Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
değerli
ifadesini içeren
137
kelime bulundu...
akik / akîk
Çoğunlukla kırmızı renkte olan değerli bir süs taşı.
Değerli bir taş cinsi.
amit
(Çoğulu: Amâmit) Zarif, çeri, değerli kimse.
atik
Berrak, saf, temiz, karışmamış, değerli.
ayat-ı mübareke / âyât-ı mübareke
Mübarek, değerli âyetler.
ayniyye / عينيه
Taşınabilir değerli eşya.
(Arapça)
Göz hastalıkları bölümü.
(Arapça)
aziz / azîz / عزیز
Çok değerli, izzetli.
Allah'ın isimlerinden biri. Değerli.
Ermiş, velî.
Değerli, saygın.
(Arapça)
azizan / azîzan / عزیزان
Değerliler.
(Arapça - Farsça)
baha-dar
Pahalı değerli, kıymetli.
(Farsça)
bayram-ı şerif
Şerefli, değerli bayram.
bedestan
Değerli, kıymetli kumaşlar, silâhlar ve mücevherler vs. alış-verişine mahsus üstü örtülü ve mahfuz çarşı.
(Farsça)
beyt-i kıymettari / beyt-i kıymettârî
Değerli beyit; şiirde iki mısradan oluşan bölüm.
bezadi / bezadî
Mavimsi bir cins değerli taş. Küçük yakut.
bezesten
Değerli eşyanın satıldığı kapalıçarşı.
(Farsça)
bi-baha / bî-baha
Bahasız, Çok değerli.
bibaha / bîbahâ / بى بها
Çok değerli, paha biçilmez.
(Farsça)
bicad
Yakuttan daha az değerli kırmızı bir taş.
(Farsça)
Kırmızı dudak.
(Farsça)
biş-baha
Pahalı, fiatı yüksek, değerli, kıymetli.
(Farsça)
bü'bü'
Her nesnenin aslı.
İzzet, kerem.
Zeyrek akıllı, zarif kişi.
Hâkim, seyyid.
Gözbebeği.
Mc: Çok kıymetli ve değerli olan şey.
büzürgmeniş
Yüksek fikirli, fikirleri değerli olan.
(Farsça)
cevahir / cevâhir
Cevherler, çok değerli olan şeyler.
Değerli taşlar.
cevahir-i nüfus
Nefisler cevherleri, değerli cevherler olan insanlar.
cevher
Değerli taş; değerli mesele.
cevherbaha / cevherbahâ
Mücevher gibi değerli.
cihan-değer
Dünya, âlem değerinde, çok değerli.
cihan-kıymet
Cihan kıymetinde, çok değerli.
cihankıymet / cihânkıymet
Dünya kadar değerli.
dest-i damen-i kerimane / dest-i dâmen-i kerîmâne
Değerli, yüce el ve etek.
din-i hakkın cevheri
Hak din olan İslâmın en değerli cevheri ve özü; iman.
dürer-i ahkam / dürer-i ahkâm
İnci tanesi gibi çok değerli hükümler, esaslar.
dürr-i yetim
Yetim inci, inci gibi değerli yetim.
eazz / اعز
Çok değerli.
(Arapça)
ehemmiyet
Mühim olma, ağırlık, değerlilik, dikkate değer olma, dikkat ve ihtimam, kıymet, nazar-ı dikkati çekme.
ekrem / اكرم
En değerli.
elmas
Değerli bir taş.
elmas-ı akide
Elmas gibi değerli olan itikad, inanç.
emtia
Değerli mallar.
enfal-i ganimet / enfâl-i ganimet
Ganimet malları; ele geçen değerli şeyler.
enfes-i asar / enfes-i âsâr
Eserlerin en nefisi, eserler içinde en değerli olanı.
ercmend / ارجمند
Değerli, saygın.
(Farsça)
ercümend / ارجمند
Değerli, saygın.
(Farsça)
esdaf-ı ayat / esdâf-ı âyât
Ayetlerin sadefleri; inci kabuğu gibi değerli olan mahfazaları.
fahir / fâhir / فاخر
Değerli.
(Arapça)
Şerefli, onurlu.
(Arapça)
faik / fâik
Üstün, üstünde. Diğerinden daha değerli ve üstün. Her şeyin güzide ve a'lâsı. Âli.
Başın boyun ile bitiştiği yer.
fazıl / fâzıl
Faziletli, üstün, değerli.
feda / fedâ
Değerli nesi varsa verme.
ferd-i ferid / ferd-i ferîd
Benzeri daha hiç gelmemiş.
Hz. Muhammed (A.S.M.)
Asrın en yüksek ve en değerli Zâtı. Asırda bir gelen büyük veli.
ferid-i kevn ü zaman / ferîd-i kevn ü zaman
Bütün varlıkların en değerlisi ve bütün zamanlarda biricik ve tek olan.
ganimet
Savaşta düşmandan ele geçirilen değerli şeyler; büyük nimet.
girami / girâmî / گرامى
Değerli, kıymetli, saygın, sayın.
(Farsça)
giran-maye
Kıymetli ve değerli olan şey.
(Farsça)
giranbeha / giranbehâ / گران بها
Değerli, kıymetli.
(Farsça)
girankıymet / گران قيمت
Kıymetli, değerli, pahalı.
(Farsça - Arapça)
giranmaye / girânmâye / گران مایه
Değerli.
(Farsça)
hak-i pa-yi ekremi / hâk-i pâ-yi ekremî
Mübarek, değerli ayağın tozu.
hasib / hasîb / حسيب
Muhterem, itibarlı, değerli ve soyu temiz kimse. şahsi meziyet sâhibi insan.
Muhâsebeci.
Değerli.
(Arapça)
Muhasebeci.
(Arapça)
hatt-ı fazılane / hatt-ı fâzılâne
Faziletli, değerli yazınız.
hazine-i cevahir
Cevherlerden, değerli taşlardan oluşan hazine.
hazine-i hümayun
Hazine-i Hümayun'da bulunan savaş eşyasından bir kısmının manevî değeri büyüktü. Diğer kısmının ise maddî değeri fazla idi. (Savaşlarda ele geçirilen kıymetli ganimet, padişahlardan kalmış olan değerli eşyalar gibi.)
haziyy
Mertebeli, değerli kişi.
Yarış atlarının sekizincisi.
hazret-i resul-i ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
hazret-i resul-ü ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
hil'at-i fahire / hil'at-i fâhire
Çok kıymetli ve değerli olan kaftan.
hil'at-i hass-ül has
Tar: En değerli kumaştan yapılan hil'atler için kullanılan bir tâbirdir. Bu türlü kaftanlar şeyh-ül İslâm, sadrazam ve Mekke şerifi gibi en yüksek derecedeki devlet memurlarına giydirilirdi.
hisse senedi
Sermayesi paylara bölünebilen ticaret şirketlerinde, ortalıkdan doğan hakları ve sermaye payını temsil eden değerli evrak.
hulle
Değerli elbise.
huzur-u resul-i ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed'in (a.s.m.) bizzat huzuru.
ipotek
Bir borcun ödeneceği zamana kadar borçlunun alacaklıya vermiş olduğu değerli şey. Rehin.
(Fransızca)
kabr-i şerif
Şerefli, değerli kabir, mezar.
kadir-şinas
Kıymet ve değerden anlayan. Değerli kimseleri tanıyabilen.
(Farsça)
kaht-ı recul
(Kaht-ı rical) Adam kıtlığı. Değerli devlet ve siyaset adamlarının yokluğu.
karm
(Çoğulu: Kurum) Değerli insan. Kıymetli insan.
kaside-i mübarek
Mübarek, değerli kaside, şiir.
kaside-i mübareke
Mübarek, değerli kaside, şiir.
kayyime
Müstakim, âdil. Çok değerli.
kehribar / kehribâr / كَهْرِبَارْ
Birşeye hızlı bir şekilde sürüldüğü zaman hafif şeyleri kendine çeken değerli bir taş.
Elektriklenme kuvvetine sahip olan değerli bir taş.
kelime-i beyza
Parlak, değerli söz.
kırat / kırât
Değerli metallerin ölçülmesinde kullanılan ağırlık birimi.
kıyemiyyat
(Tekili: Kıyemî) Değerli nesneler, az bulunan pahalı şeyler.
kıymet-dar / kıymet-dâr
Değerli, kıymetli, pahalı.
(Farsça)
kıymetdar / kıymetdâr / قيمتدار
Kıymetli, değerli.
Kıymetli, değerli.
Değerli.
(Arapça - Farsça)
kıymetli
Değerli.
kıymetli olmak
Değerli olmak.
kıymettar / kıymettâr
Kıymetli, değerli.
kıymettarlık
Kıymetlilik, değerlilik.
kurum
(Tekili: Karm) Değerli insanlar. Kıymetli ve değeri büyük kişiler.
laceverd
Lacivert.
Koyu mavi renkte değerli bir süs taşı.
levha-i mübareke
Mübarek, değerli levha.
liyakatmend
(Çoğulu: Liyâkatmendân) Değerli, liyâkatli.
(Farsça)
Faziletli.
(Farsça)
liyakatmendan / liyakatmendân
(Tekili: Liyâkatmend) Değerli, liyâkatli kimseler, faziletli kişiler.
(Farsça)
mahra
Değerli ve itibarlı insan.
Uygun, münâsib ve elverişli şey.
mal / mâl
Bir kimsenin eli altında bulunan değerli şey.
malzeme-i mübareke
Bereketli, değerli malzeme.
mana-yı şerif / mânâ-yı şerif
Değerli ve şerefli anlam.
mehir
Nikâh bedeli; nikâh esnasında belirlenen ve erkek tarafından kadına verilmesi gereken mal, değerli eşya veya para.
meta / metâ
Ticarî değer, değerli mal.
meziyet-i zatiye / meziyet-i zâtiye
Bir şeyin veya bir kişinin bizzat kendisinde bulunan meziyet ve değerli özellik.
mirac-ı şerif
Değerli Miraç gecesi.
muazzez / معزز
Değerli, aziz.
(Arapça)
mukaddem
Zaman ve mekân cihetiyle daha evvel olan.
Askerin ön tarafına sevkedilen karakol.
Değerli, üstün.
Küçükten büyüğe sunulan, takdim edilen.
münfis
Ağır, pahalı, değerli.
murassa / murassâ / مرصع
Değerli mücevherlerle süslenmiş şey.
Değerli taşlarla süslenmiş.
(Arapça)
murassaatlı
Değerli taşlarla süslenmiş.
müşerref
Şerefli, değerli.
na-dide
Az bulunur, çok değerli. Az görülen, görülmemiş.
(Farsça)
nadide / nâdide
Az bulunur, değerli.
nakdine
Hazır ve peşin para.
Kıymetli ve değerli mal.
nazar ve teveccüh-ü fazılane / nazar ve teveccüh-ü fâzılâne
Faziletli, değerli teveccüh ve bakış.
nefais / nefâis / نفائس
(Tekili: Nefise) Değerli, güzel ve beğenilir şeyler.
Değerli ve nefis eserler.
(Arapça)
nefaset
Beğenilir olmak, kıymetlilik, değerlilik, çok güzellik, pek iyilik. Nefis ve mergub olmak.
nevadir / nevâdir / نوادر
Nadir olan değerli eşyalar.
(Arapça)
ömr-ü makbul
Makbul, değerli ömür.
rad
Cömert, eli açık, faziletli, üstün, değerli.
(Farsça)
resul-i ekrem / resûl-i ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
resul-i kerim / resul-i kerîm
Allah'ın çok şerefli ve değerli elçisi Hz. Muhammed (a.s.m.).
resul-u ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
resul-ü ekrem
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
resul-ü ekrem (a.s.m.)
Allah'ın en şerefli ve değerli elçisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
revani
Değerli, rağbetli revaçlı.
(Farsça)
Tepside pişirilen irmik veya undan bir tatlı çeşidi.
(Farsça)
şaban-ı şerif / şâbân-ı şerif
Hicri ayların sekizincisi ve mübarek üç ayların ikincisi olan değerli ve şerefli Şâban ayı.
sebeb-i kıymet
Değerli oluş sebebi.
sehale
Altın, gümüş gibi değerli maddelerin kırıntıları.
semin / semîn / ثمين
(Semine) Çok değerli, pahalı, kıymetli.
Değerli.
(Arapça)
sencide
Ölçülmüş, tartılmış, değerli.
(Farsça)
Tam yerinde söylenmiş söz.
(Farsça)
şikar
Mc: Değerli, kıymetli.
summaki
Gayet sert, değerli ve parlak olan bir taş.
tac
Hükümdarların başlarına giydikleri değerli taşlarla işlenmiş giyecek.
tafralık
Kendini olduğundan değerli gösterme, yüksekten atma.
tagşiş
(Gışş. dan) Karıştırmak saflığını gidermek. Değerli bir şeyi değeri olmayan şeylerle karıştırmak.
Aklı gidermek.
Hayran etmek.
tefsir-i şerif
Şerefli ve değerli tefsir.
tuhfe
Hediye, armağan, değerli şey.
ulum-u mühimme / ulûm-u mühimme
Önemli ve değerli ilimler.
üstad-ı aziz / üstad-ı azîz
Çok değerli Üstad.
varak-pare-i fazılane / varak-pâre-i fâzılâne
Sizin çok değerli yaprak parçanız, kağıt parçanız.
vücud-u kıymetdar
Değerli vücut, kıymetli varlık.
vücud-u muhterem
Saygıdeğer ve hürmete lâyık varlık; değerli şahsiyet.
yaver-i ekrem / yâver-i ekrem
Çok değerli, yüksek rütbeli memur.
zevat-ı kiram
Muhterem ve değerli zâtlar, büyük şahsiyetler.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
mekr
hakîn
kilukal
serdar-ı ulema
Kurun-ı vusta
mübahese
nur cemal
lebaleb
آب
bala
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
değerli
buyurun
Sabah
sonuç
Çalgı aleti
Çalıskan
niyabet
Bilgili
Çalıştı
cocuk