Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
dünya,
ifadesini içeren
27
kelime bulundu...
afak / âfâk
Ufuklar; dış dünya, gözle görülen âlemler.
ahiret alemi / âhiret âlemi
Öteki dünya, öldükten sonraki hayat.
ahret / آخرت
Öbür dünya, ahiret.
(Arapça)
alem / âlem
Dünya, evren.
Dünya, cihan, evren.
arz / ارض
yeryüzü, dünya, genişlik.
Yer.
(Arapça)
Dünya, yeryüzü.
(Arapça)
arz-ı beyza / arz-ı beyzâ
Beyaz dünya, kötülüklerden arınmış dünya.
çar-gah / çar-gâh
Dört taraf ki, bunlar; şark, garb, şimal, cenub'dur.
(Farsça)
Dünya, küre-i arz, cihan.
(Farsça)
Türk musikisinde bir makam adıdır.
(Farsça)
çarta
Dünya, âlem, küre-i arz.
(Farsça)
Dört unsur.
(Farsça)
Dört teli olan kemençe.
(Farsça)
cehan
Cihân, dünya, küre-i arz, arz.
(Farsça)
Sıçrayan, fırlayan, acele ve çabuk hareket eden.
(Farsça)
cihan / cihân
Dünya, kâinat, âlem.
(Farsça)
Dünya, âlem.
cihan-değer
Dünya, âlem değerinde, çok değerli.
dar-ul belva / dâr-ul belvâ
Dünya, imtihan yeri. Belâ ve musibet âlemi.
dehr-i fani / dehr-i fâni
Fâni dünya, geçici dünya.
devr-i mihnet
Dünya, cihan, küre-i arz.
felek
Gök, gök katı, devir.
Tâli', baht.
Büyük ve dâirevi olan şey.
Her gök seyyaresinin gezdiği âlem.
Dünyâ, âlem,
Bir zilli âlet.
Yuvarlak kütük, kızak. (Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten
gerdun
Dünyâ, felek.
(Farsça)
Dönen, dönücü, devreden, çevrilen.
(Farsça)
hakdan
Dünya, arz, yer.
(Farsça)
keyhan
Dünya, arz.
(Farsça)
küre-i zemin
Dünya, küre-i arz.
kürre-i arz
Yerküre, dünya, yeryüzü.
medar
Sebeb, vesile.
Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer.
Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. (Dünya, güneş etrafında seyrederken medar-ı senevîsi bir dâireyi andırır.)
medar-ı senevi / medar-ı senevî
Dünya, güneş etrafında seyrederken çizdiği farazi dâire.
nüsha-i kübra
Büyük sahife. Kâinat, dünya, çok manayı ifade eden âlem.
rüzgar / rüzgâr
Zaman, devir, hengâm, vakit.
(Farsça)
Dünya, âlem.
(Farsça)
Yel.
(Farsça)
ukba
Âhiret, öbür dünya, bâki olan âlem.
Ceza.
umumi alem / umumî âlem
Genel dünya, evren.
yevm-i ahiret / yevm-i âhiret
Âhiret günü; öteki dünya, öldükten sonraki ebedî hayat.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
garet-ger
risale-i camia
haram nazar
Mişg
harab-ı dünya
cedīd
neze
igdab
tiğ-ı
harîr
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
dünya,
haramdan sakınmak
TÜLAY
men edilmek
Elçi
harabiye
azametle
Çakır doğan.
hüsra
bekaret