Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
bulunduran
ifadesini içeren
67
kelime bulundu...
ashab-ı meratip
Makam ve mevki sahipleri; siyasi, askeri ve ekonomik gücü elinde bulunduranlar.
cenab-ı rabbü'l-izzet / cenâb-ı rabbü'l-izzet
Herbir varlığa ihtiyaçlarını veren ve onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran; her şeye gâlip gelen Allah.
dar / dâr / دار
Sahip olan, bulunduran, tutan.
(Farsça)
demokrasi
yun. (Demos: Halk; Kratia: İdare, iktidar) Halk iktidarına dayanan hükümet şekli. Devlet iktidarını elinde bulunduranların, halkın çoğunluğunun iradesiyle seçildiği hükümet şeklidir. Tatbikatı üç şekildir:1- Vasıtasız hükümet şekli: Halk, devlet iktidar ve hâkimiyetini vasıtasız olarak kullanır. Kan
dergah-ı rububiyet / dergâh-ı rububiyet
Yarattığı bütün varlıkları terbiye edip egemenliği altında bulunduran Allah'ın yüce katı.
desatir-i rabbaniye / desâtir-i rabbaniye
Besleyen, yetiştiren, verdiği nimetlerle varlıkları terbiye eden, idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın düsturları, prensipleri.
dinamik
yun. Cisimlerin hareketleriyle bunları meydana getiren sebebler arasındaki alâkayı araştıran mekanik ilminin bir kolu.
Hareket eden, durup dinlenmek bilmeyen, hareketli.
Fls: Sâbitin zıddı olarak bir kuvvet tesiriyle dâim hareket halinde bulunan ve bulunduran, bir değişmesi,
ef'al-i rabbaniye / ef'âl-i rabbâniye
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın fiilleri.
esma-i rabbaniye / esmâ-i rabbâniye
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın isimleri.
evcümend
Top, küme, yığın, toplanma.
(Farsça)
Toplu, idareli, evini muntazam tutan. Hanesini iyi ve tertipli bir hâlde bulunduran.
(Farsça)
faaliyet-i rabbaniye / faaliyet-i rabbâniye
Herşeyi terbiye ve idare edip egemenliği altında bulunduran Allah'ın faaliyet ve icraatı.
fazl-ı rabbani / fazl-ı rabbâni
Her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın sunduğu manevî ihsan ve nimetler.
fiil-i rabbaniye / fiil-i rabbâniye
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın fiil ve icraatı.
gına-yı rabbaniye / gınâ-yı rabbâniye
Herşeyi terbiye eden ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın sonsuz zenginliği.
hac
İslâm'ın beşinci şartı. Gerekli şartları kendinde bulunduran (bülûğa ermiş yâni ergen, hür, zengin, aklı başında) her müslümanın ömründe bir defâ ihramlı (dikişsiz) bir elbise ile Mekke'ye gidip Kâbe'yi ziyâret etmesi ve Arafât denilen yerde bir mikt âr durması ve bâzı vazîfeleri yerine getirmesi.
hadise-i rububiyet
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın gerçekleştirdiği hadise.
haiz / hâiz / حائز
Sahip, bulunduran.
(Arapça)
Hâiz olmak:
Bulundurmak, sahip olmak.
(Arapça)
hakim-i mu'cizekar / hâkim-i mu'cizekâr
Her şeyi mu'cize olan ve her şeyi emri altında bulunduran.
hakim-i mucizekar / hâkim-i mucizekâr
Her şeyi mucize olan ve her şeyi emri altında bulunduran.
hazine-i rabbaniye / hazine-i rabbâniye
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve hâkimiyeti altında bulunduran Allah'ın hazinesi.
hikmet ve rahmet-i rabbaniye / hikmet ve rahmet-i rabbâniye
Herbir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın rahmet ve hikmeti.
himaye-i rabbaniye
Her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın koruma ve himâyesi.
hükmeden
Yöneten, hakimiyeti altında bulunduran.
hünsa / hünsâ / خنثى
Erkek ve dişi organları üstünde bulunduran.
(Arapça)
Nötr.
(Arapça)
iaşe-i rabbaniye / iaşe-i rabbâniye
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın beslemesi, yedirip içirmesi.
ihtiva eden / ihtivâ eden
İçinde bulunduran, içine alan.
ikram-ı rabbani / ikram-ı rabbânî
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın bağış ve ihsanı.
imtihan-ı rabbani / imtihan-ı rabbânî
Herşeyi terbiye edip idaresi altında bulunduran Allah'ın imtihanı.
inayat-ı rabbaniye / inâyât-ı rabbâniye
Bütün varlıkları terbiye eden ve idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın özel yardımları.
inayet ve lutf-u rabbani / inâyet ve lûtf-u rabbânî
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın yardım ve lûtfu.
irade-i rabbani / irade-i rabbânî
Bütün varlıkları terbiye eden, idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın iradesi, dilemesi.
işarat-ı rabbaniye / işârât-ı rabbâniye
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın işaretleri.
istihdam-ı rabbani / istihdam-ı rabbânî
Bütün varlıkları terbiye eden ve idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın çalıştırması, hizmet ettirmesi.
kanun-u mübin-i rabbani / kanun-u mübîn-i rabbânî
Besleyen, yetiştiren, verdiği nimetlerle varlıkları terbiye eden, idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın apaçık kanunu.
kelime-i rabbaniye / kelime-i rabbâniye
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın kelimesi, sözü.
kıraathane
Müşterilerine gazete, mecmua ve kitap gibi şeyleri bulunduran geniş ve içi döşenmiş kahvehane.
kur'an-ı cami' / kur'ân-ı cami'
Herşeyi içinde bulunduran Kur'ân-ı Kerim.
kur'an-ı hakim-i mu'cizü'l-beyan / kur'ân-ı hakîm-i mu'cizü'l-beyan
İfade ve açıklamalarıyla mu'cize olan ve sayısız hikmetleri içinde bulunduran Kur'ân.
kur'an-ı rabbani / kur'ân-ı rabbânî
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın Kur'ân'ı; kâinat kitabı.
la rabbe illa hu / lâ rabbe illâ hû
Her bir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'tan başka ilâh yoktur.
lütf-u rabbani / lütf-u rabbânî
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın ihsanı, bağışı.
lütf-u rububiyet
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah‘ın iyilik ve bağışı.
malik
Sâhib. Malı elinde bulunduran. Bir şeyin mülkiyetini elinde tutan.
Her şeyin sâhibi olan Allah.
Cehennem zebânilerine hâkim ve onları idare eden meleğin adı.
mukarrin
Birlikte bulunduran.
müstashib
(Sohbet. den) Beraber bulunduran, yanına alan.
namazgah / namazgâh
Namaz kılınan yer. İbadetgâh. Eskiden şehir dışında, kırda ve sed üzerinde mihrab konulmak suretiyle namaz kılınmak için yapılan yere verilen addır.
Bir kasabanın bütün halkını bir arada bulunduran geniş sahaya da bu ad verilirdi. Bayramlarda ve fevkalâde günlerde kasaba ve civar köy
nazar-ı rabbaniye / nazar-ı rabbâniye
Her bir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın bakışı.
nimet-i rabbaniye / nimet-i rabbâniye
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve hâkimiyeti altında bulunduran Allah'ın nimet ve ihsanı.
nur-u rabbani / nur-u rabbânî
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın nuru.
rab
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah.
rabb-i azim / rabb-i azîm
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah.
rabb-ı kerim / rabb-ı kerîm
Her bir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran, sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah.
rabb-i kerim / rabb-i kerîm
Sonsuz ikram ve ihsan sahibi, herşeyi idare ve terbiye edip egemenliği altında bulunduran Allah.
rabb-i rahim / rabb-i rahîm
Sonsuz şefkat ve merhamet sahibi olan ve herbir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah.
rabb-i rahim ve kerim / rabb-i rahîm ve kerîm
Sonsuz cömertlik, şefkat ve merhamet sahibi olan ve herbir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah.
rahimiyet-i rabbaniye / rahîmiyet-i rabbâniye
Bütün varlıkları terbiye eden ve idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın herbir varlığa şefkat ve merhameti.
rahmet-i rabbaniye / rahmet-i rabbâniye
Herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın merhamet ve şefkati.
reşid / reşîd
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Mahlûkâta (yarattıklarına) doğru yolu gösterip, dilediğini bu yolda bulunduran.
Rüşd sâhibi yâni, dînî vazîfelerini yerine getiren ve malını tasarruf edebilen, âkıl bâliğ olan, aklını ve malını yerinde kullanan.
şefkat-i rububiyet / şefkat-i rubûbiyet
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın şefkati.
sekine / sekîne / سَك۪ينَه
İsm-i Azam'ı içinde bulunduran duâ.
talimat-ı rabbaniye / talimat-ı rabbâniye
Bütün varlıkları terbiye eden, idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın emirleri.
tasarruf-u rabbani / tasarruf-u rabbanî
Her bir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın bütün kâinattaki varlıkları dilediği gibi kullanması ve idare etmesi.
teshir-i rabbani / teshir-i rabbânî
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın herşeye boyun eğdirmesi.
teveccüh-ü emr-i rabbaniye / teveccüh-ü emr-i rabbânîye
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın emrinin varlıklara yönelmesi.
usul bilgileri / usûl bilgileri
İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe ile İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed'in kavillerini (ictihâdlarını, re'ylerini, sözlerini) içerisinde bulunduran El-Mebsût, Ez-Ziyâdât, El-Câmi-us-Sagîr, Es-Siyer-us-Sagîr, El-Câmi-ül-Kebîr, Es-Siyer-ül-Kebîr kitablarındaki fıkıh (din) bilgileri. Bu altı kitabı İmâm-ı Muha
vahdaniyet-i rabbaniye / vahdâniyet-i rabbâniye
Herşeyi terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ın birliği.
ya rabbi / yâ rabbi
Ey Rabbim; ey her bir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah'ım.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
terceme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
iştiyak
İzale
bostan
serv-i hıraman
sermest-i cam-i ask
Müteheyyi
baziçe
hükema
takarrüb
azimüşşan
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
bulunduran
sonbahar
kunduz
kapsam
Orman
Ev
ŞİFA
manasız
Tufan
izam