Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
derhal
ifadesini içeren
31
kelime bulundu...
acil / âcil
Aceleci.
Acele eden. Hemen.
Derhal. Peşin.
Çabuk.
Fık: Dünya.
acilen / âcilen / عاجلا
Acele olarak. Serian, derhal, müstâcelen.
(اٰجلاً) Vakti gelince, ileride, gelecekte.
(عاجلاً) Acele olarak, derhal, peşin olarak.
Derhal, acil olarak.
(Arapça)
ale-l-fevr
Birden, derhal, hemen.
aler-re's
Baş üstüne. Hemen. Derhâl.
ani / ânî / آنى
Bir an.
(Arapça - Farsça)
Derhal.
(Arapça - Farsça)
atyer
Çabuk uçan. Derhal kaybolan.
bilhads
Derhal, süratle kavrama, sezme ve anlama.
der'akap
Hemen ardından, derhal, çabuk.
der-akab
Hemen, derhâl, çabuk, arkasından, akabinde.
(Farsça)
der-akap
Derhal, hemen.
der-an
Derhâl, o anda, hemen.
(Farsça)
derakab / derâkab / درعقب
Hemen, derhâl.
Ardından, hemen, derhal, hemen ardından.
(Farsça - Arapça)
el-halim
Suçluların cezalarını derhal vermek iktidarında olduğu halde sonraya bırakan ve yumuşak muamele eden, çok halim. (Allah (C.C.)
emr-i kün
"Kün" emri. Cenâb-ı Hakk'ın verdiği "Ol" mânasına gelen "Kün" emri. Allah (C.C.) bir şeye "Ol" diye emretse, (Yani, "Kün" dese) o şey derhal olur. (Yâni, "Fe Yekun")
emr-i tekvini / emr-i tekvînî
Yaratma emriyle ilgili; Allah'ın birşeye "kün=ol!" deyince onu derhal olduruveren emriyle ilgili.
fevren / فورا
Hemen, derhal, çarçabuk.
(Arapça)
filhal / filhâl / فى الحال
Şimdi, derhal.
(Arapça)
hazırcevap
Her söze derhal ve düşünmeden münasib cevap veren kimse.
hem-an-dem
Hemen, derakab, derhal, o anda, çarçabuk.
(Farsça)
heman / همان
Derhâl, hemen, acele olarak, çarçabuk, o anda.
(Farsça)
Derhal, hemen.
(Farsça)
icalet
El kitabı. Lüzum etttiği zaman müracaat olunup faydalanılan, cepte ve elde taşınabilir küçük kitap.
Acele ile ve derhal yapılan iş.
icareteyn
Müeccel ve muaccel icarelerle kiralanan vakıf emlâkı. Hem derhal alınan, hem ileride alınacak kirası olan vakıf bina.
ıtk-ı müneccez
Bir şarta muallak veya bir zamana muzaf olmaksızın derhal vuku bulan ıtkdır. Bir kimsenin memluküne hitaben "seni azad ettim." demesi gibi ki, onunla köle derhal hürriyetine kavuşur.
lafz-ı zahir / lafz-ı zâhir
İbaresi işitilmekle ancak bilinen, yâni söyleyenin maksadı düşünülmeye muhtaç olmadan derhal mânâsı anlaşılan sözdür. Bunun zıddına hafi denir.
linç
Halk tarafından öldürülme. Halkın bir suçluyu tutup derhal öldürmesi.
mütefattın
(Fatn. dan) Hemen farkına varan. Derhal durumu anlıyan.
revan
Giden, akıcı.
(Farsça)
Derhal.
(Farsça)
Ruh, can. Nefs-i nâtıka.
(Farsça)
Edb: Su gibi akıp giden güzel söz.
(Farsça)
seabin
(Tekili: Su'bân) Büyük yılanlar, ejderhalar.
sür'aten
Sür'atle, hemen, derhal, çabuk.
talak / talâk
Nikâh bağını çözmek; nikâh akdini (sözleşmesini), belli sözlerle derhal veya geleceğe bağlı olarak sona erdirmek. Şer'î (dînî) nikâhta, boşama hakkı olanın, nikâhlı olduğu kişiyi boşaması.
za'f
Derhal, hemen öldürmek.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
nâehl
telkin et
müterafik
Celile
Yâ vedud
dergah-i mualla
nates
A'yâd
münkat
bedbin
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
derhal
def-i mefasid, celb-i menafiden evladır
sata
Kemâl
alarga
TOPrak
nîce
ne varsa
çarkıfelek
devl