Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
berdar
ifadesini içeren
24
kelime bulundu...
agah / agâh / âgâh / آگاه
(Ageh) Haberdar. Uyanık. Kalbi uyanık. Malumatlı. Basiretli. Vâkıf. Bilen.
(Farsça)
Haberdar, uyanık. Gaflette olmayan, kalben Allahü teâlâ ile berâber olan.
Uyanık, basiretli haberdar.
Haberdar.
(Farsça)
Âgâh etmek:
Haberdar etmek.
(Farsça)
Âgâh olmak:
Haberdar olmak.
(Farsça)
agahi / agâhî / âgâhî / آگاهى
Malumat, vukuf, haberdarlık. Uyanıklık, teyakkuz, basiret.
(Farsça)
Haberdarlık.
(Farsça)
ageh / âgeh / آگه
Haberdar.
(Farsça)
agehi / âgehî / آگهى
Haberdarlık.
(Farsça)
alarm
Tehlike anında herkesi haberdar etmek için verilen işaret.
(Fransızca)
aşna-yan
(Tekili: Aşnayî) Dostluklar, âşinalıklar, haberdarlıklar.
(Farsça)
aşnayi / âşnâyî / آشنایى
Dostluk.
(Farsça)
Bilme, haberdarlık.
(Farsça)
bahaber / bâhaber / باخبر
Haberli, haberdar.
(Farsça - Arapça)
habir
Haberli. Haberdar. Agâh. Âlim. Arif-i billâh.
Herşeyi bilen Allah (C.C.)
habir-i basir / habîr-i basîr
Kendisine hiçbir şey gizli kalmayacak şekilde bilen, herşeyden haberdar olan ve her şeyi gören Allah.
habirane / habirâne
Bilgili ve haberdar olana yakışır şekilde.
(Farsça)
iblag
Bildirmek. Yetiştirmek. Haberdar etmek. Göndermek.
iblağ etmek / iblâğ etmek
Bildirmek, haberdar etmek.
ıttıla / ıttılâ
Haberdar olma, bilgi sahibi olma.
ıttıla kesb etme
Haberdar olma, bilgi sahibi olma.
ıttıla' / ıttılâ' / اِطِّلَاعْ
Haberdâr olma.
mücessem
Cismi olan. Dış duygularımızla bilinip varlığından haberdar olduğumuz şey. Varlığı görünen. Cisimlenmiş olan. Bir şekli gösteren. Uzunluğu, genişliği ve kalınlığı olan cisim. Şekillenmiş.
müheymin
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden); her mahlûkun (yaratılmışın) ömrünü, amelini, rızkını, ecelini, nefeslerini, sözlerini bilen, gören, onların bütün hallerinden haberdâr olan.
muttali / muttâli
Haberdar olma, bilgi sahibi olma.
muttali olma
Farkına varma; bilgi sahibi olma, haberdar olma.
muttali olmak
Haberdar olmak.
muttali' / مُطَّلِعْ
Haberdar.
perdar
(Bak: Berdâr)
(Farsça)
vakıf / vâkıf / وَاقِفْ
Bilen, haberdâr olan.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Kisb ü kâr
semr
hem-rev
daru
Budiyyet
cemahir
Aģyãr
tahkir-amiz
ışk
mükellefiyet-i askeriye
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
berdar
Akılık
Duruş
Derinlik
Kazu
heym
Ve dahi
urur
dolayı
azab