LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te develer ifadesini içeren 22 kelime bulundu...

abal / âbal / âbâl / آبال

  • Develer.
  • Develer. (Arapça)

büdün

  • (Tekili: Bedene) Kurbanlık develer.

buht

  • Arabî ile Acemîden doğmuş develer.

buhtiyye

  • Melez dişi develer.

bürsün

  • (Çoğulu: Berâsin) İnsan eli.
  • Vahşi hayvanların pençesi.
  • Develere vurulan bir nevi damga.

cimal

  • (Tekili: Cemel) Erkek develer.

dehdan

  • Develerin bir yere toplanması.

ecmal

  • (Tekili: Cemel) Develer.
  • Cümleler.
  • Yekünler.

ferş

  • Yer. Yeryüzü.
  • Döşeme. Döşeyiş. Yaymak. Yayılmak. Döşenmiş şey.
  • Küçük develer.

ışar

  • (Tekili: Aşerâ) On aylık hamile develer.

katr

  • Damlamak. Damlatmak. Damlayan şey.
  • Develeri katarlamak.
  • Birisini şiddet ve hiddetle yere çalmak.
  • Yağmur.

kevr

  • Devretmek, dönmek.
  • Sarık sarmak. Tülbend sarmak.
  • Bir yerde toplanmış olan develer.
  • Çokluk, bolluk, ziyadelik.
  • Mukül dedikleri darı cinsi.

likah

  • (Tekili: Lükuh) Süt veren dişi develer.

menuc

  • Sütü diğer develerden sonra çekilen deve.

mihaffe

  • Mahfe. Katır veya develerin sırtına konulan ve iki kişinin oturabileceği büyüklükte olan sepet.

nuk

  • (Tekili: Naka) Dişi develer.

sa'dane

  • (Çoğulu: Sâdân) Develerin yediği dikenli ot.
  • Devenin göğsü.
  • Tırnak dibinin siniri.
  • Terâzi kefesinin iplerinin altındaki düğme.
  • Kadın memesinin etrafı.

sa'sa

  • Dağılmış develer.

saan

  • Suya yakın yerde develerin yattığı yer.

seluf

  • Suya gelen develerin dâima önlerinde gelen deve.

yealil

  • (Tekili: Ya'lul) Suları berrak ve saf akan göller.
  • Beyaz bulutlar.
  • Su üzerinde meydana gelen kabarcıklar.
  • Çift hörgüçlü develer.

zevh

  • Develeri dağıtıp toplamak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın