REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te dargin ifadesini içeren 13 kelime bulundu...

çehre

  • Vech, yüz, surat. (Farsça)
  • Mc: Surat asmak, dargınlık. (Farsça)
  • Görünüş, şekil, zahir. (Farsça)

gayz

  • Hiddet, kin, öfke, gadab. Dargınlık. Hınç.

gazab

  • Hiddet, öfke, dargınlık, kızgınlık.

gazab-nak

  • Öfkeli, hiddetli, kızgın. Dargın. (Farsça)

gazban

  • (Gadbân) Dargın, kızgın.

hanif

  • Gururlu, mağrur, kibirli.
  • Dargın, küskün.

hicr

  • Men etmek; akıl ve bâliğ olmamış çocuk, deli, bunak, sefih yâni malını kötü yere harcayan ve borçlu gibi kimseleri, tasarruf-i kavlîsinden yâni alış-veriş, kirâlama, havâle, kefillik, emânet ve rehin alıp-verme, hibe gibi işlerin tasarruflarından men' etme.
  • Dostluğu bırakmak, dargın

hiddet

  • Öfke. Kızgınlık. Gadab. Dargınlık. Hışım.
  • Keskinlik.

hışm-gin / hışm-gîn

  • Dargın, öfkeli, kızgın, darılmış, gücenmiş. (Farsça)

ihan

  • (Tekili: İhnet) Kızgınlıklar, öfkeler, gazablar, dargınlıklar.

sahıt

  • Dargın, kırgın.

sahtru

  • Suratı asık, dargın, kırgın. (Farsça)

şezre

  • Bir kimseye yüz yüze bakmayıp şiddet ve öfke ile yandan bakış. Hasmâne bakış. Dargın bakışı gibi bakma. Göz değdirme.
  • İpi soluna bükme.
  • Tersine bükülmüş ip, urgan.
  • El değirmenini sola doğru çevirme.
  • Şiddet, suubet, zorluk.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın