REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te döven ifadesini içeren 9 kelime bulundu...

ashab-ı uhdud / ashâb-ı uhdûd

  • Cenab-ı Hakka imân ve itâat edenleri çukurlara doldurup yakan veya sopa ile döven, fir'avn gibi zâlim kimseler.

darb-zen

  • Mâdeni levhalar üzerine kabartma olarak nakışlar işleyen. (Farsça)
  • Kale döven. (Farsça)

darib / dârib

  • (Darb. dan) Sütünü sağan kimseye vuran dişi deve.
  • Ağaçlı yer.
  • Karanlık gece.
  • Vurucu, vuran. Darbeden, çarpan. Döven.
  • Döven.
  • Vuran, döven.

kenud

  • Çok küfran-ı nimet eden kimse. Çok levm ve küfreden cahud.
  • Birşey yetiştirilemiyen verimsiz arazi.
  • Kocasının hukukuna ve iyiliklerine küfran eden nankör kadın.
  • Yemeğini misafirden sakınarak yalnızca yiyen cimri.
  • Kölesini, uşağını çok döven kimse.

kub

  • "Vuran, vurucu, döven" mânâlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: (Leked-kub: Tekme vuran) (Farsça)

kuhkub

  • Dağ vurucu. Dağı yerinden oynatan. (Farsça)
  • Kuvvetli at veya katır. (Farsça)
  • Kale veya sur döven top. (Farsça)

mirazza

  • Harmanı sürecek döven.

silizen

  • Tokat vuran, şamar atan, döven. (Farsça)

sinezen / sînezen / سينه زن

  • Göğsünü döven. (Arapça - Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın