REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te doyu ifadesini içeren 18 kelime bulundu...

gunm

  • Bir şeye meşakkatsiz nâil olmak veya düşmandan doyumluk almak mânalarına gelir ve alınan doyumluğa da isim olarak ıtlak olunur ki ganimet de, her iki mânada böyledir. Şeriatta ise ganimet, küffardan anveten, yani harben alınan maldır. Binaenaleyh, velevse harbin neticesi olsun bir sulh ve ahd ile al

ibaha / ibâha

  • Bir şeyin kullanılıp kullanılmaması, serbest olma hâli.
  • Yedirme, doyurma.

işba / işbâ

  • Doyurma.
  • Doyurma.

işba' / işbâ' / اشباع

  • Doyurmak, açlığı gidermek. Doymak.
  • Fiz: Bir sıvının içinde, belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması.
  • Edb: Arap nazmında, kafiye veya vezin zaruretinden dolayı kelimeye bir harf ilâve etme.
  • Doyurma. (Arapça)
  • Doldurma. (Arapça)

it'am / it'âm / اطعام

  • Yemek yedirmek. Doyurmak. Taam vermek.
  • Doyurma, yemek verme. (Arapça)

it'amiyye

  • Bazı vakıf müesseselerinde fakirlerin doyurulması için ayrılan tahsisat.

kanaat-bahş

  • Kanaat verici, tatmin eden, doyurucu.

keffaret-i yemin

  • Yaptığı bir yemine sadık kalmayıp bozan bir müslümana lâzım gelen keffâret demektir ki: Muktedir ise, müslim veya gayr-i müslim bir köle veya câriye azad etmekten; muktedir değil ise, on fakiri akşamlı sabahlı doyurmaktan veya on fakire birer parça libas giydirmekten; bu üç şeyden birine muktedir ol

lafz-ı müşebbi' / lâfz-ı müşebbi'

  • Doyurucu, tatmin edici söz.
  • Doyurucu, tatmin edici söz.

mugni / mugnî

  • Def'edici, kovan.
  • Zengin eden, müstağni kılan.
  • Doyuran gönlünü tok eden.

muğni / muğnî

  • Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hikmeti îcâbı, her şeyin ihtiyâcını giderici, tamamlayıcı ve lütfuyla doyurucu.

müşbi'

  • Doyuran, tok eden.

müşebbi'

  • Tokluk verici, doyuran, doyurucu.

mut'im

  • (Taam. dan) Yemek veren, yemek yediren, doyuran.

tatmin / تطمين

  • Doyurma.
  • İkna etme, manen doyurma.
  • Doyurma. (Arapça)
  • Doyma. (Arapça)

tatminkar / tatminkâr

  • Doyurucu, ikna edici, memnun edici.

teşbi'

  • Karnını doyurma.

tibn

  • Kuru ekin sapı. Saman.
  • Yirmi kişiyi doyuran büyük kap.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın