Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
duymak
ifadesini içeren
25
kelime bulundu...
fekn
Nâdim olmak, pişmanlık duymak.
hadsi / hadsî
Güçlü bir sezgi, seziş; zihnin bir vasıtaya ihtiyaç duymaksızın kalbe gelen güçlü ve kesin bir sezgi ile hızla hükmettiği doğru bilgi.
hasret / حسرت
Özlem.
(Arapça)
Hasret çekmek:
Özlem duymak.
(Arapça)
havass-ı (hamse-i) zahire / havass-ı (hamse-i) zâhire
Zâhirî beş duygu: Tatmak, görmek, işitmek, koklamak, dokunup duymak.
hiss / حس
Duymak. Farkına varmak. Duygu.
Bir kimsenin haline acıyıp rikkat ve şefkat eylemek.
Bir şeyi idrak edip şuur hâsıl eylemek. Bedendeki his uzuvlarından birisini müteessir eden bir şeyin mevcudiyetini idrak eylemek.
Duygu.
(Arapça)
Hissetmek:
Duymak, algılamak.
(Arapça)
Hissolunmak:
Duyulmak, hissedilmek.
(Arapça)
iftihar / iftihâr / افتخار
Övünme, kıvanma, kıvanç.
(Arapça)
İftihar etmek:
Övünmek, gurur duymak.
(Arapça)
İftihâr etmek:
Övünmek, kıvanç duymak.
(Arapça)
ihtiras
Aşırı istek sahibi olmak, hırs duymak, şiddetli arzu.
ihtisas
Hissetmek. Sezmek. Duymak. Duygulanmak. Hislenmek.
ihtizaz / ihtizâz
Haz duymak. Ferahlamak.
Haz duymak, ferahlanmak.
Titreşim.
ihzaz
Rahatlandırmak. Haz duymak. Nasipli olmak. Bahtlı.
inşirah
Ferahlamak, sevinç duymak.
istiğnakarane / istiğnâkârâne
İhtiyaç duymaksızın.
iştimam
Gereği gibi koklamak. Koku duymak.
kaziye-i taklidiyye
Man: Mücerred. Başkasından duymakla hükmolunan kaziyye.
kelimullah
"Cenab-ı Hakk'ın hitab eylediği zat" (meâlindedir). Hazret-i Musa'nın (A.S.) bir ünvanıdır. Çünkü O, Tur-u Sina'da Cenab-ı Hakk'ın kelâmını, hitabını duymak mazhariyetine erişmiştir.
Resul-i Ekrem (A.S.M.) mi'rac-ı şerifinde Cenab-ı Hak ile tekellüme mazhar olduğundan bir ismi de Kel
mest
Ayakkabı.
Sarhoş. Aklı başında olmayan. Kendinden geçercesine haz duymak mânasında "mest olmak" şeklinde kullanılır.
minnettar olmak
Minnet duymak, yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu hissetmek.
rağbet / رغبت
İstek.
(Arapça)
İlgi duyma.
(Arapça)
Rağbet etmek:
İlgi duymak.
(Arapça)
sa'v
Duymak. İşitmek.
Zayıf adam.
Serçeden küçük bir kuş.
savh
Yarmak.
Ayırmak.
İşitmek, duymak.
şet'
Açlıktan veya hastalıktan dolayı acı duymak.
şükür etmek
Allah'a karşı minnet duymak, teşekkür etmek.
şuur
Anlayış, idrak. Vicdan. Hiss-i zâhirle duymak.
Nefsin mânâya ilk vusul mertebeleridir.
Kendi varlığından haberi olma.
Bir şeyi hoşça tanıma.
İnceliklerini iyice idrak etme.
(Tekili: Şa'r) Kıllar.
tesamu'
İşitmek. Bir sözü birbirinden duymak.
tevbe
(Tövbe) Yaptığı fenalığa pişman olmak. Allah'dan afv dilemek. Bir daha işlememeye azmetmek. Estağfirullah deyip, pişmanlık duymak.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ÖTE
Şer'iyye
a'raz
MESNU'
derece-i fehim
esvide
Akla
Adiliyet
incirad
baliğ
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
duymak
acib
Burun
delik
Kazanmayan
Teselli
Pic
arabi aylar
vahyi
lub