Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
bağlılık
ifadesini içeren
77
kelime bulundu...
aidiyet / âidiyet
Ait olma, bağlılık.
alamet-i sadakat / alâmet-i sadakat
Bağlılık işareti.
asabiyet-i kavmiye
Kavminin ve milletinin örf, âdet ve değerlerine körükörüne bağlılık, ırkçılık.
aşere-i mübeşşere
Hz. Peygamber'in (A.S.M.) kendilerine Cennetlik olduklarını müjdelediği sahabelerdir. Bu kişiler Allah'ın emirlerine bağlılıkta ve din hizmetindeki fedailikte Allah'ın rızasını tam kazanmışlardır. Bu zatlar şunlardır: Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Ubeyde b
beste-gi / beste-gî
Bağlılık. Kapalılık.
(Farsça)
biat / bîat
Bağlılık yemini.
biat-ı rıdvan
Kur'an-ı Kerim'in 48. Sûresi olan Fetih Sûresinde zikri geçen, Hz. Peygamber'e (A.S.M.) bağlılıklarını bildiren sahabelerin biatlarıdır. 1400 veya daha fazla olduğu bildirilir. Bu cemaata Ashab-ı Rıdvan da denir. (R.A.)
ca'feri / ca'ferî
Şiilerden İmam-ı Ca'fer-i Sâdık Hazretlerine bağlı olduklarını iddia edenler.Bütün mânâsıyla İslâmiyet'e bağlı olup şeriatın emirlerine göre amel eden ve Âl-i Beyt'in büyük bir dinî şahsiyeti olan İmam-ı Ca'fer-i Sâdık Hazretlerine bağlılık iddiasının doğru olması için, o zat gibi olmağa ve Hz. Muha
çenber
Daire, def ve kalbur gibi şeylerin tahtadan olan dairesi.
(Farsça)
Fıçı ve tekerlek gibi şeylere takviye edip, dağılmalarını önlemek için etrafını çevirecek tarzda geçirilen demir veya tahta halka.
(Farsça)
Başa ve boyna bağlanan yemeni.
(Farsça)
Esirlik, bağlılık, kölelik.
(Farsça)
Geo: Bir düz
(Farsça)
dalkavukluk
Kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olan kimselere aşırı bağlılık.
damar-ı müteassıbane / damar-ı müteassıbâne
İnandığı şeylere körü körüne, katı bir şekilde bağlılık damarı.
derece-i sadakat / derece-i sadâkat / دَرَجَۀِ صَدَاقَتْ
Bağlılık derecesi.
Samîmî bağlılık derecesi.
ehl-i sadakat / ehl-i sadâkat
Doğruluk ve bağlılıkta kusur etmeyenler.
fart-ı merbutiyet
Aşırı bağlılık.
hubb
(Hibâb - Hibb - Mehabbet) Sevgi, muhabbet, bağlılık, dostluk. Bir şeyi birisine sevdirmek.
Hulus, lüzum ve sübut.
Muhafaza ve imsâk.
hubb-u ehl-i beyt
Ehl-i Beyt'e olan sevgi ve bağlılık. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) neslinden gelenleri, onun izinden gidenleri ve onun yolunda sâdık olup sebat edenleri sevmek.
(Farsça)
ihlas
(Hulus. dan) Kalbini safi etmek. İçten, samimi, riyasız sevgi. İçten gelen sevgi ile doğruluk ve bağlılık.
Sırf Allah emretmiş olduğu için ibadet etmek. Yapılan ibadet ve işlerde hiçbir karşılık ve menfaati, hakiki ve esas gaye etmeyerek yalnız ve yalnız Allah rızasını esas maksat ve
ihtirasat-ı dünyeviye / ihtirâsât-ı dünyeviye
Şiddetli arzu ve hırs ile dünyaya bağlılık.
iltizam-ı hikem
Hikmetlere sarılma, hikmetlere bağlılık.
in'ikad
Akdetme. Bağlanma.
Fık: İcab ve kabulün taraflarca eseri zâhir olup, meşru bağlılık ve alâkadarlık.
Kurulma. Toplanma.
inadiyye
Eşyanın hakikatini inkâr etme felsefesine bağlılık.
irtibat / irtibât
Bağlılık, ilgi.
islamiyet
İslâmlık.
İslâm oluş. Teslimiyet, inkıyad, bağlılık, hakka tarafgirlik ve iltizamdır. (İslâmiyet güneş gibidir, üflemekle sönmez; gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar. Münazarat)
ittisal / ittisâl
Ulaşmak. Bitişmek.
Birbirine dokunmak. Yakınlık. Bağlılık. Kavuşmak.
Bağlılık, bitişiklik.
izafe
Bir şeyi bir kimseye veya bir şeye nisbet etmek, yakın etmek. İsnâd etmek. Katmak, katıştırmak.
Bir şey üzerine meylettirmek, havale olmak, bağlanmak.
Mal etmek.
Gr: İki isimden meydana gelen bağlılık tamlaması.
izafet
Bir şeyi bir kimseye veya bir şeye nisbet etmek, yakın etmek. İsnâd etmek. Katmak, katıştırmak.
Bir şey üzerine meylettirmek, havale olmak, bağlanmak.
Mal etmek.
Gr: İki isimden meydana gelen bağlılık tamlaması.
izafiyyet
Alâka mahiyeti. Bağlılık.
kemal-i sadakat / kemâl-i sadakat / kemâl-i sadâkat / كَمَالِ صَدَاقَتْ
Tam ve mükemmel bağlılık; sağlam ve sarsılmaz kalbî bağlılık.
Tam bir bağlılık.
kemal-i sadakat ve ihlas / kemâl-i sadakat ve ihlâs
Tam ve mükemmel bağlılık ve samimiyet.
kemal-i teslim / kemâl-i teslim
Tam bir bağlılık, teslimiyet.
ma'nevi bağ / ma'nevî bağ
Herhangi bir şekilde, iki şey arasında zihinde kurulan irtibat, ilgi. Buna mânevî râbıta da denir.
Büyüklere hürmet, küçüklere şefkat, dînine bağlılık gibi mânevî değerler.
makalid-i inkıyad
İnkıyad, bağlılık kilitleri.
meftuniyet / meftûniyet
Düşkünlük, aşırı bağlılık.
mensubiyet
Bağlılık, aitlik.
merbutiyet / merbûtiyet / مربوطيت
Bağlılık.
Bağlılık.
Bağlılık.
(Arapça)
Düşkünlük, aşırı ilgi.
(Arapça)
merbutiyyet
Bağlılık.
Bağlılık. Mensub oluş. Mensubiyyet. Eklilik.
muhabbet-i hayat
Hayata olan bağlılık, sevgi.
mülahafe
Mülâzemet, devamlı bir işle meşguliyet. Bir işe bağlılık.
İsrar etmek.
mülazemet
Devamlı bir işle meşguliyet.
Sımsıkı bir işe bağlılık.
Staj görme.
Gidip gelme.
münasebet
İki şey arasındaki tenasüb, uygunluk, yakınlık, bağlılık, mensubiyet, yakışmak, vesile, alâka.
mutaassıb
Bir şeyi müdafaada ifrat ve inat gösteren. Körü körüne inad ve israr eden. Aşırı derecede kendi tarafını tutan.
Din, millet ve vatanı hakkında çok sevgi, bağlılık ve gayret gösteren.
nemek
Tuz. Milh.
(Farsça)
Lezzet, tat.
(Farsça)
Bağlılık, hak.
(Farsça)
nisbet
Münasebet, yakınlık, bağlılık, ölçü.
Rağmen. İnat olarak. İnat olsun diye.
Soy bakımından bağlılık, mensub olma.
Tasavvufta velî bir zâtla mânevî irtibat, feyz alma, huzûr.
rabıta
Rabteden, bağlayan, bitiştiren.
Münasebet, alâka, bağlılık, yakınlık. İki şeyi birbirine bağlayan tertip.
Nefsini dünyadan men edip âhirete, Allah'a (C.C.) bağlanmak.
Tertip, sıra, düzen, usûl.
İki şeyi birbirine bağlayan nesne.
İlgi, münasebet, bağlılık, mensupluk.
Düzen, tertip.
revabıt / revâbıt
(Tekili: Rabıta) Râbıtalar, bağlılıklar. Münasebetler.
Düzenler, sıralar, tertibler.
Rabıtalar, bağlılıklar.
sabikun-ı evvelun / sâbikûn-ı evvelûn
Dinlerini muhâfaza için yurtlarından ayrılan, Resûlullah sallallahü aleyhi ve selleme son derece bağlılık gösteren muhâcirlerden, iki kıbleye karşı namaz kılmış olanlar veya Bedr gazvesinde (harbinde) bulunanlar veya Hudeybiye'de Bîat-ür-Rıdvân'da bu lunanlar veya hicretten evvel müslüman olanlar yâ
sadakat / sadâkat / صداقت / صَدَاقَتْ
(Sıdk. dan) Dostluk. Bir kimseye Allah (C.C.) için kalbden bağlılık, kalbi ve samimi doğrulukla olan dostluk.
Dostlukta sebat, vefadarlık.
Bağlılık, doğruluk.
Dostluk; bir kimseye Allahü teâlâ için kalbden bağlılık; doğruluk. İnsana sadâkat yaraşır görse de ikrâh, Doğruların yardımcısıdır hazret-i Allah.
Bağlılık, dostluk, doğruluk.
Bağlılık.
(Arapça)
Samîmî bağlılık.
sadakatçe
Bağlılık açısından.
sadakatmedar / sadâkatmedâr
Sadakat vesilesi, bağlılık sebebi.
sadıkıyet / sâdıkıyet
Doğruluk, bağlılık.
salah / salâh / صلاح
Bir şeyin en iyi hâli. Rahatlık, sulh, iyileşme, düzelme, iyilik. Dine olan bağlılık. Her hayra câmi faziletlerin toplanmasında hâsıl olan yüksek bir sıfat. (Mukabili fesad ve fücurdur)
Düzgünlük, yolunda gitme.
(Arapça)
Barış.
(Arapça)
Dine bağlılık.
(Arapça)
salavat
(Tekili: Salât) Namazlar.
Bütün dualar. İhtiyaçtan gelen ricalar.
Nimetten çıkan şükürler. İbadetler.
Hazret-i Muhammed'e (A.S.M.) memnuniyet ve bağlılık için yapılan dualar.
Nasârâ kilisesi.
sallallahü aleyhi ve sellem
Peygamber efendimizin ism-i şerîfi anıldığı, işitildiği ve yazıldığında söylenen ve yazılan, Allahü teâlâdan, O'nun dünyâda ve âhirette her türlü iyiliğe ve üstünlüğe kavuşmasını istemekten ibâret olan hayır duâ, hürmet, saygı ve bağlılık ifâdesi. Bu na salât u selâm da denir.
samimiyet
İçten ve kalbden olan sevgi ve bağlılık.
şecere-i rıdvan / şecere-i rıdvân
628 (H.6) senesinde yapılan Hudeybiye andlaşmasından önce Medîneli müslümanların, altında Peygamber efendimize ve İslâm dînine bağlı kalacakları husûsunda bağlılık yemîni ettikleri ağaç.
şiddet-i iltizam
Çok sıkı bağlılık.
şiddet-i rabıta
Tam, şiddetli bağlılık.
sıddık-ı ekber
Hz. Peygambere bağlılıkta en ileride olan, Hz. Ebûbekir.
sıddıkin-i muhakkıkin / sıddıkîn-i muhakkıkîn
Allah'a bağlılıkta en önde olan ve hakikatleri araştıran âlimler.
sıddıkiyet
Bağlılık.
sıdk
Doğruluk, doğru söz, samimilik, bağlılık.
taalluk
Bağlılık. Münasebet. Alâkalı oluş. Ait olma.
Dünya alâkası.
Sevme.
taassub
Aşırı derecede, körükörüne bağlılık.
taassub-u dini / taassub-u dinî
Dine şiddetle bağlılık, körükörüne bağlılık.
taassub-u mezhebi / taassub-u mezhebî
Bir mezhebe aşırı derecede bağlılık.
taassubat-ı kavmiye / taassubât-ı kavmiye
Kendi kavminin ve milletinin kurallarına sıkıca bağlılık.
taassup
Aşırı derecede, körü körüne bağlılık.
tecanüs
Bir cinsten olma.
Birbirine sıkı sıkı bağlılık, benzeyiş ve uygunluk.
tecdid-i biat / tecdid-i bîat
Bağlılık sözünü yenileme.
teslimiyet
Bağlılık, kendini Allah'ın iradesine bırakma.
tevhid / tevhîd
Allahü teâlânın bir olduğuna inanmak, O'na kimseyi ortak etmemek. Yâni Lâ ilâhe illallah (Allahü teâlâdan başka ibâdete lâyık bir ilâh yoktur. O'nun ortağı benzeri yoktur) sözünü, mânâsına inanarak söylemek.
Tasavvufta kalbi Allahü teâlâdan başka şeylere bağlılıktan kurtarmak.
ubudiyyet
Kulluk, kölelik, bağlılık, aşırı mensupluk.
uhuvvet
Kardeşlik, dostluk, bağlılık.
üveysi / üveysî
(Üveysî tarzı) Veysel Karanî Hazretleri gibi sevdiği ve kendisine bağlı olduğu zatı görmeden ve gaybî olarak olan muhabbet ve bağlılık; ve bu muhabbetle bağlı olduğu zattan manevî feyz almak tarzı.
yemin
Sözü Allah'ı (C.C.) zikrederek kuvvetlendirmek. Kasem.
El tutuşarak, Allah'a bağlılıklarını bildirerek, Allah'a ve birbirlerine söz vererek ahitleşmek.
Mübarek.
Sağ taraf, sağ el.
zehadet
Dünyadan, yâni nefsanî, fani ve fena şeylerden çekinmek. Zâhidlik. Sıkı sıkıya dine bağlılık.
zeka / zekâ
Sebeb ile netîce arasındaki bağlılıkları bulmak, benzeyiş ve ayrılışları anlamak, yeni îcab ve vaziyetlere zihnin en iyi şekilde uyması.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Terdid
müstefid
ibra-i ıskat
ayastafanos muahedesi
celb-i suret
tesanüd
ittifak
mütevekkil
Pelvas
MUVASALA
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
bağlılık
SinAn
itaatkar
As
üç ayak
revān
sabr-ı cemil İhsan etsin
Derlenmiş
Gizli
Serasker