Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
boy
kelimesini içeren
137
kelime bulundu...
a'kas
Boynuzu kulağı ardında bitmiş veya boynuzu kulağı ardına gelmiş nesne.
afsa
Boynuzu ardına kayık koyun.
aksa'
Boynuzu arka tarafına kaymış olan koyun.
ald
Boyun siniri.
arz-ı endam / arz-ı endâm / عَرْضِ اَنْدَامْ
Boy gösterme.
Boy-pos gösterme.
Boy gösterme.
azamet-i heykel
Boy ve yapı itibariyle çok büyük olma.
azerd
Boya, renk.
baliğ / bâliğ
Boynuzdan yapılan kadeh.
(Farsça)
balude / balûde
Boy atmış, büyümüş.
(Farsça)
boykotaj
Boykot, boykot etme.
Boykot.
boykotaj etmek
Boykot etmek.
celca'
Boynuzsuz koyun.
cemma
Boynuzsuz koyun.
cid / cîd
Boyun.
çünan
Böyle. Bu şekilde. Bunun gibi.
(Farsça)
çunin
Böyle.
(Farsça)
darb-ı unk
Boyun vurma.
derece-i inkıyad
Boyun eğme derecesi.
derece-i inkıyad ve itaat
Boyun eğme ve itaat derecesi.
ebad / ebâd
Boyutlar, uzaklıklar.
endam / endâm / اندام
Boy bos.
(Farsça)
erkab
Boynu kalın olan adam veya arslan.
evkas
Boynu kısa olan.
eyzan
Böylece, kezâ, bunun gibi, yine böyle, bu da böyle.
ezver
Boynu eğri olan kimse.
fermanber
Boyun eğen, itaat eden.
gerdan / gerdân
Boyunla göğüs arası.
gerden / گردن
Boyun.
(Farsça)
gerden-beste
Boynu bağlı. İtâatli. Boyun eğmiş.
(Farsça)
gerdendade / gerdendâde
Boyun eğme.
gerdendade-i teslim / gerdendâde-i teslim
Boyun eğerek teslim olma.
gülubend
Boyna sarılan sargı, boğaz sargısı.
(Farsça)
gusl
Boy abdesti; dinin gerekli gördüğü hallerde maddî, mânevî temizlik için şartları dahilinde yıkanma.
Boy abdesti. Cünüb olan her kadın ve erkeğin, hayz (âdet) ve nifası (lohusalık hâli) sona eren kadınların ağzı ve burnu ile birlikte, iğne ucu kadar kuru bir yer kalmayacak şekilde, bütün bedenini yıkaması.
gusül
Boy abdesti.
Boy abdesti. Temizlenmek. Maddi, manevi temizlik için şartları dahilinde yıkanmak. Taharet-i Kübrâ da denir.
güvaş
Boya, renk.
(Farsça)
hakeza / hâkeza
Böylece, bunun gibi.
hazb
Boyamak.
hem-çünan
Böylece.
(Farsça)
hem-kadd
Boyları birbirine eşit olan, uzunlukları aynı olan.
(Farsça)
hemkadd / هم قد
Boydaş, aynı boyda.
(Farsça - Arapça)
hırran
Boyun eğen, itaat eden, muti.
hoşendam
Boyu bosu güzel ve düzgün olan.
(Farsça)
huble
Boyuna takılan süs eşyası.
hudu' / hudû'
Boyun eğmek, alçak gönüllülük. Kalbde devamlı olan Allah korkusu. Allahü teâlâya itâat etmek.
hüzzet
Boyun.
ican
Boyun, unk.
ihbak
Boyun eğme, inkıyâd, yumuşaklıkla söz dinleme.
ıhtidab
Boyamak.
ılab
Boyunda olan uzun nişan.
imtisal ettirmek
Boyun eğdirmek.
inkıyad / inkıyâd
Boyun eğme. Muti olma. Teslim olma. İtaat etme. İmtisal.
Boyun eğme, mutî olma, itaat etme.
Boyun eğme, itaat etme.
Boyun eğme, itâat etme.
Boyun eğme, bağlanma.
inkiyad
Boyun eğmek, itaat etmek.
inkıyad / انقياد
Boyun eyme.
inkıyad eden
Boyun eğen.
inkıyad etmek
Boyun eğmek, itaat etmek.
inkıyat
Boyun eğme, itaat etme.
insibağ
Boyanma.
Boyanma.
islam / islâm
Boyun bükerek teslim olmak. Allahü teâlânın Muhammed aleyhisselâm vâsıtasıyla bildirdiği emirler ve yasakları.
ısli' / ıslî'
Boynu ince ve başı fındık gibi yumruca olan yılan.
ıstıbag
Boyanma.
kaas
Boynu göğüse girmek.
kabil-i teshir olmayan
Boyun eğdirilmesi mümkün olmayan.
kabile / kabîle / قبيله
Boy, kâbile.
(Arapça)
kad / قد
Boy.
(Arapça)
kadd / قد
Boy, bos.
Boy.
(Arapça)
kadd ü kamet
Boy bos.
kadkeşide
Boy atmış, uzamış. Boyu uzamış.
(Farsça)
kallidna / kallidnâ
Boynumuza geçir, tak (manâsındadır).
kamet
Boy bos, endam.
Boy.
kàmet
Boy, konum.
kamet / kâmet / قامت
Boy, endam.
Boy.
(Arapça)
kehmes
Boyu kısa olan.
keza
Böyle, böylece. Bu dahi öyle.
Böyle, böylece, bu dahi böyle.
kuas
Boynun içine geçik olması.
kurneve
Boya otu.
madalyon
Boyuna takılan süs eşyası.
madem / mâdem
Böyle olunca.
mahzu'
Boyun eğmiş.
mahzub
Boyanmış.
mantuh
Boynuzlu hayvan tarafından yaralanan veya öldürülen.
meridyen
Boylam.
midra
Boynuzdan veya demirden çuvaldız gibi bir nesne. (Kadınlar onunla saçlarını düzeltip islâh ederler ve tarakla da tararlar.)
mihzab
Boyacıların elbise boyadıkları küp.
miktar-ı kamet
Boy ölçüsü.
muhaddab
Boyanmış.
muharrece
Boynunda tasması olan köpek.
muhazzab
Boyanmış, tahzib olunmuş.
muhtazı'
Boyun eğen. Tevâzu yapan. Alçak gönüllülük gösteren.
münataha
Boynuzlu hayvanların birbiriyle vuruşması. Süsüşme.
münkad
Boyun eğen.
musabbag
Boyalı, boyanmış.
musahhar
Boyun eğdirme.
musahhar eden
Boyun eğdiren.
musahhar etmek
Boyun eğdirmek, emri altına almak.
musahhar kılmak
Boyun eğdirmek.
musahhar olma
Boyun eğme, itaat etme.
musahhar olmak
Boyun eğmek.
musahhariyet
Boyun eğmişlik.
nefir / nefîr / نفير
Boynuzdan yapılmış boru.
(Arapça)
nuha'
Boyun kemiği içindeki murdar ilik.
nutuh
Boynuzuyla vuran davar.
ram / râm
Boyun eğme.
Boyun eğme.
rametmek
Boyun eğdirmek, itaate getirmek.
reşik
Boyu, endamı lâtif ve güzel olan.
sabg
Boyama. Boyanma.
şaha
Boyunduruk.
(Farsça)
sahtiyan
Boyanmış, cilâlanmış deri. Tabaklanmış deri.
(Farsça)
salif
Boynun genişliği, kalınlığı.
say'ariyye
Boyunda olan işaret.
şehlevend
Boylu boslu, güzel genç.
(Farsça)
seramac
Boyunduruk.
(Farsça)
şerayin-i sübatiyye
Boynun iki tarafında olup kalbden gelen ve kafaya çıkan iki kalın atar damar.
serfüru
Boyun eğme.
serfuru etme / serfurû etme
Boyun eğme, itaat etme.
serv-i bülend / سرو بلند
Boyu servi gibi düzgün ve uzun olan sevgili.
set'et
Böy denilen zehirli böcek.
seta'
Boyunun uzun olması.
sıbga
Boya.
Boya.
sıbğa
Boya.
sıbğat
Boya.
tabi / tâbi
Boyun eğen, uyan.
tatvik
Boynuna gerdanlık takınmak.
tav' / طوع
Boyun eğme, itaat.
(Arapça)
telvin / telvîn / تلوین
Boyama.
(Arapça)
teshir eden
Boyun eğdiren.
teshir etmek
Boyun eğdirmek.
teslim / تسليم
Boyun eğme.
tetallu'
Boynunu uzatarak başını kaldırma.
tetavvuk
Boyuna gerdanlık gibi şeyler takma.
tevehhuk
Boynuna kement bağlamak.
tula
Boynun ön tarafı.
unk
Boyun, gerdanlık, gerdan.
vaks
Boynu vurup kırmak.
valakadd / vâlâkadd
Boyu yüksek, uzun boylu.
(Farsça)
yal ü bal / yâl ü bâl
Boybos düzgünlüğü.
yug
Boyunduruk.
(Farsça)
yuğ / yûğ / یوغ
Boyunduruk.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
cevv
Ahbar
Sername
tahşiye
hizmet-i imaniye
Hallak-ı baki
Meshur
وليد
derdmend
niyaz etmek
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
boy
edeb
Aşık
salli
Bakım
harabe
Gerekli
patates
TÜTÜN
İşe yarar