REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te ağlat ifadesini içeren 20 kelime bulundu...

amazon

  • Milattan önce yaşamış İskitlerin kadın askerlerine verilen isim. Göğüslerini dağlatarak küçükten harbe alıştırılan bu İskit kadınlarının şiddetli muharebeler yaptıkları yazılıdır.
  • Güney Amerika'da büyük bir nehir adı.

büka-alud / bükâ-âlûd

  • Ağlatıcı, gözyaşı döktürücü. (Farsça)

büka-engiz / bükâ-engiz

  • Ağlatıcı. Gözyaşı döktürücü. (Farsça)

ebka

  • Ağlattı (mânasında mâzi fiili. Bak: İbkâ)

feveran ve galeyana getirme

  • Kaynatıp coşturma, çoşturup çağlatma.

giryan / giryân / گریان

  • Ağlayan. (Farsça)
  • Giryân etmek: Ağlatmak. (Farsça)
  • Giryân olmak: Ağlamak. (Farsça)

girye-engiz / girye-engîz

  • Ağlatacak sebep, ağlamaya sebep olan. (Farsça)

girye-feza

  • Çok ağlatan, ağlamayı artıran. (Farsça)

girye-perverd

  • Ağlatıcı, gözyaşı döktüren, ağlamayı getiren. (Farsça)

giryeengiz / giryeengîz / گریه انگيز

  • Ağlatıcı. (Farsça)

ibka

  • Ağlatmak.

ishan-ı ayn

  • Ağlatma. Göz kızartma.

istibka / istibkâ

  • Ağlatmak. Ağlamayı istemek.

mübekki / mübekkî

  • Ağlatıcı.

mübki / mübkî

  • Ağlatıcı.

tebhit

  • Ağlatmak.

tebkit

  • Azarlama, ağlatma, delil getirerek susturma.

tebkiye

  • (Bükâ. dan) Dokunaklı sözler söyleyip ağlatma.

tesmin

  • (Semen. den) Semirtme, yağlatma.

zefir

  • Çok şiddetli ses.
  • Hıçkırıkla nefes vermek. Göğüs geçirmek.
  • Ağlatmak.
  • İnlemek.
  • Ateş gürültüsü.
  • Eşek anırtısının evveli.
  • Belâ.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın