REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te dönüş ifadesini içeren 74 kelime bulundu...

afak

  • Ufuklar. Yerle göğün birleştiği gibi görünen uzak dâire.
  • Etraf. Cihetler.
  • Mc: Görüş ve dönüş sınırları. (Zıddı: Enfüs'dür.)

avdet / عودت

  • Dönüş, geri gelme, dönme. Rücu'.
  • Geri dönüş. (Arapça)
  • Avdet etmek: Dönmek. (Arapça)

bilmünavebe / bilmünâvebe / بالمناوبه

  • Dönüşümlü. (Arapça)

cereyan-ı suri / cereyan-ı surî

  • Görünüşteki akım, dönüş.

deveran / deverân

  • Dönüş, dolaşmak. Tedavül. Yerinde durmamak. Devretmek.
  • Dönüş.

deveran-ı arz

  • Dünyanın dönüşü.

deveran-ı umumi / deveran-ı umumî

  • Genel dönüş, akış; birinin diğerine sebep zannedilecek biçimde iki şeyin devamlı bir şekilde var ve yok sanılması.

devre

  • (Çoğulu: Devrât) Dönüş dönme, dönem.
  • Birkaç yıldan meydana gelen zaman süresi.
  • Elektrik devresi. Üzerinden elektrik akımı geçmekte olan bir iletken yolun tamamı.

gerdiş / گردش

  • Dönme, dönüş. Çevrilme, dolaşma. (Farsça)
  • Dönüş. (Farsça)

gerdiş-i zeman / gerdiş-i zemân

  • Zamânın dönüşü.

ifrağ

  • Dönüştürme.

inabe

  • Günahları terk ile Hakka dönüş. Hakka tâbi bir mürşide bağlanmak.

inkılab / inkılâb / انقلاب

  • Değişim, dönüşüm.
  • İnkılâp, değişme, dönüşme.
  • Devrim. (Arapça)
  • Değişim, dönüşüm. (Arapça)
  • İnkılâb etmek: Dönüşmek. (Arapça)

inkılab-ı acibe / inkılâb-ı acibe

  • Acayip, hayret verici köklü değişim, dönüşüm.

inkılab-ı cesim / inkılâb-ı cesîm

  • Büyük inkılâp, köklü dönüşüm.

inkılab-ı hakikat / inkılâb-ı hakikat

  • Gerçek ve doğrunun değişmesi, zıttına dönüşmesi.

inkılab-ı ilahi / inkılâb-ı ilâhî

  • Allah'ın dilemesiyle olan değişim, dönüşüm.

inkılab-ı siyasi / inkılâb-ı siyasî

  • Siyasî değişim, dönüşüm.

inkılabat / inkılâbât

  • Değişimler, dönüşümler.

inkılabat-ı ahval / inkılâbât-ı ahvâl

  • Hâl ve durumların dönüşmesi, değişmesi.

inkılabat-ı dahiliye / inkılâbât-ı dahiliye

  • Dahili inkilâblar, içe ait değişimler ve dönüşümler.

inkılap / inkılâp

  • Değişim, dönüşüm.

inkılap edecek / inkılâp edecek

  • Dönüşecek.

inkılap eden / inkılâp eden

  • Dönüşen.

inkılap etme / inkılâp etme

  • Dönüşme.

inkılap etmek / inkılâp etmek

  • Dönüşmek.

inkılap ettirme / inkılâp ettirme

  • Değiştirme, dönüştürme.

inkılapvari / inkılâpvâri

  • İnkılâba benzer değişim, dönüşüm.

irtica / irticâ / ارتجاع

  • Geriye dönüş. (Arapça)
  • Gericilik. (Arapça)

istihale-i latife / istihale-i lâtife

  • Çok ince ve hoş bir şekilde bir halden başka bir hâle geçme; lâtif ve ince dönüşüm.

kalb / قلب

  • Değiştirme. (Arapça)
  • Kalb etmek: Dönüştürmek, değiştirmek. (Arapça)

kalb eden

  • Dönüştüren; değiştiren.

kalb ettirmek

  • Dönüştürmek.

kalbetme

  • Dönüştürme.

kalbolma

  • Dönüşme.

maad / maâd / معاد

  • (Meâd) (Avdet. den) Âhiret. Dönülüp gidilecek yer.
  • Dönüş.
  • Ahiret işleri. Uhrevi işler.
  • Dönüp gidilecek yer.
  • Ahiret.
  • Dönüş, geri gidiş.
  • Dünya'dan sonraki hayat.
  • Gaye, amaç, ulaşılacak yer.
  • Dönüş, varış yeri, âhiret.
  • Dönüş yeri. (Arapça)
  • Ahiret. (Arapça)

meab / meâb

  • Sığınak, dönüş yeri.

mead / meâd / معاد

  • Dönüş yeri. (Arapça)
  • Ahiret. (Arapça)

mebde ve mead

  • Başlangıç ve dönüş, ruhun dünyaya gelişi ve dönüşü, dünya ve ahiret.

mebde' ve mead / mebde' ve meâd

  • Gelinen ve gidilecek olan yer; insanın dünyaya gelişi ve dönüşü, dünya ve âhiret.

mesh-i manevi / mesh-i mânevî

  • Mânevî yönden hayvana dönüşme.

muavedet

  • (Avdet. den) Dönüş, geri dönme, avdet etme.
  • Adet edinme.

mübeddel-i hakikat

  • Hakikate, gerçeğe dönüşmüş, çevrilmiş.

münavebeten / münâvebeten / مناوبة

  • Dönüşümlü olaram. (Arapça)

munkalib

  • Dönüşmüş, değişmiş.

münkalib

  • Dönüşen, değişen.

munkalib / منقلب

  • Değişen, dönüşen. (Arapça)
  • Munkalib olmak: Değişmek, dönüşmek. (Arapça)

münkalip

  • Başka bir hâle dönmüş, dönüşmüş.

muntazam inkılabat / muntazam inkılâbât

  • Düzenli köklü değişimler, dönüşümler.

müracaat / مراجعت

  • Başvuru. (Arapça)
  • Geri dönüş. (Arapça)
  • Müracaat etmek: (Arapça)
  • Başvurmak. (Arapça)
  • Geri dönmek. (Arapça)

mütenavib / متناوب

  • Dönüşümlü. (Arapça)

namus-u tahavvül ve tekamül / namus-u tahavvül ve tekâmül

  • Dönüşüm ve mükemmelleşme kanunu, yasası.

rec'a

  • Geri gelme, dönüş.
  • Öldükten sonra tekrar diriliş.

reca

  • Dönüş.

ric'at / رجعت

  • Geri dönüş. (Arapça)
  • Geri çekilme. (Arapça)

rücu / rücû

  • Dönme, dönüş.

şavt

  • Hac esnâsında sa'y denen vazîfeyi yaparken, Safâ'dan Merve'ye ve Merve'den Safâ'ya her bir geliş ve tavaf yaparken Kâbe'nin Hacer-ül esved köşesinden başlayan ve başlanılan yere gelince sona eren her bir dönüş.

sema

  • İşitme.
  • Mevlevî âyin dönüşü.

sema'

  • İşitmek, kulakla dinlemek.
  • Mevlevilerin zikir esnasındaki dönüşleri.

tagayyür

  • Başkalaşma, dönüşme.

tağyir ve tebdil eden

  • Değiştirip dönüştüren.

tahavvül etmek

  • Değişmek, dönüşmek.

tahavvül-ü esnaf

  • Sınıfların, çeşitlerin dönüşümü.

tahavvülat-ı garibe

  • Tuhaf, hayret verici dönüşümler.

tahavvülat-ı zerrat / tahavvülât-ı zerrât

  • Atomların değişim, dönüşüm ve hareketleri.

tahvil / تحویل

  • Dönüşme, dönüştürme.
  • Değiştirme. (Arapça)
  • Borç senedi. (Arapça)
  • Tahvil edilmek: (Arapça)
  • Değiştirilmek, dönüştürülmek. (Arapça)
  • Teslim edilmek. (Arapça)
  • Tahvil etmek: (Arapça)
  • Değiştirmek. (Arapça)
  • Teslim etmek. (Arapça)

takallüb

  • Çevrilme; dönüşme.
  • Çevrilme, dönüşme.

tebdil / tebdîl / تبدیل

  • Değiştirme, dönüştürme, değişiklik. (Arapça)
  • Tebdîl edilmek: Değiştirilmek, dönüştürülmek. (Arapça)
  • Tebdîl etmek: Değiştirmek, dönüştürmek. (Arapça)
  • Tebdîl olmak: Dönüşmek. (Arapça)

tebdil ve tahvil

  • Değiştirme ve başka hale dönüştürme.

tebdilen / tebdîlen / تبدیلا

  • Değiştirerek, dönüştürerek. (Arapça)
  • Değiştirilerek, dönüştürülerek. (Arapça)

tegayyür

  • Dönüşüm, değişim.
  • Başkalaşma, dönüşme.

tehavvül

  • Dönüşme.

tenavüb / tenâvüb / تناوب

  • Dönüşüm. (Arapça)

tevbe

  • Pişmanlık duyarak günahtan dönüş.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın