Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
demet
ifadesini içeren
19
kelime bulundu...
adgas / adgâs
(Tekili: Dags) Desteler, demetler.
Karışık rüyalar.
Karışık söylentiler.
ahadi hadis / ahadî hadis
Rivâyet eden bir veya iki koldan olan veya mütevatir mertebesinde olmayan hadis demetir. İştihar haddine yetişmeyen hadistir. Şartları tamam olursa zann-ı galib ifade eder, muktezası ile amel vâcib olur. (Muvazzah İlm-i Kelâm)
baka / bâka
Tutam, demet, deste.
Tere ve sebzevat destesi.
benuh / benûh
Yığın, küme, demet.
(Farsça)
besek
(Besdek) Esneme.
(Farsça)
Harman yerinde toplanılarak demet yapılan arpa ve buğdaylar.
(Farsça)
buket
Çiçek demeti.
(Fransızca)
çelenk
Eskiden kadınların süs için başlarına taktıkları mücevher veya madenlerden yapılmış sorguç. Halka şeklinde çiçek veya yapraklı dal demeti. (Cenazelere çelenk göndermek İslâm âdeti değildir, israftır.)
(Farsça)
çile / چله
Kırk günlük ibadet.
(Farsça)
Sıkıntı, azap.
(Farsça)
İplik demeti.
(Farsça)
deste / دسته
Tutam, bağ, demet, kabza.
(Farsça)
Muin, mededkâr.
(Farsça)
Süpürge.
(Farsça)
Küstah.
(Farsça)
Demet, tutam.
Grup.
(Farsça)
Demet.
(Farsça)
Kulp.
(Farsça)
güldeste / گلدسته
Çok güzel şeylerden bir tutam.
Gül demeti.
Müzikte makam adı.
Gül demeti, seçme.
Çiçek demeti.
(Farsça)
hame
Yaş ot demeti, taze ekin destesi, bir sap üzere bitmiş taze ekin.
Havası bozuk hastalıklı yer.
huzem
(Tekili: Huzme) Demetler, desteler, huzmeler.
huzme / حزمه
Işık demeti.
Demet. Deste. Bir kucak şey.
Fiz: Bir ışık kaynağından çıkan sütun halindeki şua.
Işık demeti.
Demet.
(Arapça)
kamara
Vapurlarda mevki sayılan odalar ve salonlar.
Gemide kaptan gibi erkâna mahsus odalar.
Buğday ve arpa gibi mahsul demetlerinden harman yerinde yapılan küme.
Avrupa devletlerinde millet meclisi.
kilte
Deste, demet.
külale
Çiçek demeti.
(Farsça)
Kıvrım kıvrım olan saç. Kıvırcık saç. Bukle.
(Farsça)
radyasyon
(Radiation) Bir enerjinin ışık demeti halinde yayılması.
(Fransızca)
tura
(Aslı: Tuğra) t. Topuz gibi yapılmış mendil, kuşak gibi oyun âleti. Kös, davul, trampet gibi şeylere vurmaya mahsus ip veya çomak.
Kamçı, örme kırbaç.
Demet, bağ, paket.
vezim
Sebzevat demeti.
Kurumuş ot.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
terceme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
kaim
vaveyla
tefviz
hayat
ṣaḳın
Cevir
dûçâr
MÜŞAREKET
eflak
Ettab
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
demet
Çüs
hürmet
tayy
kaplam
aşcı
harf-i tarif
Yönetim
dua
kafasında