Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
dokuz
ifadesini içeren
73
kelime bulundu...
abdullah ibn-i zübeyr
Ebu Bekir-i Sıddık'ın kızı Esma'nın oğludur. Muhacirlerden ilk doğan çocuk olup cesaret, şecaat, ibadet ve takvası ile meşhurdur. Zübeyr ibn-i Avvam'ın oğludur. Yezid'in saltanatını kabul etmedi ve Mekke'de dokuz sene halifelik yaptı. 73 yaşında şehid edildi. (R.A.)
abis
Denizlerdeki dokuzbin metreyi geçen derinlikler.
ahad / âhâd
Birler. Birden dokuza kadar olan sayılar.
"Ehad'in çoğulu. Birler, birden dokuza kadar olan sayılar.
ankebut suresi / ankebût sûresi
Kur'an-ı Kerimin yirmidokuzuncu suresidir. Mekkidir. (Allahtan başkasına güvenenlerin, dünyayı avlamak için kurdukları teşkilâtını bir örümcek ağına benzeten, örümcek meseli zikrolunan bir suredir.)
Kur'ân-ı kerîmin yirmi dokuzuncu sûresi.
arefe günü
Zilhicce ayının dokuzuncu günü, kurban bayramından bir önceki gün.
arş
Taht.
Dokuzuncu gök.
Çardak.
Cenab-ı Hakk'ın kudret ve azametinin tecelli ettiği yer.
azer
Ateş.
(Farsça)
Şemsî senenin dokuzuncu ayı. Kasım. Her şemsî ayın dokuzuncu günü.
(Farsça)
Mecusilere göre güneşe memur meleğin adı.
(Farsça)
Hz. İbrahim'in (A.S.) babasının veya amcasının ismi.
(Farsça)
babilik / bâbîlik
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında İran'da el-Bâb Ali Muhammed isminde bir acem tarafından ortaya çıkarılan bozuk yol. Kendisinin Mehdî olduğunu iddiâ eden, beklenen imâma açılan bir bâb (kapı) olduğunu söyleyen Ali Muhammed'e el-Bab, onun yoluna da Bâbîlik denildi. Daha sonra Behâîlik adıyla de
bazil
(Çoğulu: Büzül-Bevâzil) Sekiz dokuz yaşında olan deve.
Devenin, önce biten dişi.
Şey.
Kan akan baş yarığına "şecce-i bâzile" denir.
berae suresi / berâe sûresi
Kur'ân-ı kerîmin dokuzuncu sûresi. Tevbe sûresi de denir.
bid'
Birden dokuza kadar veya üçten ona; yahut da onikiden yirmiye kadar olan sayılar. Birkaç.
Gecenin bir kısmı.
cem'-i kıllet
Arapça'da türlü vezinlerde cemileri olan isimlerin, bu cemilerinden dokuzdan aşağı mahsus olanları.
ceza'
(Çoğulu: Cezeân-Cizâ') Altı veya dokuz aylık koyun. (Kurban olması caizdir).
İki yaşına girmiş koyun.
Arslan, esed.
Hayvana yulaf vermeyip hapsetmek.
cezr
Kök, asıl, temel. Bünyâd.
Kesmek.
Mat: Kendi misline darbolunmakla (çarpılmakla) bir sayı meydana getiren rakam (Kare kök). Üç, dokuzun cezri'dir. Dokuz, üçün meczuru'dur.
Derya, deniz.
Arı kovanından bal almak.
Ay ve güneşin câzibesi te'siri ile deniz
dara
Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi.
(Farsça)
Hükümdar.
(Farsça)
Cenab-ı Hakk'ın bir ismi.
(Farsça)
erdeb
Bir ağırlık ölçüsüdür. Arab ülkelerinde kullanılır. Miktarı, İstanbul kilesiyle dokuz kileyi karşıladığı gibi, kullanıldığı mahalle göre de değişir.
erkam-ı aşere
Sıfır da dahil olduğu birden dokuza kadar olan sayılar.
eser-i bergüzide / eser-i bergüzîde
Seçkin eser; On Dokuzuncu Mektup.
esma-i hüsna / esmâ-i hüsnâ
Güzel isimler. Allahü teâlânın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen doksan dokuz ism-i şerîfi.
fecr suresi / fecr sûresi
Kur'ân-ı kerîmin seksen dokuzuncu sûresi.
hakka suresi / hâkka sûresi
Kur'ân-ı kerîmin altmış dokuzuncu sûresi.
haşr suresi / haşr sûresi
Kur'ân-ı kerîmin elli dokuzuncu sûresi.
hatime kısmı / hâtime kısmı
Yirmi Dokuzuncu Mektubun Zeyli.
hı
Arabça alfabede dokuzuncu harftir. Ebced hesabına göre 600 sayısına işaret eder.
hizbü'l-ekber
Yirmi Dokuzuncu Lem'a olan Tefekkürnâme adlı eserde yer alan bir bölüm.
hücumat-ı sitte / hücumât-ı sitte
Altı hücum anlamına gelen ve şeytanın desiselerine karşı yazılan bir eser; Yirmi Dokuzuncu Mektupta Altıncı Risale olan Altıncı Kısım.
hucurat suresi / hucurât sûresi
Kur'ân-ı kerîmin kırk dokuzuncu sûresi.
hukeşan
Tar: Hacı Bektaş şeyhinin Yeniçeri Ocağı nezdindeki vekiline mahsus doksandokuzuncu ortaya 1591 senesinde tâyin olunan Bektaşi müritleri hakkında kullanılır bir tâbirdi. Yeniçeri ocağından yiyip içen ve yeniçeri odalarında yatıp kalkan bu duacıların vazifeleri sabah akşam ordunun selâmet ve muvaffak
(Farsça)
işa-i sani / işâ-i sânî
Batıdaki mer'î ufuk hattı üzerinde beyazlığın kaybolması ile başlayan vakit; güneşin üst kenarının ufk-ı mer'î altında on dokuz derece yüksekliğe indiği ve şafağın kaybolduğu tam karanlık vakit.
kadiyanilik / kâdiyânîlik
On dokuzuncu yüzyılda, Hindistan'da Mirzâ Gulâm Ahmed tarafından kurulan bozuk yol. Kurucusunun doğum yeri olan Kâdiyan kasabasına nisbetle bu adla anılmaktadır. İsmine nisbetle, Ahmediyye de denilmektedir.
kafirun suresi / kâfirûn sûresi
Kur'ân-ı kerîmin yüz dokuzuncu sûresi.
karamita / karâmita
Milâdî dokuzuncu asırda Hamdan Karmat tarafından kurulan bozuk fırka. İsmâiliyye ve Bâtıniyye de denir.
kavs
Yay.
Eğri, yay biçiminde olan şey.
Dokuzuncu burcun adı.
latim / latîm
Babası ve annesi olmayan kişi.
Yüzünün bir tarafı beyaz olan at.
Yarış atlarının dokuzuncusu.
mah
(Meh) Senenin onikide birisi. Yirmisekiz, yirmidokuz, otuz veya otuzbir günlük zaman.
(Farsça)
Gökteki ay. Kamer.
(Farsça)
medarlar
Yirmi Dokuzuncu Söz'de bulunan bölümler; haşir ile ilgili deliller.
meryem suresi / meryem sûresi
Kur'ân-ı kerîmin on dokuzuncu sûresi.
mil
Bin dokuz yüz yirmi metre olan bir uzunluk ölçüsü.
mu'cizat mecmuası / mu'cizât mecmuası
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu'cizelerin anlatıldığı kitap; On Dokuzuncu Mektup ve Kur'ân'ın mu'cize olduğunu ispat eden Yirmi Beşinci Söz.
mu'cizat-ı ahmediye / mu'cizât-ı ahmediye
Peygamber Efendimizin (a.s.m) gösterdiği mu'cizeleri anlatan, Mektubat'ta yer alan On Dokuzuncu Mektup.
mu'cizatlar
Mu'cizât risaleleri; Kur'ân'ın mu'cize olduğunu ispat eden Yirmi Beşinci Söz ve Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mu'cizelerinden bahseden On Dokuzuncu Mektup.
mucizat-ı ahmediye / mucizât-ı ahmediye
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu'cizeler On Dokuzuncu Mektup.
mukaddeme-i haşriye
Haşrin mukaddemesi; Dokuzuncu Şuâ.
mürahıka / mürâhıka
Dokuz yaşına girdiği hâlde henüz bâliğa olmamış yâni ergenlik çağına gelmemiş kız çocuğu.
naziat suresi / nâziât sûresi
Kur'ân-ı kerîmin yetmiş dokuzuncu sûresi.
nüh
Dokuz.
(Farsça)
nühüm
Dokuzuncu.
(Farsça)
ramazan
Hicrî ayların dokuzuncusu ve mübarek üç ayların üçüncüsü.
Hicrî ayların dokuzuncusu, üç ayların sonuncusu ve farz olan orucun tutulduğu ay. Ramazan yanmak demektir, çünkü bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günahları yanar, yok olur.
ramazan-ı mübarek
Mübarek Ramazan ayı; hicrî ayların dokuzuncusu.
ramazaniye
Ramazan hediyesi olarak gelen Yirmi Dokuzuncu Mektup'ta yer alan Ramazan'a dair olan bölüm.
sahih kan / sahîh kan
Sekiz yaşını bitirip, dokuz yaşına bastıktan birkaç gün veya ay, yâhut seneler sonra, sıhhatli bir kızın veya âdet zamânı son dakikasından îtibâren tam temizlik (on beş gün) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve Hanefî mezhebine göre, en az üç gün (ye tmiş iki saat) devâm eden kan; hayız ve aybaşı ka
salih aleyhisselam / sâlih aleyhisselâm
Semûd kavmine gönderilen peygamber. Nûh aleyhisselâmın oğullarından Sâm'ın neslindendir. Hazret-i Âdem'in on dokuzuncu kuşaktan torunudur.
sekine / sekîne
İçerisinde on dokuz harfli on dokuz âyet bulunan çok mühim, sükûnet ve emniyet veren bir dua.
şifa ayet-i kerimeleri / şifâ âyet-i kerîmeleri
Kur'ân-ı kerîmdeki altı şifâ âyeti. Tevbe sûresi on dördüncü âyetinin sonu, Yûnus sûresi elli yedinci âyetinin ortası, Nahl sûresi altmış dokuzuncu âyetinin orta kısmı, İsrâ sûresi seksen ikinci âyetinin baş tarafı, Şuarâ sûresinin sekseninci âyeti, Fussilet sûresi kırk dördüncü âyetinin ortası.
tasi' / tâsi' / تاسع
Dokuzuncu.
Dokuzuncu.
(Arapça)
tasi'an / tâsi'an / تاسعا
Dokuzuncusu.
(Arapça)
tasian / tâsian
Dokuzuncu olarak.
Dokuzuncu olarak.
Dokuzuncusu.
tebuk gazvesi
Hicretin dokuzuncu senesinde vuku bulmuştur. Şam'da bulunan Rumlar tarafından o civarın halkı, müslümanlara karşı ayaklandırıldığı Peygamberimiz tarafından duyulduğunda, onlara karşı asker hazırlayarak Tebuk'e gitmiş ve oranın ileri gelenleri Peygamberimize gelerek barışa çalışmışlardır. Tebuk'te on
telvihat-ı tis'a / telvihât-ı tis'a
Dokuz işaret; Yirmi Dokuzuncu Mektub'un Dokuzuncu Kısmında yer alan bölüm.
teşrik tekbirleri
Zilhiccenin dokuzuncu günü, yani Kurban Bayramının arefe günü, sabah namazından başlayarak, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar olan, her farz namazın selâmından sonraki alınan tekbirler.
tevbe suresi / tevbe sûresi
Kur'ân-ı kerîmin dokuzuncu sûresi. Berâe sûresi de denir.
tis'a / تسعه
Dokuz. 9.
Dokuz.
(Arapça)
tis'a mie
Dokuz yüz. 900
tisa / tisâ
Dokuz.
tüs'
Dokuzda bir. (1/9)
tusu'
Dokuz bölükte bir bölük.
tüsu'
Dokuzda bir.
vefk-i müselles
Üçlü vefk; bir âyet veya ibarenin ebced ve cifir değerleri esas alınarak, dağıtıldığı ve üç rakamının karesi biçiminde dokuz küçük kareden oluşan tılsımlı kare alan.
vird-i ekber
En büyük vird, dua; Yirmi Dokuzuncu Lem'a.
virdü'l-ekber
En büyük vird, dua; Yirmi Dokuzuncu Lem'a ve Âyetü'l-Kübrâ'nın Arapçası.
virdü'l-ekber-i nuriye
Nur'un büyük virdi, duası; Yirmi Dokuzuncu Lem'a.
yavuz sultan selim
(Hi: 875-926) Osmanlı Padişahlarından dokuzuncusudur. Sultan Süleyman Han'ın babası, 2. Bayezid Han'ın oğludur.Azim ve sebat örneği olan ve memleket mes'elelerinde en küçük kusurları bile afvedemiyen Yavuz Selim, Çaldıran seferine çıkmıştı. Uzun müddet seferde olan askerleri bir gün padişahın çadırı
yevm-i şek
Şüpheli gün. Havanın bulutlu olup, Ramazan ayı hilâlinin görülmemesi sebebiyle Şâbân ayının otuzuncu günü mü, yoksa Ramazân-ı şerîfin ilk günü mü olduğu bilinmeyen, Şâbân'ın yirmi dokuzundan sonra gelen gün.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
haşr
imtisalen
Bilbedahe
hadisat
harsi
mahlukat
mensiyy
hurdevat
kemal-i hayret ve istihsan
men'at
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
dokuz
TERZİ
Taammum
zorb
Çeviri
SEVGİLİ
Mide
Adeti
Sevindiren
Sah