REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te bakılan ifadesini içeren 13 kelime bulundu...

a'yen

  • Büyük ve iri gözlü.
  • Bakılan yer.
  • Çok açık, pek belli, bâriz.

idarehane

  • Bir işe bakan hey'etin veya bir işi idare edenlerin toplanarak iş gördükleri yer ve dâire. (Farsça)
  • Dergi, gazete vs. gibi yayınların yazı işlerine bakılan dâire. (Farsça)

klinik

  • yun. Hastaya bakılan yer.
  • Ders gösterilen hastahane koğuşu.
  • Hastaya bakılan yer.

manzar

  • (Manzara) (Nazar. dan) Bakılan yer, görülen yer. Görünüş.

manzur / منظور

  • Görülen, bakılan, nazar edilen.
  • Beğenilen.
  • Bakılan. (Arapça)
  • Dikkat çeken. (Arapça)
  • Manzur olmak: Görülmek, göze çarpmak. (Arapça)

matmah

  • Tamâh olunan şey, hırsla göz dikilerek bakılan şey veya yer.
  • Tamah ile bakılan.

matmah-ı cihani / matmah-ı cihanî

  • Bütün herkese ait tamah olunan ve büyük istekle üzerine bakılan şey.

matmah-ı nazar

  • Hırsla, dikkati dağıtmadan bakılan, bakma.
  • Hırsla bakılan şey.

nazar-gah / nazar-gâh

  • Bakılan yer. Nazar edilen yer. (Farsça)

nazargah / nazargâh / نظرگاه

  • Bakış yeri, bakılan yer.
  • Bakış yeri. (Arapça - Farsça)
  • Bakılan yer. (Arapça - Farsça)

nazragah / nazragâh

  • Gözle bakılan yer, bakış yeri. Göz önü. (Farsça)

rena

  • Nazar olunan, bakılan.

temaşagah-ı san'at-ı ilahiye / temâşâgâh-ı san'at-ı ilâhiye

  • Allah'ın san'atlarına ibretle bakılan yer.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın