REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te azaba ifadesini içeren 25 kelime bulundu...

bolis çukuru

  • Kendini beğenenlerin, kibirlilerin, büyüklük taslayanların, Cehennem'de şiddetli azâba uğrayacakları yer.

ehl-i azap

  • Azap ehli, azaba uğrayanlar.

engizisyon

  • XVI. ve XVII. asırlarda Hristiyan Katolik Mezhebine âit kiliselerden alâkayı kesen veya Papa'ya karşı gelenlere yapılan -insanları arslanlara parçalatmak, fırında yakmak gibi- dehşetli işkenceler veya onları bu azaba mahkûm eden mahkemelere verilen isim. (Fransızca)
  • Çok ağır ve çok zâlimce cezây (Fransızca)

i'zab

  • Suyu temizleme.
  • Vazgeçme.
  • Azaba düşürme veya düşürülme.

igtiyaz

  • Gazaba gelme, kızma, öfkelenme.

igtizab

  • Gücenme, kızma, gazaba gelme, darılma.

igzab

  • (Gazab. dan) Gazaba getirme, hiddetlendirme, kızdırma, öfkelendirme.

ihtiyar elden gitmek

  • Mc: Kendini zaptedememek, hiddet ve gazaba gelmek, irâdeyi kaybetmek.

iltihat

  • Öfkelenme, kızma, gazaba gelme, hiddet etme.

istigzab

  • Öfkelendirme, kızdırma, gazaba getirme, hiddet ettirme.

istişat

  • (Şatt. dan) Çok kızma, öfkelenme, gazaba gelme.
  • Coşma, taşma.
  • (Kuş) hızla uçma.

karun / karûn

  • Azaba uğramış ünlü bir zengin.

kubh

  • Günah ve çirkin hareket. Kabahat. Suç.
  • Fık: Aklen ve şer'an müstehcen olup dünyada zemme, âhirette azaba ve itaba mahal olan şey.

mağdub / mağdûb

  • Gazaba uğramış.

mağzub / mağzûb / مغضوب

  • Gazaba uğratılmış. (Arapça)

makhur / makhûr / مقهور

  • Kahrolmuş, yenilmiş. (Arapça)
  • Gazaba uğramış. (Arapça)

makhurane

  • Kahr ve gazaba uğramış hâlde. Gazaba uğramış olanlara benzer şekilde.

mugazebe

  • Karşılıklı olarak birbirini kızdırıp gazaba getirme.

mugzib

  • (Gazab. dan) Gazaba getiren, kızdıran.

mütegayyiz

  • (Gayz. dan) Öfkelenen, kızan, tegayyüz eden, gazaba gelen. Kızgın, kızmış kimse.

mütegazzib

  • Hiddetlenen, öfkelenen, kızan, gazaba gelen.

şeddad

  • Kâfir.
  • Çok eskiden Yemen'de Âd Kavminin hükümdarı Allah'a isyan ederek Cennet'e benzetmek iddiasiyle İrem bağını yaptırmış, bu bağdaki köşke girmeden kavmi ile yani taraftarlariyle birlikte gazaba uğramış, çarpılmış, yerin dibine geçmiştir.

tegaddüb

  • (Gadab. dan) Hiddetlenme, öfkelenme, gazaba gelme, kızma.

tegazzüb

  • (Gazâb. dan) Öfkelenme, hiddetlenme, gazaba gelme, kızma.

tevrim

  • Gazaba getirme, öfkelendirme.
  • Verem etme, verem edilme.
  • Bedenin azâsını şişirip kabartmak.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın