REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te açıklama. ifadesini içeren 34 kelime bulundu...

bahs

  • Kazmak.
  • Ayırmak.
  • Saçmak.
  • Birşey hakkında etrafiyle söz söyleyip hakikatı araştırma. Konuşulan şey.
  • Teftiş.
  • Söz münazarası, muaraza, mübahese.
  • Bir mevzû hakkında tafsilât, açıklama.
  • İddialaşma.

bedel-i ba'z

  • Geniş anlamlı bir sözün bir kısmına yapılan açıklama.

bedel-i küll

  • Kapalı bir söze bütün yönleriyle yapılan açıklama.

beyan / beyân / بَيَانْ

  • İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme.
  • Öğretme.
  • Fesahat ve belâgat.
  • Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı.
  • Söz olsun, iş olsun; vukû' bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münâsebeti bulunan b
  • Açıklama.

beyan-ı fikir

  • Düşüncesini açıklama.

beyan-ı ifhamiye

  • Bildirmek ve anlatabilmek için yapılan açıklama.

beyan-ı mu'ciznüma / beyan-ı mu'ciznümâ

  • Mu'cizeli anlatım, açıklama.

beyanat-ı hakikiye

  • Gerçek olan açıklama.

beyanname

  • Bildiri, açıklama.
  • Durumu yazı ile bildiren açıklama. (Farsça)

ibsas

  • Sırrı açıklama.
  • Yayma, dağıtma.

ichar

  • (Cehr. den) Sesle okuma.
  • Ortaya çıkarma, zuhur ettirme, meydana çıkarma, açıklama.

ifşa / ifşâ

  • Gizli olanı açıklama.

ifşa-yi raz

  • Sırrı açıklama.

izaa-i esrar

  • Gizli sırları açığa vurma, açıklama.

izah / izâh / îzâh / ايضاح / ایضاح / ا۪يضَاحْ

  • Açıklama.
  • Açıklama.
  • Açıklama.
  • Açıklama. (Arapça)
  • Îzâh edilmek: Açıklanmak. (Arapça)
  • Îzâh etmek: Açıklamak. (Arapça)
  • Açıklama.

izah etme

  • Açıklama.

izah ve beyan

  • Açıklama.

izhar-ı hak

  • Hakkı izhar etmek. Hakkı açıklama.

kemal-i izah / kemâl-i izah

  • Tam ve mükemmel bir açıklama.

meal / meâl

  • Tefsîr âlimlerinin yaptıkları tefsirlerin (açıklamaların) ışığı altında, âyet-i kerîmelere verilen mânâ, açıklama.

şerh / شَرْحْ

  • Açma, genişletme.
  • Açıklama. Anlaşılanı anlatma. Bir yazı veya konuşmayı kolay anlaşılması için izah etme, tafsil etme.
  • Bir şeyi dilim dilim kesme.
  • Bollaştırma.
  • Bir müşkil ve mübhem makaleyi açıklama, keşif ve izhar etme.
  • Açıklanmış yazı, risale.
  • Açıklama.
  • Açıklama.

tabir etme

  • Yorumlama, açıklama.

tafsil / tafsîl / تفصيل / تَفْص۪يلْ

  • Uzun uzadıya, etraflıca açıklama.
  • Ayrıntılı açıklama. (Arapça)
  • Açıklama.

tafsil-i mahiyet / tafsîl-i mahiyet / تَفْص۪يلِ مَاهِيَتْ

  • Bir şeyin ne olduğunu açıklama.

tafsilat / tafsilât / تفصيلات

  • Ayrıntılı açıklama. (Arapça)
  • Ayrıntı. (Arapça)
  • Tafsilât vermek: Ayrıntılı açıklamada bulunmak. (Arapça)

tasrih

  • Açıklama.

tavzih / tavzîh / توضيح / تَوْض۪يحْ

  • Açıklama.
  • Açıklama. (Arapça)
  • Tavzîh etmek: Açıklamak, açıklığa kavuşturmak. (Arapça)
  • İyice açıklama.

tefsir / تفسير / tefsîr / تَفْس۪يرْ

  • Açıklama.
  • Manayı açıklama.

tekmil-i izah

  • Tamamlama, mükemmel açıklama.

tensik

  • Açıklama.

teşrih

  • Şerh etme, açıklama.
  • Açma, açıklama.

teşrih etme

  • Açıklama.

teşrihat-ı hikemiye

  • Hikmet ve felsefe nazarıyla yapılan araştırma, açıklama.

tibyan

  • Açık ifade ile beyan etme. Açıklama.
  • Meşhur bir Kur'ân tefsirinin adı.
  • Beyan etme, açıklama.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın