Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
düstur
ifadesini içeren
50
kelime bulundu...
ahlakıyyat / ahlâkıyyât
Ahlâk ilmi ve düsturlarını ve bunların vasıflarını ve tatbiklerini inceleyen, öğreten ilim.
Ahlâk ve terbiye ile alâkalı ders ve bahisler.
desatir / desâtir
(Tekili: Düstur) Düsturlar, kaideler.
Düsturlar, prensipler, kurallar.
Düsturlar, ilkeler.
desatir-i akliye / desâtir-i akliye
Aklın düsturları, prensipleri.
desatir-i aliye / desatir-i âliye
Yüksek ve ulvi düsturlar ve kaideler.
desatir-i fıtrat / desâtir-i fıtrat
Fıtrata, yaratılışa ait düsturlar, prensipler.
desatir-i hareket
Hareket düsturları.
desatir-i hikmet / desâtir-i hikmet
Hikmet düsturları. Hikmet ve maslahatın iktiza ettirdiği kaideler.
Hikmet düsturları; İlâhî gaye ve faydanın prensip ve kaideleri.
desatir-i hikmet-i sübhaniye / desâtir-i hikmet-i sübhâniye
Her türlü kusur ve noksandan yüce olan Allah'ın hikmet düsturları, prensipleri.
desatir-i ilm-i ilahi / desâtir-i ilm-i ilâhî
Allah'ın ilminin düsturları, prensipleri.
desatir-i ilmiye / desâtir-i ilmiye
İlmin düsturları, kuralları.
İlmin düsturları. İlmin icab ettirdiği kaideler.
desatir-i islamiye / desâtir-i islâmiye
İslâma ait kaide ve düsturlar.
İslâmiyetin düsturları, prensipleri.
desatir-i islamiyet / desatir-i islâmiyet
İslâmiyetin düsturları.
desatir-i kudsiye / desâtir-i kudsiye
Kudsî düsturlar, mukaddes prensipler.
desatir-i muazzama / desâtir-i muazzama
Muazzam, çok büyük düstûrlar, prensipler.
desatir-i rabbaniye / desâtir-i rabbaniye
Besleyen, yetiştiren, verdiği nimetlerle varlıkları terbiye eden, idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın düsturları, prensipleri.
desatir-i saadet-i dareyn / desatir-i saadet-i dâreyn
Dünya ve âhiret mutluluğunun düsturları, kanunları.
desatir-i tarikat / desâtir-i tarikat
Tarikat düsturları, prensipleri.
dest
El, yed.
(Farsça)
Mc: Kudret, fayda, nusret, galebe.
(Farsça)
Düstur.
(Farsça)
Tasallut.
(Farsça)
İkmâl.
(Farsça)
Âlî makam. Meclisin şerefli yeri.
(Farsça)
doktrin
yun. Hatt-ı hareket. Hareket tarzı. Düstur, tarik. Re'y.
Fls: Bir sistem meydana getiren fikir ve kanaatlerin hepsi. Bir felsefe veya edebiyat okulunun fikirlerinin tümü.
düstur-u acib
Hayret verici düstur.
düstur-u adilane / düstur-u âdilâne
Adaletli düstur, kanun, yasa.
düstur-u azim / düstur-u azîm
Büyük ve önemli düstur, prensip.
düstur-u esasi / düstur-u esasî
Temel düstur, esas prensip.
düstur-u esasiye
Esas düstur, temel prensip.
düstur-u hareket
Hareket düsturu, prensibi.
düstur-u ilahi / düstur-u ilâhî
İlâhî düstur, prensip.
düstur-u medeniyet
Medeniyetin düsturu, prensibi.
düstur-u şeytani / düstur-u şeytanî
Şeytanın düsturu, kuralı.
düstur-u siyasi / düstur-u siyasî
Siyasî düstur, prensip.
düstur-u umumiye / düstur-u umumîye
Genel düstur, kural.
hasr-ı fikir
Bir şeye bütün fikrini vermek ve başka şeyle meşgul olmamak tarzı ve düsturu ile o şeyde veya meslekte mütehassıs ve muvaffak olmaya çalışmak. Bütün fikri çalışmayı bir şey üzerinde toplamak.
hikmetin desatiri / hikmetin desâtiri
Herbir şeyi belirli gaye ve faydalara yönelik olarak tam yerli yerine yerleştiren ilmin kanunları, düsturları.
kaide / kâide
Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık.
Dip taraf.
Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus.
Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri.
Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın.
Düstur, prensip, kural.
kavanin-i hadsiye
Hadse âit düstur ve kanunlar.
kur'an
Allah (C.C.) tarafından Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma Cebrâil Aleyhisselâm vâsıtası ile (yâni vahiyle) gönderilen ve beşeriyetin bütün saadet düsturlarını hâvi en mukaddes ve en son kitâb-ı semâvidir. Din ve dünyanın nizâmını en iyi şekilde bildirir, kâinatın neden ve niçin yaratıldığ
kuvve-i teşriiye
Kanun vaz'etme kuvveti. şeriata uyan düsturlar yapma kuvveti.
Büyük Millet Meclisi.
lisan-ı nahvi / lisan-ı nahvî
Arapçanın bir vasfı; intizam ve kaidelere, düsturlara bağlı belâgatlı dil.
mecmua-i desatir / mecmua-i desâtir
Düsturlar, kurallar kitabı.
mısdak
(Sıdk. dan) Bir şeyin doğru olduğunu isbata yarayan şey. Tasdik âleti.
Alâmet. Tavır. Tarz. Düstur.
Değer ölçüsü.
müsellemat-ı şer'i / müsellemât-ı şer'î
Doğruluğuna şüphe olmayan, şeriatın hükümleri; kabul ve tasdik edilmiş genel düsturları.
namus / nâmus
Kanun, düstur.
nümune
Örnek, misâl, misal olarak gösterilen. Düstur ve misâl olacak şey.
(Farsça)
prensib
Kural, düstur.
prensip
Düstur, ilke.
rafıza
Şii fırkalarından bir tâife. Hak mezhepten ayrılmış, namazsız, itikadı bozuk kimse.
Asker kaçağı güruhu.
Düstur, akide ve nizam kabul edilen esaslardan ayrılanlar.
sırr-ı düstur
Düsturun, kanunun sırrı.
subbuhun kuddusün / subbûhun kuddûsün
"Allah (C.C.) subbûhtur, kuddûstür. Zâtına ve sıfatına fena, noksan ve kusur yanaşamaz. Her zaman ve her dilde, her mahluk onu tesbih ve takdis eder." gibi mânâları ifade eder.
sünnet-i seniyye
Hz. Peygamber'in (A.S.M.) sözlerine, emirlerine ve harekâtına dâir en yüksek ve kıymetli hâller, tavırlar, hareket düsturları.
sünni / sünnî
Sünnet ehlinden olan kimse. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) izinden giden, bütün düsturlarını Şeriat-ı İslâmiyeden alan, Ehl-i Sünnet denen ve Fırka-i Nâciye ismiyle yâdedilen zümreden olan.
terakki
İlerleme. Yukarı çıkma, yükselme.
Artma, çoğalma.
Bilgi ve medeniyetçe yükseliş. (Terakkimizin şartı: 1- Mesailerin tanzimi 2- Emniyet 3- Teavün düsturunun teshilidir.) (H.Şâmiye)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
neva
künnü
Sabah-ı Haşr
Sal-i Hal
Şefîülmüznibîn
Hazine
sa'y etmek
kazai
توه
harbcü
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
düstur
şerş
Sabı
Çarşı
MİR
Şâf
tegaddi etmek
Akım
aksa
İstediğin