130 gün, cariye ise 65 gün iddet bekler.
ıdfe
Ondan elliye varana kadar olan erkekler.
Kıt'a.
Akşam vakti.
ihtirasat / ihtirasât
(Tekili: İhtiras) Şiddetli arzu ve istekler. İhtiraslar.
İhtiraslar, aşırı istekler.
ilan-ı tekviniye / ilân-ı tekvîniye
Varlıkların yaratılışıyla insanlara duyurulan gerçekler.
ilavat / ilâvât / علاوات
İlaveler, ekler.
(Arapça)
isti'dadat
(Tekili: İsti'dad) İstidadlar, kabiliyetler, yetenekler.
istidadat
Yetenekler.
istidadat-ı beşeriye / istidâdât-ı beşeriye
İnsandaki kabiliyetler, yetenekler.
istidadat-ı gayr-ı mahdud / istidâdât-ı gayr-ı mahdud
Sınırsız kabileyetler, yetenekler.
istidadat-ı gayr-ı mahdude / istidâdât-ı gayr-ı mahdude
Sayısız ve sınırsız yetenekler.
istidadat-ı kalbiye / istidâdât-ı kalbiye
Kalpteki yetenekler.
istidadat-ı kemaliye / istidâdât-ı kemâliye
Mükemmel yetenekler.
iştiyakat / iştiyakât / iştiyâkât
Şiddetli istekler.
Çok kuvvetli arzu ve istekler.
kabiliyat / kabiliyât
Kabiliyetler, yetenekler.
kabiliyyat / kâbiliyyât / قابليات
Yetenekler.
(Arapça)
katibin / kâtibîn
İnsanın amelini yazan melekler.
katibin-i kiram / kâtibîn-i kiram / kâtibîn-i kirâm / كَاتِب۪ينِ كِرَامْ
İnsanın yaptığı bütün amelleri yazan melekler.
Şerefli yazıcı melekler.
kerrubiyyun / kerrûbiyyûn
(Mukarrebûn) Sadece ibadetle meşgul olan melekler. Allah'a en yakın olan melekler. Büyük melekler. Kerubiyyun yalnız hamele-i arştır diyenler olduğu gibi, Kerrubiyyun diyenler de olmuştur. Aslı Kerubiyun'dur.
Büyük melekler.
kerub
Allah'a en yakın olan melekler.
kilab / kilâb / كلاب
Köpekler.
(Tekili: Kelb) Köpekler.
Köpekler.
(Arapça)
kilab-ı ehliye / kilâb-ı ehliye
Ehlî köpekler. Ev, çoban ve av köpekleri.
kiramen katibin / kirâmen kâtibîn
Sağ ve sol yanımızdaki günah ve sevap yazan melekler.
kiramenkatibin / kirâmenkâtibîn
Günahları ve sevapları yazan melekler.
kısa'
(Tekili: Kas'a) Tabaklar, çanaklar, çömlekler.
kudsiyan / kudsiyân / قدسيان
Kudsiler.
Melekler. Melâike taifesi.
Melekler.
(Arapça - Farsça)
kuşam
Sofrada artan yemekler.
küus
(Tekili: Ke's) Kaplar, çanaklar, çömlekler.
kadehler. Bardaklar.
lahutiyan
Uluhiyet âlemine girebilen melekler.
lekalik
(Tekili: Laklak) Leylekler.
levahık / levâhık / لواحق
(Tekili: Lâhık. Lâhıka) İlâveler, ekler. Lâhıkalar.
Ekler.
(Arapça)
lut
Tatlı yemekler. Lezzetli yiyecekler.
(Farsça)
Çıplak.
(Farsça)
mahiyan
(Tekili: Mâh) Aylar.
(Mâhî) Balıklar, semekler.
mat'umat / mat'ûmât
(Taam. dan) Yemekler. Taamlar. Yenecek şeyler.
Yiyecekler.
matbuhat
(Tekili: Matbuh) Kaynatılmış veya haşlanmış ilâçlar.
Pişirilmiş yemekler.
matlubat / matlubât
İstekler.
matumat / matûmât
Yemekler.
me'kulat / me'kûlât
Yiyecekler.
meakil
(Tekili: Me'kele) Yenilecek şeyler. Yemekler. Erzâk.
mearib
İhtiyaçlar, hâcetler, lüzumlu ve istenen şeyler. İstekler.
mebadi
(Tekili: Mebde) Mebdeler, başlangıçlar, ilk unsurlar.
Çekirdekler.
Prensipler.
mekulat / mekûlât
Yiyecekler.
mêkulat / mêkûlât
Yiyecekler.
melaik / melâik / ملائك
(Tekili: Melek) Melekler. Nurdan yaratılmış, fıtratları sâfi, makamları sabit, kendileri ma'sum mahluklar.
Melekler.
Melekler.
Melekler.
(Arapça)
melaike / melâike / ملائكه / مَلَائِكَه
Melekler.
Melekler.
Allahü teâlânın nûrdan yarattığı latîf, mâsum ve günah işlemeyen kulları. Melekler.
Melekler.
Melekler.
Melekler.)
(Arapça)
Melekler.
melaike-i arziye / melâike-i arziye
Dünyadaki işlerle meşgul olan melekler.
melaike-i izam / melâike-i izâm
Büyük melekler.
melaike-i kiram / melâike-i kiram
Aziz, şeref ve kerem sahibi melekler.
melaike-i müekkel / melâike-i müekkel
Görevli melekler.
melaike-i mukarrebin / melâike-i mukarrebîn
Makam itibariyle Allah'a yakın olan melekler.
Allah'a yakın olan melekler.
melaike-i sıyanet / melâike-i sıyanet
Koruyucu melekler.
melbusat / melbûsât
Giyecekler.
melek-ül-mukarreb
Huzûru ilâhide bulunan melekler.
melekat-ı akliye / melekât-ı akliye
Aklî melekeler, yetenekler.
menasim
(Tekili: Mensim) Yollar, tarikler, meslekler.
Alâmetler, izler, eserler, nişânlar.
merafık
(Tekili: Mirfak) Dirsekler.
Ev kilerleri.
Mutfaklar.
merakib / merâkib
Binekler.
Binekler.
mesai / mesâi
Çalışmalar, emekler.
mesalik
(Tekili: Meslek) Meslekler. Tutulan yollar. Süluk edilen yollar.
mesamat / mesâmât
Gözenekler, pencereler.
Cilt üzerinde küçük delikler, gözenekler.
mesamm
(Tekili: Mesemm) İnsan veya hayvan cildi üzerindeki teneffüse yarayan küçük delikler, gözenekler.
mesammat / mesammât
(Tekili: Mesâmm) Mesammlar. Delikler, gözenekler.
meşrubat / meşrûbat / meşrûbât
İçecekler.
İçecekler.
İçecekler.
metalib
İstekler. Arzular. Taleb edilen şeyler.
metalib-i istikbal
İstikbale aid istekler. Gelecek için olan arzu ve talebler.
mevadd-ı taamiye
Yiyecek maddeleri, yiyecekler.
meyliyat
Bir tarafa meyleden istekler.
mübarekat / mübârekât
Mübarekler.
müdebbirat / müdebbirât
Müdebbirler, tedbir ve idarede vazifeli olanlar.
Melekler.
mukarreb melek
Allahü teâlânın huzûrunda bulunan melekler.
mukarrebin / mukarrebîn
Allah'a mânen yakın olan büyük melekler.
muktaziyat
Gerektirici sebepler; gerekler.
mülhakat / ملحقات
Ekler.
(Arapça)
Bir yere bağlı olan başka yerler.
(Arapça)
münker ve nekir
Kabirde suâl soran melekler.
Sorgu melekleri, öldükten sonra insanları kabirde sorgulayan melekler.
mürselat / mürselât
Gönderilen şeyler.
Melekler.
Kur'anın 77. suresidir. Urf Suresi de denir. Mekkîdir.
mutalebat / mutâlebât / مطالبات
(Tekili: Mutâlebe) (Taleb. den) İstenilen şeyler. İstekler.
İstekler.
(Arapça)
müyulat / müyûlât
Meyiller, eğilimler, istekler.
nazair
Nazire. Nazireler. Benzerler, örnekler.
nebail
(Tekili: Nebile) Yüceler, ulular, yüksekler.
nefs-i hayvani / nefs-i hayvanî
Hayvanî istekler. Canlılardaki yaşama ve hareket kuvvetleri.
nefsani müştehiyat / nefsânî müştehiyat
Nefsin hoşuna giden arzu ve istekler.
nevey
(Tekili: Nevât) Çekirdekler.
neveyat
(Nevâ) Nüveler, çekirdekler.
niam
(Tekili: Ni'met) İyilikler. Yiyecekler. Nimetler.
Hidayetler.
ninan
(Tekili: Nun) Balıklar, semekler.
nukuş
Nakışlar, bezekler.
nutu'
(Tekili: Nat') Meşinden yapılmış döşekler.
Sofra bezleri.
nüvat
(Tekili: Nüve) Nüveler, çekirdekler.
Nüveler, çekirdekler.
objektif
Hakikatı olduğu gibi aksettiren.
(Fransızca)
Fotoğraf makinası ve dürbün gibi cihazlardaki mercekler.
(Fransızca)
Gaye.
(Fransızca)
Fls: Varlıkla alâkalı.
(Fransızca)
peszinde / پس زنده
Geriye kalan, yaşayan son örnekler.
(Farsça)
pil
Topuk, ökçe.
(Farsça)
Çelik çomak oyunu.
(Farsça)
Çadır eteği tutturmada kullanılan küçük ağaç değnekler.
(Farsça)
rağabat / rağabât
Rağbetler, istekler.
Rağbetler, istekler.
rahmet melekleri
Yeryüzünde dolaşan ve mü'minlerin ölümü ânında hâzır olan melekler. Bunlara Rûhâniyân da denir.
rical / ricâl / رجال
Erkekler.
Erkekler.
(Arapça)
Üst düzeyde bulunanlar.
(Arapça)
rızık
Allah'ın ihsan ettiği nimetler, yiyecekler.
sehab
(Çoğulu: Sehâib) Bulut.
Karanlık.
Bulut gibi uçuşan böcekler.
serabil
(Tekili: Sirbâl) Gömlekler.
şevakil
(Tekili: Şâkile) Tarikler, yollar. Mezhebler, tarikatlar, meslekler. Şâkileler.
şevamih
(Tekili: Şâmiha) Yüksek yerler, tepeler, yüksekler.
sualat / sualât
(Tekili: Suâl) Suâller, sorular. İstemeler, istekler.
şübeh
(Tekili: Şübhe) şübheler, şekler. şübhe edilenler.
sümut
(Tekili: Simât) Sofralar, yemek masaları.
Sofraya veya masaya gelmiş yemekler.
ta'yinat / ta'yînât / تَعْي۪ينَاتْ
Belirlenmiş yiyecekler.
taraik
(Tekili: Tarikat) Tarikatlar, meslekler.
tayinat / tâyinat
Erzak, yiyecekler.
temenniyat / temenniyât
Temenniler, dilekler, istekler.
(Tekili: Temenni) Temenniler, dilekler, istekler.
temsilat / temsilât
(Tekili: Temsil) Temsiller, örnekler.
temsilat-ı maddiye / temsilât-ı maddiye
Maddî benzetmeler, örnekler.
tetimmat / tetimmât
Tamamlayan ekler.
tezahürat / tezâhürât / تظاهرات
Ortaya çıkışlar, oluşlar.
(Arapça)
Destekler.
(Arapça)
teznibat / teznibât
(Tekili: Teznib) İlâveler, eklemeler. Ekler.
tılsımat-ı kur'aniye / tılsımât-ı kur'âniye
Kur'ân'da bulunan sırlar, gizli gerçekler.
turuk
(Tekili: Tarîk) Yollar, tarikler. Meslekler. Usuller.
Aygırlanmak.
tuum
(Tekili: Taam) Taamlar, yemekler.
Lezzetler, tadlar, zevkler.
umud
(Tekili: Amud) Direkler. Sütunlar.
Mc: Seyyidler. Askerî elçiler.
vakas
Boynun kısa olması. Ateşe attıkları ufacık değnekler.
İki nisap zekâtın arasındaki zekâtı olmayan hayvanlar.
vakıat / vâkıât
Olaylar, gerçekler.
vesaid
(Tekili: Visâde) Yastıklar, şilteler, döşekler.
vildan / vildân / ولدان
Bebekler.
(Arapça)
Köleler.
(Arapça)
yegan / yegân
(Tekili: Yek) Birler. Tekler. Teker teker.
(Farsça)
zamaim / zamâim / ضمائم
(Tekili: Zamime) İlâveler, ekler. Artırmalar.
Ekler.
(Arapça)
zebaniyan / zebaniyân
(Zebaniye) Zebaniler. Cehennemlikleri Cehennem'e atmaya vazifeli melekler.
(Farsça)
zelazil
(Tekili: Zilzil) Uzun etekler.
zevad
Azıklar, yiyecekler.
zevahir
(Tekili: Zühre) Çiçekler.
Parlak yıldızlar.
Ziynetli, parlak ve berrak olanlar.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
insaniyet
hüsnün
sais
pamal
mensubiyet
fıtrat-ı selime
girizgah
fena
âhûvâne
aşire
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
ekler.
Muazza
Terk edilmiş
YAŞAMA
ıhtır
aşire
eğse
Kalbi yarali
Gökyüzü
Çeviri