Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
bitisik
ifadesini içeren
42
kelime bulundu...
ashab-ı suffa / ashâb-ı suffa
Suffa ehli. Bunlar, Hz. Peygamberin (A.S.M.) mescidine bitişik üstü örtülü, etrafı açık bir yerde otururlardı ve orada yaşarlardı. Bu zatların yaşayışları ve hâlleri din hizmeti, hayatı bakımından büyük değer taşımaktadır. Bütün hayatları Peygamberimiz'in (A.S.M.) yanında bulunarak Kur'ânın en yükse
asir
Karmakarışık.
Bitişik komşu.
blok
Birbirine bitişik yapılar.
(Fransızca)
Büyük ve ağır yığın.
(Fransızca)
Resim kağıtları saklanan karton kap.
(Fransızca)
cünnab
Bitişik olan iki yemiş.
dest-be-dest
Elden ele, el ele.
(Farsça)
Peşin satış.
(Farsça)
Birbirine bitişik olan.
(Farsça)
gayr-ı münfekk
Bitişik, ayrılmaz.
hem-hudud
Hudutları bir olan, sınırları birbirine bitişik olan memleket veya arazi.
(Farsça)
irtisa'
Dişler sık olma.
İki şey, birbirine bitişik olma.
Taneleri, iki taş arasında döğüp parçalama.
istihkamat-ı muttasıla / istihkâmât-ı muttasıla
Bir birine bitişik ve bağlı olarak yapılmış olan sığınaklar olup, daha ziyade şehirlerin ve mühim mevkilerin etrafına yapılır.
ittisal / ittisâl / اتصال
Bağlılık, bitişiklik.
Birleşme, kavuşma.
(Arapça)
Bitişik.
(Arapça)
komşu
Bitişik evlerde veya yakın çevrede oturan kimse veya kimseler.
leffen
Ekli, bitişik.
Ekli, bitişik.
lüsuk
Yapışma, bitişik olma. Yapışıp tutma.
Ulaşma, vâsıl olma, erişme.
memzuc
Bitişik. Karışık. Karışmış. Birlik olmuş. Birbirine mezc olmuş.
Şakalaşmak.
Oynamak.
merbut
Bağlı. Rabtedilmiş. Mensub. Ekli. Ulaşmış, bitişmiş, bitişik.
mukarenet
Bitişiklik, yaklaşma, kavuşma, uygunluk, cinsel yaklaşma.
Bitişiklik, yakınlık.
mukarin
Bitişik, yakın.
mukattaa
(Kat'. dan) Bitişik olmayan. Kesik, ayrı.
mülahık
(Lahk. dan) Yapışık, bitişik.
mülasık
(Lüsuk. dan) İltisaklı. Bitişik. Yapışık. Yanyana bulunan.
mülsak
Yapışık, bitişik.
mültesik
(Lüsuk. dan) Birbirine bağlanmış. Yapışık, bitişik.
munfasıl zamir
Gr: Başka kelimeye bitişik olmayan zamir. Ene, Ente: Ben, sen.. gibi.
murtabit
Bağlı. İrtibatlı. Birbirine bitişik. Ekli.
mürtebit
(Murtabıt) Bağlı, birbirine bitişik, bağlantılı, beraber.
mütelasık
(Lüsuk. dan) Birbiriyle birleşmiş olan. Bitişik.
müteleffik
Bitişik ve yapışık olan.
muttasıl / مُتَّصِلْ
Yapışık, bitişik.
Bitişik, istisna-i muttasıl, aynı cinsten alanlar arasında yapılan istisnadır. Ayrı cinsten olursa "munkatı" denilir.
Bitişik, aralıksız, sürekli.
Bitişik.
muttasılan
Bitişik olarak.
Bir düziye.
na
Arabçada "Biz" mânasına gelen zamirdir. Meselâ: Kitabünâ : "Kitabımız" misalinde olduğu gibi, kelimenin veya fiilin sonuna eklenen bitişik zamirdir.
nugz
Kürek ucuna bitişik olan kıkırdak.
peyveste
Her zaman, dâima.
(Farsça)
Ulaşmış, ermiş.
(Farsça)
Bitişik, muttasıl.
(Farsça)
peyvestegi / peyvestegî
Bitişme, ulaşma, bitişiklik.
(Farsça)
racibe
(Çoğulu: Revâcib) Parmağın el ayasına bitişik olan boğumu.
ratık
Bitişik etmek, bitiştirmek, beraber etmek, karıştırmak.
Yırtık bir şeyin parçalarını bitiştirmek.
şahıs zamiri
İsim yerine kullanılan ve insanlara işaret eden kelimeler. Farsçada: (Men: ben), (Tu: sen), (U: o), (Mâ: biz), (Şümâ: siz), (İşân: onlar). Bunlar gayr-ı muttasıl (bitişik olmayan) zamirlerdir.Arapçada; gayr-ı muttasıl zamirler: (Ene: ben), (Ente-sen), (Entümâ: ikiniz), (Hu: O), (Entüm: siz), (Entünn
silsile
Birbirine bağlanan, bir sıra meydana getiren şey. Zincir. Zincir gibi birbirine ekli ve bitişik olan.
Soy, sop.
Sıradağ.
Seri. Dizi.
Ard arda gelen şeylerin meydana getirdiği sıra.
şüf'a
Bir malı müşteriye, mal olduğu fiata satmak.
Huk: Satılmakta olan bir yerde hissesi bulunan veya oraya bitişik komşu olanın satılan şeyi almakta birinci derecede hakkı olması. Şüf'a sahibi kendinden habersiz satılan şeyi, dava ederse, bedelini ödeyerek müşteriden geri alabilir.
<
suffe
Peygamberimizin Mescidine bitişik olarak inşa edilen ve içinde bazı sahabelerin Peygamber Efendimizden Kur'ân ve Hadis ilimlerini öğrendiği ve barındığı yer.
Peygamberimizin mescidine bitişik yer, bekâr sahabelerin kaldığı mekân.
telasuk
(Lüsuk. dan) Bitişme, yapışma. Birbirine bitişik olma.
teselsül
Zincirleme. Zincir gibi birbirine bitişik kısımlar olma. Silsile peyda etme.
Ulaştırma.
Man:
ucave
Tırnağa bitişik olan sinir.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
kaşi
leha
medinet-
MUHACİRİN-İ EVVELÎN
anasır-ı erba
asine
hezbe
aferin
aleyhi ekmelü't-tahiyyat
bahÂ
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
bitisik
olmaya
fayih
sağır olmak
Balıkesir
İsilmek
Esas
Çeviri
tavul
Eslik