REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te cude ifadesini içeren 17 kelime bulundu...

adil

  • Eş, denk, akran, benzeri. Ölçüde, miktarda eşit olan.

ahfa / ahfâ

  • Kalbe bağlı duyguların en gizli, en kapalı olanıdır ki, Cenâb-ı Hak sıfat, şuûnat ve Zât'ına ait en gizli, en mahrem mânâları izin verdiği ölçüde bu duyguya hissettirir.

aşiret / aşîret

  • Dil ve kültürü büyük ölçüde aynı türden olan, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında sosyal, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk; oymak.

ayar-dan

  • Ölçüden anlar, değerbilir. (Farsça)

bedihiyat / bedîhiyât

  • Delil ve ispatı gerektirmeyecek ölçüde apaçık şeyler.

cedeme

  • (Çoğulu: Cüdem) Yaramaz dişi koyun.
  • Kısa boylu erkek.

cüddet

  • (Çoğulu: Cüded) Dağ arasındaki yol.
  • Şekil, tarz, işaret.
  • Çizgi.

cüdere

  • (Çoğulu: Cüder) Ur dedikleri yumru. (İnsan bedeninde çıkar)

fabrika

  • Sanayi mâmüllerinin büyük ölçüde imal edildiği yer.

havz-ı kebir

  • Fık: Büyüklüğü 45 - 50 metre kare genişliğinde olan akmayan, durgun su bulunan havuzdur. Genişliği bu ölçüden küçük olursa ona havz-ı sagir denilir.

hem-seng

  • Aynı ölçüde, aynı mizanda, bir tartıda.

iznen

  • Şeriatın müsaade ettiği, izin verdiği ölçüde.

kıst

  • Pay. Hisse. Nasib. Kısım. Mizan. Rızık. Kısım kısım verilen bir hediyenin, borcun her defada verilen bir parçası. Tartı ve ölçüde doğruluk. Adalet etmek.

maket

  • Bina, şehir gibi eserlerin, belirli bir ölçüde küçültülmüş modeli. (Fransızca)

mutaffifin / mutaffifîn

  • Ölçüde ve tartıda hile yapanlar, haksızlık edenler.

riyazet-i şer'iye

  • Şeriatın izin verdiği ölçüde açlık ile nefsi kırarak yaşamak.

tebaüd-ü acib / tebâüd-ü acîb

  • Hayret verici ölçüde birbirinden uzaklaşma.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın