REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te cev kelimesini içeren 73 kelime bulundu...

aktar-u etraf / aktâr-u etraf

  • Çevre ve etraf; çevre ve civar bölgeler.

ariza-i cevabiye / arîza-i cevabiye

  • Cevabi yazı.

cabet

  • Cevap vermek.

cail

  • Cevelân eden. Yerinde durmayıp hareket eden.

çalak / çâlâk / چالاک

  • Çevik, kıvrak. (Farsça)

çalaki / çalakî / çâlâkî / چالاكى

  • Çeviklik, süratlilik, tezlik. (Farsça)
  • Çeviklik, kıvraklık. (Farsça)

cayir

  • Cevir ve cefâ eden. Eziyet veren.

cevab / cevâb

  • Cevap, soruya verilen karşılık.

cevaben / cevâben

  • Cevap olarak.
  • Cevap olarak.

cevabi / cevabî / cevâbî

  • Cevap olarak.
  • Cevapla ilgili.

cevahir / cevâhir / جَوَاهِرْ

  • Cevherler, çok değerli olan şeyler.
  • Cevherler, kıymetli taşlar.
  • Cevherler.

çevgan / çevgân / چوگان

  • Çevgen. (Farsça)

cevher-i şeriat

  • Cevher gibi kıymetli olan şeriat, İslâmiyet.

cevheri / cevherî

  • Cevherle ilgili.

çevikçalak / çevikçalâk

  • Çevik ve hızlı.

cevzenic

  • Cevizli helva.

cevzine

  • Cevizli helva.

civan

  • Cevan. Taze. Genç. (Farsça)

civar

  • Çevre.

civarında

  • Çevresinde.

çüst / چست

  • Çevik, kıvrak. (Farsça)

çüsti / çüstî / چستى

  • Çeviklik, kıvraklık. (Farsça)

ebkem ü lal / ebkem ü lâl

  • Cevapsız bırakmak. Susmak. Dilsiz gibi sükût etmek.

ecvibe / اجوبه

  • Cevaplar.
  • Cevaplar.
  • Cevaplar. (Arapça)

elcevab

  • Cevabı şu.

enva-ı cevahir / envâ-ı cevâhir

  • Cevherlerin çeşitleri; çeşit çeşit cevherler.

gevher-bar

  • Cevher yağdıran. (Farsça)

gevher-efşan

  • Cevher saçan. (Farsça)

gevher-füruş

  • Cevherci, kuyumcu, sarraf. (Farsça)

gevher-nişin

  • Cevherlerle süslenmiş. (Farsça)

gevher-şinas

  • Cevherden anlıyan, cevherci, kuyumcu. (Farsça)

gevz / گوز

  • Ceviz. (Farsça)
  • Ceviz. (Farsça)

girdu / girdû / گردو

  • Ceviz. (Farsça)
  • Ceviz. (Farsça)

güher-riz / güher-rîz

  • Cevher döken, cevher saçan. (Farsça)

guy / gûy / گوی

  • Çevgen topu, polo topu. (Farsça)

havali

  • Çevre, civar, etraf, yöre.

hazine-i cevahir

  • Cevherlerden, değerli taşlardan oluşan hazine.

hıvar

  • Cevap vermek.

icabet / icâbet / اِجَابَتْ

  • Cevap verme.
  • Cevab verme.

icabet etme

  • Cevap verme, kabul etme.

ihata / ihâta

  • Çevirme, kuşatma, kavrayış.

iklab / iklâb

  • Çevirme, bir halden başka bir hale döndürme.

kalb / قلب / قَلْبْ

  • Çevirme, kalb.
  • Çevirme.

kasırga

  • Çevrintili rüzgâr. Tozu ve toprağı birbirine katarak, ağaçları sökerek bir an esip kesilen rüzgâr.

lacevab

  • Cevapsız. Cevapdışı.

levka

  • Ceviz ağacı.

maalcevap

  • Cevapla birlikte.

madde

  • Cevher, öz, asıl.

mecaze

  • Cevizlik yer.

mecube

  • Cevap.

mert

  • Çevik, zinde, hareketli. (Farsça)

mesağ

  • Cevaz, izin.

muhat / muhât / محاط

  • Çevrili, kuşatılmış. (Arapça)

muhit / muhît / مُح۪يطْ

  • Çevre.

mülzem / مُلْزَمْ

  • Cevab veremez hâle getirilen.

münacat-ı cevşeniye / münâcât-ı cevşeniye

  • Cevşen'deki münâcat, dua.

münatif / منعطف

  • Çevrilmiş,yönelik. (Arapça)
  • Münatif olmak: Çevrilmek. (Arapça)

mütercem / مترجم

  • Çevrilmiş, tercüme edilmiş. (Arapça)

mütercim / مترجم

  • Çevirmen. (Arapça)

nagfa

  • Ceviz ağacına benzer bir ağacın adıdır ve Beyrut dağlarında olur; dut gibi yemiş verir.

naikan

  • Cevzâ burcundan iki yıldız.

pasuhgüzar

  • Cevap veren, karşılık veren. (Farsça)

pasuhşinev

  • Cevabı dinleyen. (Farsça)

piramen

  • Çevre, etraf, yan. (Farsça)

şamile / şâmile

  • Çevreleyen, kuşatan.

şehbaz

  • Çevik, cesur, beyaz doğan kuşu.

semend

  • Çevik ve güzel at. (Farsça)

silsile-i cevahir

  • Cevherler zinciri.

takallüb

  • Çevrilme; dönüşme.
  • Çevrilme, dönüşme.

tecavüb / tecâvüb

  • Cevaplaşma. Karşılıklı cevap verme.
  • Cevaplaşma.

terceme / ترجمه

  • Çeviri. (Arapça)

tercüman-ı beliğ

  • Çevirileri açık seçik ve muhatabın hâline uygun tercüman.

tercüme

  • Çeviri.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın