Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
defi
ifadesini içeren
33
kelime bulundu...
belağat-ı beyan / belâğat-ı beyan
Açıklama ve ifadenin yerine ve hedefine ulaşması.
defain / defâin / دفائن
(Tekili: Define) Defineler.
Defineler, örtülü hazineler.
Defineler.
Gömüler, defineler.
(Arapça)
defain-i saadet / defâin-i saadet
Mutluluk defineleri.
defn / دفن
Gömme, defin.
(Arapça)
dermeyan etmek
Anlatmak, söylemek, iddia ve defi'de bulunmak. Beyân. İleri sürmek.
gavvas / gavvâs
Define arayan dalgıç.
gaye-i dünya
Dünyanın amacı, hedefi.
gaye-i hayal
Hayalin amacı, hedefi.
genc
Define, hazine. Gömülü hazine. Kenz.
(Farsça)
Hazine, define.
habaya
Gizli işler, gizli şeyler.
Defineler.
hazine
Define.
Kıymetli şeyleri saklayacak sağlam yer.
hedef-i ruh
Ruhun hedefi.
hırs-ı hakiki / hırs-ı hakikî
Allah rızası ve âhiret için gösterilen ve gerçek hedefine yönelen hırs.
hums
Beşte bir; ganîmetten, mâdenlerden ve bulunan defînelerden beytülmâl denen devlet hazînesine ayrılan beşte bir hisse.
inad-ı mecazi / inad-ı mecazî
Gerçek hedefine yöneltilmeyen gereksiz ve faydasız inat.
intişar-ı arzani / intişar-ı arzanî
Hedefin sağ veya sol taraflarına düşen mermilerle, hedef arasında kalan mesafe.
kasd-ı ilahi / kasd-ı ilâhî
Allah'ın kasdı, isteği, hedefi.
kenz
Define, hazine. Yer altında saklı kalmış kıymetli eşya, para veya altın gibi şeyler.
Hazine, define.
künuz
(Tekili: Kenz) Hazineler. Defineler.
lemeat-ı kast / lemeât-ı kast
Amaç ve hedefi gösteren parıltılar.
mahzen
Hazine ve define gibi şeyleri koyacak yer.
Erzak yeri.
Bodrum. Yeraltı.
mahzen ve medfen-i mücevherat / mahzen ve medfen-i mücevherât
Kıymetli taşların ve hazinelerin bulunduğu define ve mahzen.
maksad-ı ilahi / maksad-ı ilâhî
Allah'ın maksadı, hedefi.
medfen / مدفن
Mezar, defin yeri.
(Arapça)
mekmene
Pusu, gizlenilecek yer.
Define, hazine.
meknuz / meknûz
Gömülü define, örtülü, gizli. Hıfzedilmiş, mahfuz.
Gizli define.
meknuzat-ı hikmet-perver / meknûzât-ı hikmet-perver
Hikmetli defineler.
mesil-i garaz / mesîl-i garaz
Hedefin, maksadın mecrası, akıntı yatağı.
müfteh
Hazine, define.
necs
Yerden define çıkarmak.
Kuyuyu ayıklamak.
rekiz
(Rekz. den) Sağlam.
Gizli, gömülü define.
telkin / telkîn
Definden sonra meyyitin (vefât edenin) yüzüne karşı ayakta durarak okunan, kabir suâllerini ve cevaplarını bildiren sözler.
tılsım
Herkesin bilip çözemediği gizli şey.
Gizli sır. Fevkalâde kuvvet ve te'siri hâiz olan şey.
Definenin bulunmasına mâni olan mevhum şey.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Mer'aş
cerib
Turrehat
تفته
secde
menua
aşkbaz
behime-i
_ezerat
tecellidar
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
defi
kendine gelmek
Menet
YARIM KÜRE
HABERCI
ulular
Ulaştırmak
menba
Fakil
tekamul et